Türkler, Ermeniler'den daha ılımlı
Abone olTürkiye'de bir anketör size "Ermeniye kız verir misiniz?" sorusunu iletirse vereceğiniz cevap ne olur? İşte Türk ve Ermeni vatandaşların bu soruya verdiği yanıtlar:
Yapılan bir anket bu soruya yanıt aradı. Sonuç ilginç: "Fark
etmez" diyenlerle birlikte düşünüldüğünde, Türklerin yüzde 26'sı
"Kız veririz" diyor. Ermenistan'da ise "Olmaz" diyenler yüzde 94.
Yapılan bir anket bu soruya yanıt aradı. ‘Fark etmez’ diyenlerle
birlikte düşünüldüğünde, Türklerin yüzde 26’sı ‘veririz’ deiyor.
Yüzde 68’lik kesim ise ‘Hayır Ermeni’ye kız vermem’ cevabında ısrar
ediyor. Peki ya Ermeniler bir Türk’e kız verir mi? Orada durum çok
daha vahim. Ermenistanlı katılımcıların yüzde 94’ü karşı çıkıyor
buna. ‘Fark etmez’ diyenlerin oranı sadece yüzde 3.6. ‘Türk’e
kızımı veririm’ diyen Ermenilerin oranı ise yüzde 1.1’de kalıyor.
Yani Ermeni bir güzele áşık olacak Türkler’in işi zor. Ancak, kız
vermek değil de, karşı taraftan kız almak söz konusu olunca her iki
toplum da biraz daha esnek bir tutum takınıyor. TÜRKLER KIZ VERİYOR
Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı TESEV ile Ermenistan’dan
Sociological and Marketing Research Center HASA, iki ülkede, iki
ülkeyi de yakından ilgilendiren ilginç bir araştırma yaptı.
Araştırmanın adı, ‘Ermenistan ve Türkiye Vatandaşları Karşılıklı
Algılama Projesi’ydi ve amacı, iki ülkenin insanlarının
birbirlerini nasıl gördüklerini ortaya koymaktı. Türkiye’den Dr.
Ferhat Kentel, Ermenistan’dan ise Dr. Gevorg Poghosyan’ın
direktörlüğünde yürütülen proje, sadece bugünü tesbit etmekle
kalmıyor, geleceğe dair önemli ipuçları da veriyor. Kentel ve
Poghosyan’ın kitaba yazdıkları giriş yazısı da bunun altını çiziyor
zaten: ‘Eğer iki ülke arasında rahat bir ilişki kurulabilecekse, bu
yoldaki ilk adım şeffaflığın arttırılması suretiyle önyargılarla
mücadele etmek olacaktır. Bu hedeflere ulaşabilmek için, her iki
kesim de diğerini daha iyi anlamak için çalışmalıdır. Dolaylı
aktörler daha az etkili olmaya başladıkça, dışardan grupların
müdahalesi olmaksızın her iki taraf birbirini doğrudan tanıyacak ve
anlayabilecektir.’ Türkiye’den 34 il ve 68 ilçeden 1200,
Ermenistan’ın 10 viláyetine bağlı 21 kentten 1000 denekle
konuşularak yapılan araştırmada, şu noktalara ilişkin davranış
özellikleri tespit edildi: Bilgi, bilgi eksikliği dereceleri ve her
iki toplumun birbirleri hakkında sahip oldukları önyargılar, İki
toplumun karşılıklı algıları ve ‘farklılıklar’ (olumsuz ve olumlu
anlamda), Ortak paydalar (kültürel ve siyasal değerler), Ermenistan
ve Türkiye vatandaşlarının birbirlerinden, devletten, toplumdan ve
medyadan beklentileri. ERMENİLER KIZ VERMİYOR Kız vermeyiz ama kız
alırız Konu ortak zevklere, mesela müziğe, halk danslarına, yemeğe
gelince işin rengi değişiyor ve yüzlerce yıl beraber yaşamanın
getirdiği benzerlikler hemen çıkıyor ortaya. ‘Türkler ve Ermeniler
müzik, yemek zevkleri, halk dansları gibi birçok yönden ortak bir
kültüre sahiptir’ tespitine katılanların oranı Ermenistan’da yüzde
74.2, Türkiye’de ise yüzde 42.7. Ortak kültürden söz edince,
başlıktaki soruya yeniden dönmek gerekiyor. Kız verme konusunda,
Türkler nisbeten daha esnek davransa da, genel olarak her iki
ülkenin vatandaşları da hayli katı bir tutuma sahip. Ama iş kız
almaya gelince durum biraz değişiyor. ‘Oğlunuzun bir Ermeni /
Türkle evlenmesi durumunda tutumunuz ne olurdu’ sorusuna,
Ermenilerin yüzde 92’si karşı çıkıyor. Yani kız verme ile
kıyaslanınca iki puanlık bir hoşgörü gösteriyor kendisini.
Türklerin ise yüzde 63’ü olumsuz bakıyor buna. Oradaki hoşgörü
eşiği beş puanı buluyor. Kız alıp vermek kadar çarpıcı olan bir
başka şey de sağlık hizmetleri söz konusu olduğunda çıkıyor ortaya.
DOKTOR SORUNU Hastaneye yatıyorsunuz ve birdenbire sizinle
ilgilenecek doktorun Türk veya Ermeni olduğunu öğreniyorsunuz.
Böyle bir durumda tutumunuz ne olurdu? Bu çarpıcı soruya,
Ermeniler’in yüzde 66.9’u, Türkler’in ise yüzde 22.9’u olumsuz
gözlerle bakıyor. Anlaşılan o ki, hastalık filan dinlemeyip
terkedecekler hastaneyi. Ama meselenin kız alıp verme konusu kadar
hassas olmadığı da ortada. Çünkü, ‘farketmez’ diyenlerin oranı
Türkler’de yüzde 46.4, Ermeniler’de ise yüzde 22.8’i buluyor. Bir
başka ilginç sonuç da, yaşanılan yere bir Türk veya Ermeni ailenin
gelip yerleşmesiyle çıkıyor ortaya. Türkler, yüzde 55.9 oranında
‘farketmez’ diyor. Karşı çıkanların oranı ise yüzde 19.7’de
kalıyor. Ermeni tarafı da bu konuda daha hoşgörülü elbette.
‘Farketmez’ diyenler yüzde 52.9’u buluyor. Karşı çıkanlar ise
sadece yüzde 37.1’lik bir kesim. Ancak, iş şehir veya kasaba
düzeyinden çıkıp mahalle, hatta apartmana gelince takınılan tutum
biraz değişiyor. Böyle bir durumda, Türkler’de ‘farketmez’
diyenlerin oranı yüzde 50.4’e, Ermeniler’de ise yüzre 46’ya kadar
düşüyor. Komşusunun Ermeni veya Türk olmasına olumsuz bakanlar da
Türkler’de yüzde 26.4’e, Ermeniler’de ise yüzde 37.1’e yükseliyor.
Araştırmaya her yaş ve meslekten katılım İlk kez yayımlanan bu
önemli araştırma, ortaya hayli çarpıcı sonuçların çıkmasını
sağladı. 18-60 ve üstü yaş grubundan insanlara yöneltilen sorular
ve alınan cevaplar, her iki taraftaki insanların birbirleri
hakkında ne düşündüklerini göstermekle kalmıyor, temel sorunun
hangi noktalarda düğümlendiğini de seriyor gözler önüne. Söz
gelişi, araştırmayı cevaplayan her iki ülkenin katılımcıları da,
diğer ülkenin nüfusu hakkında sağlam bir bilgiye sahip değil. Bir
başka çarpıcı sonuç, din konusunda gösteriyor kendini. Ermeniler,
Türkiye’nin yüzde 99’unun Müslüman olduğunu söylerken, Türkler’in
yüzde 21.5’i (yani 5’te 1’i), Ermenilerin Yahudi olduğunu sanıyor.
İki ülke insanları, Ermenistan ve Türkiye’deki siyasi sistemi
hakkında da pek fazla bilgi sahibi değil ne yazık ki. Türk
katılımcılar, Ermenistan’ın hálá, Meclis’te bile temsil edilmeyen
komünist parti tarafından yönetildiğini düşünüyor mesela.
Ermenistan tarafı da bu konuda pek farklı değil aslında. Onlar da
Türkiye’nin siyasi yapısı hakkında pek fazla şey bilmiyor. Söz
gelişi, hükümeti Cumhurbaşkanı’nın yönettiğini söyleyenlerin oranı
yüzde 63. Hangi mesleklerle tanınıyorlar Araştırma, her iki ülke
insanının birbirlerine ilişkin bilgilerini de göz önüne seriyor.
Bunu mesleklerde net olarak görmek mümkün. Türkiye’deki
katılımcılar, Ermenilerin ticaret, sanat, kuyumculuk ve
zanaatkárlıkta çok iyi olduğunu düşünüyor. Ermenistan’daki
katılımcıların yaptığı sıralama ise daha farklı. Ermenilere göre,
Türkler’in başarılı olduğu meslek veya alanlar şöyle sıralanıyor:
Ticaret, diplomasi, tarım, spor (güreş), hafif sanayi, doğu müziği,
turizm HÜRRİYET