Türkler Erdoğan'dan tiksinme eylemi içinde!
Abone olNew York yazarı Türklerin Gezi Parkı eylemleri ile "tiksinme" eylemi içerisinde olduğunu iddia etti.
New York Times yazarı Thomas Freidman
Taksim Meydanı ve Tahrir Meydanı'nı birbirini kıyasladı ve
aşağılayıcı yorumlarda bulundu.
Freidman protestolarda Mısırlıların devrim Türkler'in ise tiksinme
eylemi içinde olduklarını söyledi. Freidman göstericilerin
Erdoğan'a "Karşımıza çık ve modern sultan gibi davranmayı kes"
dediklerini iddia etti.
Cumartesi günü polis müdalahesi sırasında İstanbul sokaklarında
olduğunu anlatan Friedman, Erdoğan’ın “kibiri ve otokratik
dürtülerinin üstün bir liderlik siciline lekelediğini” öne
sürerken “Başarı Erdoğan’ın başını döndürdü” gibi
ağır bir eleştiride bulundu.
Thomas Friedman, İstanbul mahreçli yazısında Taksim protestolarının Tahrir Meydanı’ndakilerden “çok farklı” olduğunu, Mısırlıların “devrim”, Türklerin ise “bir tiksinme” eylemi içinde olduklarını belirtti.
GEZİ GENÇLERİ GERÇEK MUHALEFET
Türklerin sokaklarına, İstanbul’un birkaç yeşil alanlarından
birini korumak ve Başbakan Erdoğan’ın muhalif görüşleri
“bastırdığı” için döküldüklerini yazan Friedman,
Gezi gençlerinin “gerçek muhalefet” haline gelmek
amacıyla Twitter’i bir haberleşme ağı, Gezi Parkı ve Taksim’i ise
kendi parlamentoları olarak kullandıklarını kaydetti.
Friedman, Gezi gençlerinin böylece Erdoğan’a “Bugünün
dünyasında artık liderler, vatandaşlarıyla iki yönlü bir muhabbet
içindeler” mesajını gönderdiklerini belirtirken de
Erdoğan’ın, Twitter’i toplumun “en kötü belası”
olarak eleştirmesinin şaşırtıcı olmadığını söyledi.
Erdoğan’ın partisinin, sağlık, ulaşım, yönetişim gibi alanlarda
yaptığı iyileştirmelerine ve ordunun siyasetten uzaklaştırmak için
attığı adımlara dikkat çektikten sonra Friedman şu görüşleri de öne
sürdü:
“Erdoğan’ın kibiri, otokratik dürtüleri ve son dönemde
kullandığı Semitizm karşıtı mecazlar, üstün bir liderlik sicilini
lekeliyor… Ancak başarı, başını döndürdü. Ders vermeye veya
kısıtlamaya çalışıyor.”
ERDOĞAN GENÇLERİN ENERJİSİ İLE SARSILDI
Bu bağlamda Başbakan’ın içki, çocuk sayısı, kürtaj, sezaryen ve televizyon dizilerine yönelik tutumuna dikkat çeken Friedman, şunları yazdı:
“Anne babalar yıldırılırken çocukların korkuları yok oldu. Cumartesi günü polis tazyikli su ve gözyaşartıcı gaz ile Gezi Parkı boşaltırken ben İstanbul sokaklarında protestocular ile birlikte yürüdüm. Erdoğan, geri çekil diyen genç insanların enerjisi ile gerçekten sarsıldı.”
Thomas Friedman, CEO’lara yönetişim konusunda danışmanlık yapan LRN şirketinden Dov Seidman’ın, Erdoğan’ın Rus Devlet Başkanı Vladimir Putin gibi “iktidarda olmakla gücü olmayı karıştırıyor. Bunlar özlü olarak iki tür otorite: resmi otorite ve manevi otorite. Ve manevi otorite resmi otoriteden çok daha önemli” değerlendirmesini aktardıktan sonra yazısına “Erdoğan bu dersleri öğrenebilir mi? Türkiye’nin orta vadedeki istikrarı ve onun mirası buna verilecek yanıta bağlı” uyarısıyla noktaladı.
Türkiye'de Taksim Meydanı'nda saatler boyunca hareketsiz ve
sessiz durarak Gezi Parkı protestolarına destek veren yapan
duranadam eylemi bugünkü İngiliz basının da ilgisini çekiyor.
DURAN ADAM
EYLEMİ
Times gazetesi Erdem Gündüz'ün Taksim Meydanı'nda hareketsiz durmaktan başka bir şey yapmadığını ancak kısa süre içinde Türkiye'deki gösterilerin bu yeni aşamasının sembolü haline geldiğini yazıyor.
"Dün, tek kişilik muhalefet eylemi haberinin internette
yayılmaya başlamasının üzerinden beş dakika geçmeden İstanbul'un
birçok yerindeki yüzlerce kişi performans sanatçısının eyleminin
benzerlerini parklarda, sokaklarda ve meydanlarda yapmaya
başladı."
Haberde, Gündüz'ün Pazartesi öğlen saatlerinde eylemine
başladığını, geceye doğru etrafında 300 kişinin biriktiğini, ve
#duranadam etiketinin Twitter'da en çok kullanılan
etiketlerden biri haline geldiği yazıyor.
Gazete, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın protesto hareketini dış güçlerin bir komplosu olarak değerlendirdiğini, protestocuları terörist, anarşist ve çapulcu olarak nitelediğini de aktarıyor.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Temsilcisi Navi Pillay'ın Gezi Parkı protestolarına polisin müdahalesi ile ilgili kaygılarını aktardığı ve ortamın hala tutuşmaya oldukça uygun olduğunu söylediği de haberde yer verilen ayrıntılardan.
Times'a göre, Erdoğan krizin ilerlemesiyle birlikte giderek daha
keskin ve zıtlaşan bir çizgi izliyor ve gerilimi azaltacağına dair
bir işaret vermiyor.
Daily Telegraph gazetesi ise duran adamın sessiz protestosunun
Türklere esin kaynağı olduğunu yazıyor.
ERDOĞAN: OYUNU BOZDUK
Çevreci gösterinin Erdoğan hükümetine karşı bir protesto
hareketine dönüştüğünü yazan gazete, Türkiye'de polisin dün onlarca
protestocuyu gözaltına aldığını yazıyor.
Daily Telegraph'ta Başbakan Erdoğan'ın partisinin grup
toplantısında milletvekillerine, halkın ve hükümetin hainler ve
yabancı destekçileri tarafından kurulan oyunu bozduğunu söylediği
de aktarılıyor.
Financial Times gazetesi ise Erdoğan'ın protestoculara "hain"
demesini ve medyaya saldırmasını öne çıkarıyor.
"Türkiye başbakanı, hükümetine karşı gelen "hainlere" karşı
saldırılarını artırdı ve son protestoları geçen ay yaşanan bombalı
saldırılarla ilişkilendirerek, medyayı yaşanan karışıklıktan
önceden haberdar olmakla suçladı."
Gazeteye göre bu Erdoğan'ın her iki ifadeyi de ilk kez kullanışı
değil ama bu ifadeler artık başbakanın söyleminde düzenli olarak
rastlanan parçaları.
Erdoğan'ı eleştirenlerin, başbakanın, eski bir Türk geleneği
olarak nitelediği komplo teorilerine başvurduğunu söylediğini yazan
gazete, başbakana göre Türkiye'nin faiz lobisi, dış güçler ve
çoğunlukla da uluslararası medya tarafından hedeflendiğini de
belirtiyor.
Başbakanın, Gezi Eylemlerinin Reyhanlı saldırılarının devamı
olduğunu savunmuş olması ve bazı medya kuruluşlarının bu eylemlere
önceden hazırlandıklarını söylediği de Financial Times'ın haberinde
yer alan ayrıntılardan.
Gazete Erdoğan'ın geçen yıl gündeme getirdiği kürtaj konusundan
tekrar söz ettiğini ve bunu "Türkiye'nin nüfusunu azaltmaya
yönelik" bir komploya bağladığını da yazıyor.
KOMPLO TEORİLERİ TÜRK
KÜLTÜRÜNDE
"Çarpıcı suçlamalar konusunda diğer bakanlar da başbakanı takip etti." diyen gazete, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın faiz lobisini, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın uluslararası medyayı, ve Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış'ın ise ulusal ve uluslararası aktörleri suçlamasını örnek gösteriyor.
Köşe yazarı Sedat Ergin'le konuşan gazete, Ergin'in "komplo teorileri, Türkiye'nin siyasi kültürünün derinlerine kök saldığını söylediğini aktarmış.
Ergin, "Bir Türk siyasetçi bir kriz ile karşı karşıya kaldığı zaman mutlaka suçu yabancılara atma eğilimine girer" diyor.
Financial Times son olarak, Türkiye'nin bir zamanlar kapalı bir ekonomi olduğunu ancak Erdoğan'ın iktidara geldiği 2002 yılından bu yana bu durumun değiştiğini de yazıyor ve şöyle devam ediyor:
"Ülke şimdi, büyük cari açığını kapatmak için kısa dönemli sermaye akışına ihtiyaç duyuyor. Standard Bank'ten Timothy Ash, piyasaların Erdoğan'ın söylemine şimdiye kadar sınırlı bir şekilde tepki verdiğini söylüyor, ancak hükümetin şimdiye kadar inşa ettiği güvenilirliği zedelemeye başladığı konusunda da uyarılarda bulunuyor."