Türkler ebolaya savaş açtı
Abone olTürk bilim adamları tarafından geliştirilen gümüş içerikli nano teknoloji Biocidal Basics Dezenfektan ile ebolaya savaş açıldı.
İnteko Ambalaj Kimya, aylardır
sürdürdüğü Ar-Ge çalışmalarını sonlandırıp, 'Temiz Türkiye'
projesine start verdi.
Dünyada ilk defa Türk bilim adamları tarafından geliştirilen gümüş
içerikli nano teknoloji Biocidal Basics Dezenfektan, sağlık
alanında adeta ikinci Fatih Projesi.
Dünya Sağlık Örgütü'nün açıkladığı ve Türkiye'nin sağlık standartlarını yükseltmeye çalışan İnteko, yaptığı deneyleri uluslararası başarıyla sonlandırdı. Türk bilim adamları tarafından yeni geliştirilen Biocidal Basics Dezenfektan ile hastane, belediye, okul ve AVM'lerin tercihi oldu. Diğer adı mikrop öldürücü olan ve uygulandığı alanlarda 3 ay boyunca mikrop üremesini garanti engelleyen yeni ürünün mucidi İnteko, kimya sektörüne büyük katkı sağladı.
ABD VE AVRUPA DEZENFEKTAN TERCİH
EDİYOR
Türkiye’de restoran ve havaalanları gibi toplu yaşam alanlarında
dezenfekte işleminin, atadan dededen kalan yöntemlerle yapıldığını
ifade eden İnteko Genel Müdürü Mecit Keleş, “Türkiye’de
hala, temizlik ürünü olarak çok köpüren ürünler kullanılıyor. Pazar
yerleri sadece suyla yıkanıyor. Parklarda süpürme ve sulama dışında
temizlik işlemi yapılmıyor. Restoranlarda tüm masalar sadece ıslak
bezle siliniyor. Bu durum insan sağlığı için zararlı mikro
organizmaların hızla türemesine neden oluyor. Avrupa ülkeleri,
(mikrop öldürücü) Biocidal Dezenfektan kullanarak mikroplarla
mücadele edebiliyor.Türkiye'nin de bu virüslere karşı dezenfektan
kullanması gerekir” dedi.
PETER PİOT: İNSANLIK BÜYÜK TRAJEDİ
YAŞAYACAK
Son aylarda ABD'ye de sıçrayan ve başta Fransa olmak üzere tüm
Avrupa'yı tehdit eden Ebola virüsünü keşfeden Belçika'lı bilim
adamı Peter Piot, "İnsanlık, hayal ötesi bir trajedi
yaşayacak. Mikrop öldürücü Biocidal Dezenfektan uygulayarak önlem
alınabilir" dedi. İngiltere'nin Lancaster Üniversitesi
Salgın Hastalık Uzmanı Derek Gatherer'de "Hastalığın kıtaları
aşmasının en büyük nedeni havayolu taşımacılığı. Toplu yaşam
alanlarında kolay üreyebilen bu virüslerden,dezenfektan
kullanılarak korunabileceğini önerdi.
KALICI HİJYENİK
ÇÖZÜM
Bu soruna çözüm getirmek amacıyla Türkiye’de ilk kez çevreye zarar
vermeyen ve doğada yüzde 99 ayrışan gümüş içerikli nano teknolojik
Biocidal dezenfektanın, İnteko tarafından üretildiğine dikkat çeken
Mecit Keleş, “Türkiye’de dezenfektan üretmek için Sağlık
Bakanlığı’ndan izin alan 7 fabrika var. Biocidal Dezenfektanı ise
sadece biz üretiyoruz. Yeni nesil Biocidal Dezenfektan
uygulandığında mikroplar öldüğü için artık okul ve hastanalerimiz,
AVM ve restorantlarımız daha hijyenik olacak. Böylelikle
Dezenfektan kullanan Belediyeler, temiz şehirlerle Halk’a daha iyi
hizmet edecekler" dedi.
ORTADOĞU'YA AÇILDI
Endüstriyel temizlik kimyasalları ve renkli kozmetik ürettiğini de
belirten Keleş, "20 yıllık tecrübeye sahip Tuzla'daki
entegre tesislerde üretim yapıyoruz. Rekabet gücümüzü artırmak
amacıyla Primo şirketiyle de 80 milyon dolarlık Stratejik Ortaklık
anlaşması imzaladık. Irak Erbil'deki showroom aracılığıyla Ortadoğu
pazarına da açıldık. Firmamız, Home Basics, Body Basics, Industrial
Basics, Construction Basics, Garden Basics ve Beauty Basics
markalarıyla deterjan sabun ve şampuan üretimi yaparak ev temizlik
ürünleri ve kişisel hijyen pazarlarında yer alıyor”
dedi.
YERLİ ÜRETİM GÜÇLENECEK
Türkiye’de temizlik ve hijyen sektörünün yüzde 70’ine yabancı
firmaların hakim olduğunu ifade eden Mecit Keleş, Türk markalarının
bu alanda öne çıkmasını istediklerini söyledi. Birçok yabancı
markanın üretimini fason olarak Türkiye’de yaptırdığını dile
getiren Keleş şunları kaydetti: “Biz bu işe girerken biraz da yerli
üretimi güçlendirme misyonuyla hareket ettik. Şu an Türkiye’de
bilinen tüm uluslararası markalar üretimlerini fason olarak
Türkiye’ye yaptırıp sadece üzerine markalarını basıyorlar. Katma
değer yurtdışına gidiyor. Biz dedik ki neden bu iş yüzde 100 Türk
sermayeli bir şirket tarafından yapılmasın? Bizim kimya
mühendislerimiz, Türk bilim adamlarımız, üretim tesislerimiz var.
Yani ‘yağ var, un var şeker var niye helva yapmıyoruz’ dedik ve bu
yola çıktık.”