Türkler çırpınıyor Azeriler oralı değil!
Abone olTürk lobisi soykırım için ter dökersen Azeriler sadece uzaktan bakıp kıs kıs gülüyor...
"WASHINGTON Türkiye’nin, Washington’da en çok Ermenistan
ve İran nedeniyle başı ağrıdı ve ağrımaya da devam edecek.
Başbakan’ın Ermenistanla yapılan protokoller nedeniyle bir
toplantıdan ötekine nasıl koşuşturduğunu, Karabağ konusunda çözüm
için nasıl çaba harcadığını, Obama’nın 24 Nisan günü Soykırım
kelimesini ağzına almaması, tasarının Kongre genel kuruluna
gelmemesi için, Türk yetkililerin verdikleri mücadeleyi
gördüm.Sonra etrafıma baktım ve ortada Türkiye’ye yardımcı olan ne
tek bir Azeri gördüm, ne de bir sempati gösterisi. Sanki uzaktan
kıs kıs gülüp bizimle alay ediyorlarmış gibi bir hisse
kapıldım."
Yukarıdaki izlenim usta gazeteci olduğu kadar diplomasiyi çok iyi
bilen Mehmet Ali Birand'a ait.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la birlikte Türk heyetinin ABD'deki
temaslarını yakından izleyen Birand, bugünkü yazısında Türk lobi
faaliyetlerine yer verdi.
AZERİLER HEM SEYREDİYOR HEM DE...
Türkiye'nin Ermeni soykırım iddialarıyla ilgili çabalarına
Azeriler'in sessiz kaldığını; dahası hafifçe alay ettiklerini
belirten Birand yazısını şöyle sürdürdü:
Bütün bu kavga yaşanırken, hiç alınmasınlar, ancak Azeri
kardeşlerimiz sadece uzaktan seyretmekle yetiniyorlar.
Sorarım sizlere, Azerbaycan bugüne kadar bir gün dahi, Soykırım
mücadelesinde Türkiye’nin yanında rol aldı mı? Kongre
çalışmalarında destek verdi mi? Örneğin hangi PR şirketini tutup
dolaylı bir kampanyaya katıldı?
Ben hiç hatırlamıyorum.
Varsa, lütfen söyleyin ve beni şaşırtın.
Bakü seyirci kaldı.
Hala da seyretmeyi sürdürüyor.
Türkiye’yi kendilerine muhtaç bir ülke gibi görüyorlar. Bazı
konuşmaları, açıkça söylememelerine rağmen “Biz zenginiz, siz de
bizim istediğimizi yapmalısınız” anlamına geliyor. Bir afur tafur
ki, sorma gitsin.
TÜRKİYE'Yİ YOLA GETİRDİK HAVALARI
Yazısının finalinde ilginç bir izlenime yer veren Birand'ın
tespitlerinde doğruysa Türkiye-Azerbaycan ilişkileri önümüzdeki
süreçte sancılı bir döneme gireceğine dair sinyal sayılabilirdi.
İşte o izlenimler:
Genel havaları, Türkiye’yi doğru yola getirdik, Türkiye’yi
dize getirdik,çağrışımı yapıyor.
Ben genelde böylesine alıngan bir insan değilimdir. Hele
milliyetçiliğin karanlık koridorlarında da hiçbir zaman
kaybolmam.
Ancak, Washington’da yaşananları izlerken, ister istemez bu
çarpıklık dikkatimi çekti.
Unutmayalım ki, her şey liderler arası ilişkiler veya resmi
temaslardan ibaret değildir. Halklar arasındaki sevgi ve saygıyı
zorladığınız veya bozduğunuz anda, liderler ne derlerse desinler,
kırdığınız kalbi bir daha birleştiremezsiniz.
Ben de, Türkiye’nin Azerbaycan’ı görmezden gelemeyeceğine
inananlardanım. Bunun ucuz gaz veya petrol alınımıyla ilgisi
yoktur. Türkiye’nin varlığı, Azerbaycan’a da çok şey katmaktadır.
Bu ilişkinin kırılması veya hırpalanması, Türkiye’yi çok üzer,
ancak Azerbaycan’a çok şey kaybettirir.
Azerbaycan, Türkiye ile ilişkilerine bundan böyle daha dikkatli
bakmalıdır.
Azeri resmi yetkililer konuştuklarını iyice duymalı ve hoyratça
açıklamalardan vazgeçmelilerdir.
Türkiye’nin hakkını vermelilerdir.