Türkler Budin Kalesi’ni 328 yıl sonra yeniden fethetti
Abone ol1541-1686 yılları arasında tam 145 yıl Osmanlı İmparatorluğu’nun en kuzeydeki vilayeti olarak tarihte yerini alan ecdat yadigarı Budin kales...
1541-1686 yılları arasında tam 145 yıl Osmanlı İmparatorluğu’nun
en kuzeydeki vilayeti olarak tarihte yerini alan ecdat yadigarı
Budin kalesi tam 328 yıl aradan sonra Türkler tarafından yeniden
fethedildi.
Macaristan’ın başkenti Budapeşte’deki Budin kalesinde düzenlenen
28. Uluslararası Budin El Sanatları Festivali’nin bu yıl ki onur
konuğu Türkiye oldu.
20 ülkeden katılımla 7 gün boyunca dünya genelinde unutulmaya yüz
tutmuş el sanatlarının uygulanarak tanıtılacağı ve satın
alınabileceği festivale Türkiye’den 17 el sanatçısı katılırken,
festivalin açılışını Türkiye’nin Macaristan Büyükelçisi Şakir
Fakılı ve Macaristan Kültür Bakanlığı Devlet Sekreteri Laszlo Simon
birlikte yaptılar.
Türk stantlarında kitap yapımı, ipek halı dokuması, çarık, ebru,
kolye yapımı gibi el sanatları gösterilirken, bazı Türk
stantlarında lokum ikramı yapıldı. Festivali gezen yabancı ve Macar
turistler Türk stantlarına büyük ilgi gösterdi.
Festivali açılışını yapan Büyükelçi Şakir Fakılı yaptığı
konuşmasında, Macaristan’ın en prestijli el sanatları festivalinin
eşsiz güzellikteki Budin kalesinde düzenlendiğini, Türkiye’nin bu
festivalin onur konuğu olmasının kendilerini mutlu ettiğini
söyledi. Büyükelçi Fakılı, ‘‘Macaristan ile Türkler arasında eşsiz
tarihi bağlar mevcut. Rekabetten dostluğa giden uzun bir geçmişimiz
var. Bu güzel organizasyona katkıda bulunan herkese teşekkür
ediyorum’’ diye konuşurken sözlerini Macarca olarak ‘‘Köszönöm
szepen (teşekkür ederim) Viszonlatasra (görüşmek üzere)’’ diye
tamamlaması büyük alkış almasına neden oldu.
Laszlo Simon açılış konuşmasında, ‘‘Türkler 328 yıl aradan sonra
Budin kalesini yeniden feth etti, bu sefer kılıçla değil, el
sanatlarıyla’’ demesi büyük bir alkış alırken gülüşmeler
yaşandı.
Mimar Sinan Üniversitesi öğretim görevlisi 79 yaşındaki İslam
Seçer, 1952’den bu yana 60 senedir Osmanlı Nakkaşhanesi yani el
kitabı yapımı mesleğini yaptığını, ecdat yadigarı Budin kalesinde
olmaktan ötürü çok mutlu olduğunu dile getirdi. Seçer, ‘‘Budin
kalesi de bizim tarihi eserimiz. Macarlarda bizim ecdadımız. İki
millet bir birlerine çok büyük iyilikler yapmış. Osmanlı’da el
yapımı kitap ortaya çıkarmak için 40 kişinin aynı anda çalışarak
ortaya bir eser çıkartıyor. Macarların bize ilgisi çok yoğun.
Macarlar bizi biz de Macarları çok seviyoruz. Onları kendimizden
sayıyoruz’’ diye konuştu.
Festivalde el yapımı çarık yapımı gösteren el sanatçısı Gaziantepli
Mehmet Orhan Çakıroğlu, ecdat yadigarı Budin kalesinde uluslararası
el sanatları festivaline katıldıklarını, yoğun bir ilgiyle
karşılaştıklarını, Türkiye’nin onur konuğu olduğu için Türkiye’ye
karşı büyük bir ilgi olduğunu söyledi. Çakıroğlu, ‘‘Bizim
imalatımız 4 kuşak atadan beri devam etmektedir. Birçok filmin
ayakkabılarının imalatını yaptık. Hary Potter, Truva, Kral Henry ve
en sonra 300 Spartalı filminin ayakkabılarını yaptık. Hollywood
yapımlarına ayakkabı yaptığımız duyan Macar halkı bayağı bir ilgi
gösteriyor. Sabahtan beri ayakta durmaktan ayaklarım şişti’’
ifadesinde bulundu.
Festivalin açılışını yapan Macaristan Kültür Bakanlığı Devlet
Sekreteri Laszlo Simon ise, açılış konuşmasında söylediklerinin
büyük beğeni kazanmasına mutlu olduğunu, Osmanlı’nın 145 yıl
boyunca Budin’in egemenliğini elinde tuttuğunu, artık iki akraba ve
kardeş ülkenin kültürel bakımdan birlikte hareket ettiğini söyledi.
Simon, Avrupa’nın en büyük el sanatları festivalinde Türkiye’nin
onur konuğu olmasını çok istediklerini ve bu isteklerinin
gerçekleştiğini, Macar halkının Türk stantlarına büyük ilgi
göstermesine sevindiklerini, bundan böyle de Türkiye ile birlikte
kültürel faaliyetlerde bulunmak için projelere imza atacaklarını
dile getirdi.
Macaristan Yunus Emre Kültür Enstitüsü Müdürü Yakup Gül,
Türkiye’den 17 tane el sanatları ustası sanatlarını bu festivalde
icra ettiğini, Yunus Emre Kültür Merkezi olarak nakkaşhane
projesiyle bu programa katkıda bulunduklarını, Türkiye’den
getirdikleri 6 ustanın Osmanlı döneminde bir kitabın hazırlanışını
canlı performansla gösterdiklerini, Macarların çok yoğun ilgisiyle
karşılaştıklarını, özellikle canlı performanslarını hazını
yaşadıklarını söyledi.
()İHA)