Türkler böyle asimile edildi
Abone olGizli belge ve resmi tutanaklardan derlenen 200 sayfalık kitapta dehşet verici diyaloglar yer alıyor..
Üyelerinin çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Hak ve Özgürlükler
Hareketi (HÖH), asimilasyon kampanyası dosyasını bir kitap haline
getirdi. Bulgaristan Komünist Partisi (BKP) Merkez Komitesi ve
Politbüro'nun arşivlerinden seçilmiş gizli belge ve resmi
tutanaklardan derlenen 200 sayfalık kitap, 28 Mayıs'ta satışa
çıkarılacak.
O dönemdeki birçok vahşeti belgelerle anlatan kitapta, son derece
ilginç konuşmaların yer aldığı resmi toplantı tutanakları da
bulunuyor. Bulgaristan'ın yakın geçmişinin gizli kalmış yönlerini
ortaya koyan kitapta, 1989'da yaşanan zorunlu göçün perde arkasında
nelerin olduğu da tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriliyor.
''İsim Değiştirme Kampanyasının Gerçekleri'' adını taşıyan belgesel
nitelikteki kitapta bugüne kadar açıklanmamış resmi bir tutanak
belgesi de yer alıyor.
6 Haziran 1989'da dönemin devlet başkanı Todor Jivkov'un
başkanlığında yapılan politbüro toplantısından, ''çok gizli''
damgalı resmi tutanağa göre şu konuşmalar geçiyor:
TODOR JİVKOV: Ülkenin mevcut durumu ile ilgili bu
toplantının yapılmasını uygun buluyorum. Yine ''Yeniden Doğuş''
sürecine değineceğiz. Bundan sonra nelerin yapılacağını tespit
etmek için bugüne kadar yapılanları bir gözden geçirelim. İsyan
eylemlerini durdurduk. Artık ortada isyan yok. Bu insanlara
pasaport başvurularını kolaylaştırmalıyız. Meseleyi dramatik hale
getirmeyelim. Maksimum sayıda insanı göç ettirmek için elimizden
geleni yapmak durumundayız. Ancak en az 200 bin kişiyi göçe
zorlamalıyız. Veriler gösteriyor ki eğer bunu yapmazsak birkaç yıl
sonra er veya geç bir Kıbrıs'a dönüşebiliriz. Bu halkın yıllık
nüfus artışı ne kadar?
GEORGİ TANEV: 15 bin civarında.
TODOR JİVKOV: 20 yıl sonrasını düşünebilir
misiniz?
İVAN PANEV: Gitmek isteyen 7 komünist var.
TODOR JİVKOV: Komünistlerin gitmek istemesi çok
iyi değil.
GRİGOR STOİÇKOV: Bu insanlar şimdi evlerine
kapanıp, toplanıp bekliyorlar. Sorun yaratıyorlar. Tahminim bir
bölümü göç etmeyecek.
TODOR JİVKOV: En önemlisi onları işyerlerine
döndürmek olacak. Eğer dönmezlerse tedbir alınmalı. Onlara, başka
bir bölgeye gidecekleri, orada çalışacakları ve evlerine burada
çalıştırılacak başka insanların yerleştirileceği söylensin.
GRİGOR STOİÇKOV: Bu konularla ilgili, yarın
açıklanmak üzere yeni bir hükümet kararının alınması gerekiyor.
TODOR JİVKOV: Ama bu karar basında yer
almamalı.
PENÇO KUBADİNSKİ: Bence yoldaş Jivkov'un yaptığı
açıklama çok büyük bir olaydır. Bu tutum bütün dünyaya yayıldı.
Bunu sonuna kadar değerlendirmeliyiz. Kesinlikle tereddüt
etmemeliyiz. Mesela Razgrad bölgesindeki Beli Lom'da 1800 kişinin
yüzde 90'ı pasaport başvurusu almış bulunuyor. Biz onlara şöyle
demeliyiz; sizi durdurmayacağız, ancak rekoltenin toplanması da
size düşer. Önce buğday ambara girecek, ondan sonra
gideceksiniz.
TODOR JİVKOV: Çalışmayan pasaport alamayacak.
PENÇO KUBADİNSKİ: Türkiye'nin amacı,
Bulgaristan'da ekonomik sorunlar yaratmak. Buna karşı koyacak
gücümüzün olduğu bilinmelidir. Göçü durdurmadan duruma hakim
olmamız gerekir. Bence 300 bin kişi göç eder. Bu durum, işgücünde
kısmi bir kriz yaratabilir, ancak panik yaratmayacak.
TODOR JİVKOV: Türkiye onları kabul etmeyi
reddedecek.
PENÇO KUBADİNSKİ: Bizim yaptığımız, bu veya şu
şekilde işimize yarar. Türkiye kapıları açmazsa suçun Türkiye'ye
ait olduğunu söyleyeceğiz. Gidip geri döndüklerinde ise biz onlara,
''Siz Bulgarsınız, nereye gidiyorsunuz? Gitmeyin demedik mi?''
diyeceğiz. Şimdi onları kabul edip etmeyeceklerini düşünmeden,
almaları için Türkiye'yi sıkıştırmalıyız.
TODOR JİVKOV: Bu işi boş bırakmayalım... Onları
bando mızıka ile uğurlamamız gerekir.
PENÇO KUBADİNSKİ: Doğru, çünkü kovulmadıklarını
görecekler. Bazı işletmeleri kapatmak zorunda kalsak bile önemli
değil. Öğrencilere hızlı meslek kursları vermeliyiz, hemen traktör
veya biçerdöver koltuğuna oturabilmeli. Emekliler için de önemli,
onlar da mesleğinde çalışıp maddi anlamda teşvik edilmeli.
VASİL TSONEV: Evleri konusunda ne yapacağız?
TODOR JİVKOV: Evleri ile ilgili spekülasyon
olmasın. Onları bir nevi parasız almalıyız. Toplumsal örgütlerce
satın alınırsa daha iyi olur. Onların yerine gelecek işçilere bu
evleri verebiliriz.
NAÇO PAPAZOV: Ben Burgaz'daydım. Orada 70 bin
Türkleştirilmiş Bulgar, 100 bin de Çingene var. Şimdi baktığımda
Macaristan'da Çingeneler parti kuruyorlar, bizde ise 300 bin
Çingene yaşıyor. Onlardan da parti kurmak isteyenler olabilir.
İçişleri bakanlığı bu işi ciddi olarak takibe almalı. Yaptığımız,
aslında büyük bir siyasi vurgun sayılır.
PETAR MLADENOV: Bence yoldaş Jivkov'un açıklaması,
politikayla uğraşmaya başladığımdan beri gördüğüm en büyük siyasi
hamlelerden biri. Eğer bunun tarihte bir emsali varsa öğrenci
eylemleri sırasında De Gaulle'in çıkıp, ''Buraya kadar'' demesine
benzetilebilir.