“Güneydoğu’da özerk bir Kürt yönetimi İslam dini
açısından uygun mudur?”
Prof.Dr ve aynı zamanda çağımızın önemli İslam
alimlerinden Hayrettin Karaman başlattı bu tartışmayı…
Yazılarından anladığım kadarıyla Hoca’nın
niyeti böyle bir bombanın fitili ateşlemek değildi ama gelen
tepkiler üzerine Hoca, bu konuda tam dört yazı yazmak zorunda
kaldı.
Meraklısı internetteki arşivinden
kurcalayabilir:
“Bölünmeye Giden Yol
Kapatılmalıdır/Tefrika Savunulamaz/Ümmeti Birleştirmek Farz, Bölmek
Haramdır/ İslami Görüş”
Yeni başlayanlar için bir cümle ile özetlemek
gerekirse Karaman, Kürtler’e özerklik verilmesinin İslam
dini açısından sakıncalı olduğunu savundu.
Savunuş o savunuş…
Hayrettin Hoca’ya sağdan soldan, liberalden
dindardan, pek çok kesimden eleştiri geldi.
Yazının hepsini buraya alacak değilim ama
bağlamından da koparmadan birkaç satırı aktarmamda fayda
var.
Şunları söylüyor Karaman:
*(…)Müslümanlara düşen vazife daha fazla
bölünmek, daha fazla çatışmak yerine birleşmek, bütünleşmek, hak ve
adaleti birlikte sağlamak için işbirliği yapmak, birlik, dirlik ve
düzenimizi bozarak meşru olmayan menfaat devşirme peşinde olanlara
fırsat vermemektir. Mevcut düzen bu davranışa engel
değildir
*(…)Ümmeti daha fazla bölmenin ve birbirine
düşürmenin İslam'da yeri olduğunu kimse iddia
edemez.
*(…)Meselem ümmetin birliğidir. Bugün İslam
ümmeti birçok uyduruk ulus devletlere bölünmüştür. Mevcut durumda
ümmetin birliğini nasıl sağlayabiliriz?
* (…) Meselem 'üniter laik devleti' savunmak
değildir; meselem ümmetin birliğidir.
* (…) "Ümmet bir devlette birleşmiş iken" bunun
bir şekilde bölünmesi caiz olmaz. Ama tarihi olaylar ve şartlar
sonucu bölünme olmuş ise bu defa "tam bağımsızlıktan birleşmeye
doğru giden yoldaki adımların tamamı meşru olur."
…
“Hoca Misak-ı Milli’yi kutsallaştırmaya
çalışıyor.”
“Hz. Peygamber’in (S.A.V) torunu Hz. Hüseyin’in
katline İslam adına fetva veren Emevi alimi…”
“Osmanlı padişahı 3. Mehmed’in “Nizam-ı Alem”
adına bir kısmı kundakta olmak üzere 19 kardeşini öldürmesine fetva
veren Şeyhülislam” nev’inden cümleler, Hayrettin Hoca’ya yöneltilen
sert eleştirilerden bazıları…
Bu topa neden girdim?
Bu alıntıları neden aktardım?
Şundan…
Kürt meselesi gibi bir meseleyi din üzerinden
tartışmaya başladığımızda bunun önünü alamayız sanki…
Hayrettin Karaman gibi değerli bir İslam alimi,
dini referanslar üzerinden “ümmet hayrı” adına üniter sistemi
savunuyorsa bir başka İslam alimi de federatif sistemi savunabilir
ve pekala bu tezine de dini referanslar bulabilir.
Kur’an’ı bilenler, meal kültürü olanlar bunun,
pek çok konuya Kur'an'dan dayanak bulmanın mümkün olduğunu
bilir.
Buyurun…
Geçtiğimiz 1 Mayıs kutlamalarında İslam ve
sosyalizm nidalarını, “emek ayetlerini” duymadık mı, afişlerini
görmedik mi?
Sayısını uzmanlarının bilebildiği onlarca
mezhep var.
İnanç ve ibadet konusunda farklı görüşlere
sahipler.
Kur’an her okunduğunda farklı manevi hazlar
verdiği gibi her okuyana da bilgisi, görgüsü, düşüncesi
doğrultusunda ilham veren bir hususiyete haizdir.
Böyle olmasaydı İslam Suudi Arabistan’da başka,
İran’da başka, Pakistan’da başka yaşanmazdı.
Böyle olmasaydı Hanefilik, Şafilik,
Maturidilik, Eşarilik, Şiilik gibi inanç ve itikat mezhepleri
oluşmazdı.
Neden böyle oldu; bunlar İslam adına bir renk
midir yoksa ayrışma mıdır, bahsi diğer.
Konumuza dönersek…
Kanaatimce Kürt meselesi siyasi bir meseledir
ve siyasetin içinde çözülmelidir.
Din, yani İslam, bu tartışmadan uzak
tutulmalıdır.