Türkiye'ye vur izni
Abone olBM Güvenlik Konseyi, İstanbul'da düzenlenen bombalı intihar saldırılarının ardından, Türkiye için, 15 üyenin oybirliği ile bir karar tasarısını kabul etti.
BM Güvenlik Konseyi'nin önceki gün İstanbul'daki terör
saldırıları üzerine aldığı 1516 sayılı karar Türkiye'ye meşru
müdafa çerçevesinde gerekirse sınır ötesi askeri harekâta girişme
hakkı veriyor Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin önceki gün
İstanbul'daki bombalı saldırıları kınamak için aldığı 1516 sayılı
karar, Türkiye'nin kendini savunmak için sınırötesi saldırı
yapabilmesinin önünü açıyor. ABD gerekçe yapmıştı 1516 sayılı
kararda, Güvenlik Konseyi'nin 28 Eylül 2001'de aldığı 1373 sayılı
karara atıfta bulunuluyor. ABD yönetimi tarafından 11 Eylül
saldırıları sonrası kendini savunmak için Afganistan'a saldırmaya
gerekçe olarak kullanılan 1373 sayılı karar da Birleşmiş Milletler
Anayasası'nın Yedinci bölümüne dayandırılıyor. Yedinci bölüm,
barışa tehdit olduğunda, barış bozulduğunda ve saldırgan eylemlerle
karşılaşıldığında yapılacakların çerçevesini çiziyor. Bu bölümün
51. maddesi, saldırıya uğrayan Birleşmiş Milletler üyesi ülkelere
tek başına ya da ortaklaşa olarak kendini savunma hakkını veriyor.
1516 sayılı karar İstanbul'u perşembe günü sarsan saldırıların
ardından alınan 1516 sayılı kararın metni ise şöyle: Güvenlik
Konseyi, Birleşmiş Milletler anayasasının amaç ve ilkeleri ile 28
Eylül 2001'de alınan 1373 sayılı karar başta olmak üzere ilgili
kararlarını tekrar teyit eder; Birleşmiş Milletler anayasası
uyarınca terörist eylemlerin yol açtığı uluslararası barış ve
güvenliğe yönelik tehditlere karşı bütün imkânlarla mücadele
etmenin gerekliliğini tekrar teyit eder, 1. Çeşitli ülkelerdeki
diğer terör saldırıları gibi Türkiye'nin İstanbul kentinde 15 ve 20
Kasım 2003'te yapılan, pek çok insanın canını alıp yaralayan
bombalı saldırıları en güçlü ifadelerle kınar. Bu eylemleri her
terör eylemi gibi barış ve güvenliğe tehdit sayar, 2. Türkiye ile
Birleşik Krallık'ın halk ve hükümetleri ile terör saldırılarını
kurbanları ve ailelerine en derin sempatisini ve taziyelerini dile
getirir, 3. Tüm devletleri 1373 sayılı kararın yükümlülükleri
uyarınca, bu terör saldırılarının sponsorları, organizatörleri ve
uygulayıcılarını bulup adalet karşısına çıkarma çabalarında
işbirliğine çağırır, 4. BM anayasının getirdiği sorumluluklar
uyarınca terörizmin her biçimiyle mücadelede pekişen kararlılığını
dile getirir. Bölüm 7, madde 51 Söz konusu kararda atıfta bulunulan
1373 sayılı karar ise 11 Eylül saldırılarını kınayıp benzerlerini
engellemek için çıkarılmış ve Birleşmiş Milletler anayasasının
yedinci bölümüne göre hareket edileceği belirtilmişti. Yedinci
bölümün 51'nci maddesinde ise şöyle deniliyor: "Güvenlik Konseyi
uluslararası barış ve güvenliği sağlamak için gerekli önlemleri
alıncaya kadar, anayasada hiçbir şey, BM'nin bir üyesine silahlı
saldırı gerçekleştirilirse kendiliğinden doğan bireysel ya da
kolektif özsavunma hakkını bozmaz. Birleşmiş Milletler üyelerinin
özsavunma hakkını uygulamak için alacağı önlemler derhal Güvenlik
Konseyi'ne bildirilecektir ve hiçbir şekilde Güvenlik Konseyi'nin
BM anayasası uyarınca uluslararası barış ve güvenliği sağlamak için
gerekli eylemleri yapma yetkisi ve sorumluluğunu etkilemeyecektir."
1373 sayılı kararın çıkmasının ardından 7 Ekim 2001'de ABD'nin
Afganistan harekâtı başlamıştı. Diplomatik başarı İstanbul'daki son
bombalı saldırıları sert bir dille kınayan karar tasarısı, önceki
gün BM Güvenlik Konseyi'ne Şili tarafından sunuldu. Karar tasarısı,
üye 15 ülke tarafından oybirliğiyle kabul edildi. Konsey üyesi
olmayan Türkiye'nin girişimleriyle yapılan oylama önemli bir
diplomatik başarı olarak kabul edildi. Karar tasarısıyla
Türkiye'deki terör eylemlerinin yanı sıra uluslararası barış ve
güvenliğe tehdit oluşturan diğer ülkelerdeki terörist faaliyetler
de kınandı.