Türkiyeye kıyamet gibi uyarı
Abone olDünya Sağlık Örgütü, grip vakalarının Türkiye'de daha da artış göstereceğini belirterek ölümler konusunda uyardı.
Sağlık Bakanlığı yetkilileri ile Türkiye'de domuz gribi
salgınına karşı yürütülen çalışmalar konusunda istişarelerde
bulunan DSÖ ve Avrupa Hastalık Koruma ve Kontrol Merkezi (European
Centre for Disease Prevention and Control)(ECDC) yetkilileri,
soruları yanıtladı.
DSÖ Avrupa Bölgesi Danışmanı ve Nottingham Üniversitesi öğretim
üyesi Prof. Dr. Jonathan Nguyen Van Tam, 1918'deki İspanyol gribi
salgını ile karşılaştırıldığında daha hafif seyreden bu salgının,
mevsimsel gripten farklı olarak daha çok genç erişkinlerle küçük
çocukların ölümüne yol açtığını söyledi.
''Kimin hangi öncelik sırasına göre aşılanacağı konusunda
Türkiye'nin şu ana kadar her adımı doğru attığını'' vurgulayan Van
Tam, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye aşı konusunda Avrupa bölgesinde çok ciddi saygınlığa
sahip firmaların aşılarını aldı. Bunların tabi tutulduğu test
düzeyleri, İngiltere dahil diğer Avrupa ülkelerinin aldığı aşılar
ile aynı. Türkiye'nin aşı aldığı firmalardan biri, aynı zamanda
İngiltere'nin de en fazla miktarda aşı temin ettiği firmalardan
birisi. Salgın şu anda Türkiye'de tam hızlanma aşamasında. Henüz
daha en kötü durumla karşılaşılmadı. Vaka, hastaneye yatış ve
ölümlerde artış bekliyoruz.''
Aşıyla ilgili Türkiye'de olduğu gibi diğer ülkelerde de bazı
spekülasyonlar yapıldığını kaydeden Van Tam, şu uyarıları dile
getirdi:
''Ama şunu hiç unutmamak gerekir ki aşı bir tedavi değil, önleme
aracıdır. Hastalık her yanı sarana kadar bekleme kararında olanlar
varsa çok gecikeceklerini bilmeleri lazım. Harekete geçme zamanı
tam şu andır. Türkiye'nin hali hazırda bulunduğu durumda, hazırlık
seviyesinde bulunabilmek, elindeki aşı imkanlarına sahip olabilmek
ve bütün nüfusu aşılayabilmek için sahip oldukları pek çok şeyi
feda edecek çok ülke. Türkiye'ye bu konuda gıptayla bakıldığını
bilmek lazım.''
''YOĞUN BAKIM ÜNİTESİNE YATIRILMASI RİSKİNİ KABUL
EDER MİSİNİZ?''
Türkiye'de yakında okullarda başlayacak aşılama konusunda ailelere
tavsiyelerde bulunan Van Tam, İngiltere'de domuz gribinden
hastaneye yatırılanların büyük çoğunluğunu çocukların oluşturduğunu
yineleyerek, şunları dile getirdi:
''Ailelere şu soruyu yöneltmek isterim: Çocuğunuzun pandemik grip
nedeniyle hastaneye ve sonrasında da yoğun bakım ünitesine
yatırılması riskini kabul etmek ister misiniz? Eğer bu riski göze
almak istemiyorsanız lütfen çocuğunuzu aşılatın. Sizin çocuğunuz bu
gribe karşı aşılanan ilk çocuk olmayacak. Dünyanın her yerinde
milyonlarca çocuk bu pandemik gribe karşı aynı aşıyla aşılanmış
durumda. İngiltere'de pandemi başladığında ilk salgınlar okullarda
patlak verdi. Çünkü çocuklar gribi etkili şekilde çevrelerine
yayarlar.''
Van Tam, ailelerin aşının içerdiği adjuvan konusunda endişeye
kapılmamaları gerektiğini belirterek, bu aşıların güvenilirliği
konusunda hiçbir şüpheye düşülmemesini istedi.
Domuz gribi aşısının deneme grubunda olduğunu, dolayısıyla
kendisine ''adjuvanlı mı adjuvansız mı'' aşı yapıldığını
bilmediğini anlatan Van Tam, ''Her iki aşının güvenilirliği
konusunda şüphem olmadığı için bu önem taşımıyor'' dedi.
''AVRUPA'DA ÖLÜ SAYISININ ARTMASI BEKLENİYOR''
Avrupa'da domuz gribi salgını ile ilgili çalışma yürüten en önemli
kuruluşlardan biri olan Avrupa Hastalık Koruma ve Kontrol Merkezi
(European Centre for Disease Prevention and Control)(ECDC) Grip
Koordinatörü, çocuk hastalıkları ve halk sağlığı uzmanı Prof. Dr.
Angus Nicoll de ebeveynlerin hem kendilerinin hem de çocuklarının
aşılanmasına çok büyük önem vermeleri gerektiğini belirtti.
''Bu hastalıktan Avrupa'da kaç ölüm beklendiği ve aşılamanın bunu
ne kadar önleyeceği?'' sorusu üzerine Nicoll, ''Avrupa genelinde
ölü sayısının artmasının beklendiğini'' bildirdi.
Aday ülkelerle birlikte AB ülkelerinde bin dolayında kişinin bugüne
kadar bu hastalıktan öldüğünü kaydeden Nicoll, ölümlerin devam
edeceğini ancak beklenen toplam ölü sayısı hakkında bir öngörüde
bulunmalarının mümkün olmadığını söyledi. Nicoll, domuz gribi
aşısının etkinliğinin çok iyi olduğunu, aşılamanın ölüm oranını
azaltacağını bildirdi.
Aşılamanın devam ettiği Avrupa genelinde Türkiye'deki aşının
aynısıyla bağışıklanmış milyonlarca insan bulunduğunu kaydeden
Nicoll, yaşadığı İsveç'te 55 bini çocuk olmak üzere 2 milyonun
üzerinde insana domuz gribi aşısı yapıldığını söyledi.
Nicoll, aşılama sırasında ortaya çıkan ağrı, şişlik gibi yan
etkilerin laboratuvar aşamasında görülen yan etkilerle aynı
olduğunu bildirdi.
''Aşı sonrası ölüm'' iddialarını da değerlendiren Nicoll, bunların
çok yakından incelendiğini, şu ana kadar aşıyla ölümler arkasında
hiçbir ilişki kurulamadığını, tamamen rastlantısal olduğunu
söyledi.
İrlanda, Almanya, Norveç, Danimarka, İsveç gibi tüm Avrupa
ülkelerini yakından izlediklerini vurgulayan Nicoll, kamuoyunun bu
konuda bir çok bilgiyle karşılaştığını ancak bu bilgilerin yetkili
kurumların internet sitelerinden takip edilmesinin önem taşıdığını
kaydetti.
Salgının dünyadaki gelişimiyle ilgili DSÖ ile hazırladıkları son
raporla ilgili de bilgi veren Nicoll, ''Şu an itibarıyla pandemi
eğilimi batıdan doğuya, kuzeyden güneye kaymakta. Güneydoğu
Avrupa'da pandemi dalgası kendisini göstermeye başladı ki Türkiye
ve çevre ülkeler de dahil. Batıda pik noktasına ulaşıldı'' şeklinde
konuştu.
Türkiye'de de salgının artış gösterme eğiliminde olacağını bildiren
Nicoll, ''Türkiye'nin çok ciddi bir avantaja sahip olduğunun altını
çizmek lazım ki bu da aşıdır'' dedi.
Nicoll, sağlık çalışanlarına, ''Lütfen kendinizi aşılatınız.
Böylelikle hem kendinizi hem hastalarınızı koruyun. Aşı çok güvenli
bir üründür. Bunu kullanınız ve avantajından mahrum kalmayınız''
çağrısında bulundu.
Aşıdaki adjuvan maddesiyle ilgili tartışmaları da değerlendiren
Nicoll, hekimlerin dünyadaki otoritelerin web sayfalarını izleyerek
aşının çocuklar üzerinde ne kadar etkili olduğunu takip etmelerini
istedi.
Bu konudaki her adımın titizlikle izlendiğini bildiren Nicoll, bir
çok ülkede aşılamanın daha önce başlaması nedeniyle Türkiye'nin
bunların sonuçlarını takip edebileceğini söyledi.
Ailelere de seslenen Nicoll, ''Çocuklarını koruma konusunda çok
titiz davranan Türk aileleri, lütfen çocuklarınızı aşılatın ve
korunmalarına katkıda bulunun. Zira bu aşının diğer yaptırdığınız
aşılardan hiçbir farkı yok. Adjuvanlı ve adjuvansız aşılar arasında
fark olduğuna dair kanıt yok. Tam aksine adjuvanlı aşıların
avantajı var. Virüs değişiklik geçirirse bu aşılar daha geniş
yelpazede koruma sağlar. Benim çocuklarım da adjuvanlı aşıyla
aşılanacak. Türkiye'nin sahip olduğu aşılar diğer ülkelerdeki
adjuvanlı aşılarla aynıdır'' ifadesini kullandı.
Yüksek ateşi bulunan bir çocuğa bu belirti ortadan kalkıncaya kadar
aşı yapılmaması gerektiğini belirten Nicoll, ancak sadece burun
akıntısı gibi belirtiler olması halinde aşının yapılabileceğini
söyledi.
Van Tam da laboratuvarda A(H1N1) tanısı konmadığı sürece grip
geçirenlerin tümünün aşılanması gerektiğini, domuz gribi
geçirenlerin bile aşılanmasında sakınca olmadığını, hatta bunun
antikor seviyesini yükselteceğini söyledi.
''DSÖ AŞIYI DESTEKLİYOR''
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Merkezi Küresel Grip Programı
Pandemi Hazırlık, Eğitim ve Bilgilendirme Bölüm Başkanı Prof. Dr.
Hande Harmancı da pandemik grip aşısının, 60 yıldır yapılagelen
mevsimsel grip aşısından farklı olmadığını, örgütün bu aşının
arkasında olduğunu ve uygulamaları desteklediğini bildirdi.
Şimdiye kadar dünya genelinde 65 milyon kişinin aşılandığını
vurgulayan Harmancı, aşı yerinde şişlik, kızarıklık ve ağrı gibi
beklenen yan etkilerin dışında herhangi bir beklenmeyen yan etkiye
rastlanmadığını söyledi