Türkiye'ye iade edilecek
Abone olAvusturya'da bir üst düzey yetkili, Çakıcı'nın yakalanmasında Türkiye'nin önemli bir rolü olduğunu söyledi. Çakıcı'yı Türkiye'de çok yoğun bir dava maratonu bekliyor.
Adalet Bakanlığı, Alaattin Çakıcı'nın iadesi için harekete
geçti. Türk ve Avusturya polisinin ortak operasyonuyla dün saat
19:30'da yakalanan Çakıcı'nın üzerinden Faik Medal adına
düzenlenmiş yeşil pasaport ve nüfus cüzdanı çıktı. Graz kentinden
İtalya'ya giderken ‘EKO-Cobra’ adlı anti-terör timleri tarafından
yakalanan Çakıcı'nın üzerinden, bir Türk vatandaşı adına
düzenlenmiş sahte pasaport ve kimlikle, yaklaşık 4 bin euro çıktı.
CNN TÜRK Muhabiri Cengiz Günay, Viyana'daki Türkiye
Büyükelçiliği'nin verdiği bilgilere dayanarak, Çakıcı'nın Viyana'ya
götürüldüğünü ve adli yargı sürecinin başlatılacağını söyledi.
Çakıcı’nın yurtdışında yakalanması ve Türkiye’ye iadesinin
sağlanması için, İnterpol Daire Başkanlığı devreye girmişti.
Çakıcı, kırmızı bültenle aranıyordu. Gözaltına alınınca, kaçış
nedenlerini anlatmış Avusturya Federal Kriminal Dairesi (BK),
Çakıcı'nın yakalandığı sırada heyecanlanıp, sormadan her şeyi
anlattığını açıkladı. BK’nın yazılı açıklamasında, Çakıcı'nın
ülkenin güneyindeki Graz kenti yakınlarında İtalya'ya gitmek
üzereyken, ‘EKO-Cobra’ adlı anti-terör timleri tarafından
yakalandığı belirtildi. Açıklamada, Çakıcı’nın güney otoyolunda
yapılan genel bir arama sırasında farkedildiği, önce sahte kimlik
belgelerini gösterdiği, gözaltına alınınca ise gerçek kimliğini
açıklayıp, Türkiye'den kaçışını detaylı biçimde anlattığı
bildirildi. Çakıcı yakalanacağını anlayınca kaçmaya çalışmış Çakıcı
operasyonunu yakından izleyen üst düzey bir güvenlik yetkilisi ise,
Çakıcı'nın yakalanacağını anlayınca kaçmaya çalıştığını, bunun
üzerine EKO-COBRA timinin uyarı ateşi açtığını söyledi. Türkiye'ye
iade edilecek Türkiye'de idam cezasının kaldırılması nedeniyle,
Çakıcı'nın Avusturya'daki adli süreci kısa sürede tamamlanarak,
Türkiye'ye iade edilecek. Yakalanmasında Türkiye'nin etkisi
Çakıcı'nın yakalanmasında Türkiye'nin önemli bir rolü olduğunu
söyleyen üst düzey bir yetkili, İnterpol üyesi ülkelerde olduğu
gibi Avusturya'ya tüm belge ve istihbaratı Türkiye'nin verdiğini,
Avusturya güvenlik güçlerinin de bu istihbarata dayanarak Çakıcı'yı
yakaladığını belirtti. Kriminal Dairesi yetkilileri de, Çakıcı'nın
yakalanmasına Avusturya polisi kadar. Avusturya'daki Türk irtibat
görevlilerinin de büyük katkısı olduğunu söyledi. Hapis cezası
onaylanınca yurtdışına kaçmıştı Alaattin Çakıcı, Yargıtay’ın hapis
cezasını 7 nisan günü onaylamasının ardından, adli sistemin ağır
işlemesinden yararlanarak 4 mayıs sabahı Yunan adaları üzerinden
yurtdışına kaçmıştı. Yargıtay kararının tebliğini beklerken
Çakıcı’yı göz hapsinde tutan polis, muhtemel firar yollarını
kontrol altına almayı denemiş, ancak başarılı olamamıştı. Son
olarak Bodrum’da izine rastlanan ve İzmir Foça’da basılan bir evde
aranan Çakıcı’nın yurtdışına firar ettiği kesinleşince Interpol
devreye sokulmuştu. Çakıcı, 'çıkar amaçlı suç örgütü kurmak'tan
suçlu bulundu Yargıtay Birinci Ceza Dairesi, 26 mart 2000 tarihinde
Karagümrükspor Lokali’nin basılmasıyla ilgili olarak, İstanbul 1
No’lu DGM’nin verdiği toplam beş yıllık mahkûmiyet kararını 7 nisan
günü sonuçlandırarak, Alaattin Çakıcı hakkındaki hapis cezasını
onaylamıştı. Çakıcı, ‘çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve
yönetmek’ten üç yıl dört aylık hapis cezasına çarptırılmıştı.
Kararı veren Yargıtay Birinci Ceza Dairesi, kararı tam 21 gün
sonra, 28 nisanda Başsavcılığa teslim etti. Çakıcı’nın karar
düzeltme talebi 30 nisan cuma günü reddedildi. Başsavcılık da
kararı, 3 mayıs günü Yargıtay postanesinden tebliğ için mahkemeye
postaladı. Mahkumiyetten korkunca, mahkeme kararını beklemedi
Yargıtay kararı, İstanbul 1 No'lu DGM’de, yeniden görüşülüp, tekrar
karara bağlanacaktı. Ancak, DGM’den Yargıtay kararı doğrultusunda
ağır mahkûmiyet çıkmasından korkan Çakıcı, mahkemeyi beklemedi.
Kararın tebliği gecikirken, Çakıcı da kendi kararını verdi. Yeniden
hapse girmek istemeyen Çakıcı, yurtdışına kaçmak için harekete
geçti. Çakıcı’nın dosyasının İstanbul 1 No’lu DGM’ye ulaşmasının
ardından DGM Cumhuriyet Başsavcılığı Çakıcı’nın tutuklu kaldığı
sürenin cezanın infazını doldurmadığını belirterek infazın
gerçekleştirilmesi için yakalama müzekkeresi çıkarttı. Çakıcı’nın
yaklaşık sekiz ay daha cezaevinde yatması gerektiği bildirildi.
Çakıcı’nın peşine düşen polis, izine Foça’da rastladı. Yapılan
baskınlarda Çakıcı’nın kısa süre önce Foça’dan ayrıldığını
belirlendi. Çakıcı'yı bekleyen davalar Avusturya'da yakalanan
Alaattin Çakıcı'yı Türkiye'de yoğun bir dava maratonu bekliyor.
İdamın kaldırılmasıyla ilgili değişiklikler ve Çakıcı'nın
yurtdışına kaçmış olması, Fransa'nın Türkiye'ye iade şartları
arasında bulunan bazı davalardaki yargılanamama durumunu da
değiştirdi. Hakkında Karagümrük Spor Kulübü Baskını Davası'ndan
verilen 3 yıl 4 ay hapis kararı onanan Çakıcı'nın, bu cezasının
infazını tamamlaması için yaklaşık 6.5 ay cezaevinde kalması
gerekiyor. Aynı dava kapsamında ''müessir fiil'' suçundan bir kez
verilen cezayı yetersiz bulan Yargıtay, mağdur sayısı kadar hüküm
kurulmasını istemişti. Bu nedenle Çakıcı'nın Ağır Ceza
Mahkemesi'nde yargılanması gerekiyor. Alaattin Çakıcı, Türkbank
Davası'nda da hakim karşısına çıkacak. Çakıcı, 'cürüm işlemek
amacıyla teşekkül oluşturmak' ve 'Türkbank ihalesine fesat
karıştırmak' suçlarından, dört yıla kadar hapis cezası istemiyle
yargılanacak. Tevfik Nurullah Ağansoy'un da aralarında bulunduğu
dört kişinin sekiz yıl önce Bebek'te öldürülmesi olayıyla ilgili
olarak da azmettirici suçlamasıyla mahkemeye çıkacak. Çakıcı,
borsacı Adil Öngen'e yönelik silahlı saldırı ve eski eşi Uğur
Kılıç'ın öldürülmesiyle ilgili olarak da, iade şartları gereği
yargılanamamıştı. 4 mayısta kaçtı 3 mayıs günü Antalya'ya geçen
Çakıcı, 4 mayıs sabahı ‘Brütüs’ adlı yatla Rodos adasına geçti.
Çakıcı, Emniyete göre ‘İbrahim Arı’ adına düzenlenmiş bir
pasarportla yurtdışına çıkmıştı. İbrahim Arı'nın, Çakıcı’nın yakın
dostu Erol Evcil'in bahçıvanı olduğu anlaşıldı. Çakıcı'nın kaçışı
birkaç gün sonra ortaya çıkarken, Çakıcı'nın yeğeni ve Erol
Evcil'in de aralarında bulunduğu bir grup Foça'da yakalandı, ancak
daha sonra serbest bırakıldılar. Alaattin Çakıcı'yı Rodos'a götüren
teknenin kaptanı Mehmet Salih Hantal da, ifade verdikten sonra
serbest kaldı. Çakıcı'nın kaçışının ardından polis teşkilatı içinde
Çakıcı'nın muhbirinin olduğu iddiaları gündeme geldi. Polis, Adalet
Bakanlığı’nı Yargıtay kararının tebliğini geç iletmekle, Adalet
Bakanlığı da polisi tedbirsizlikle suçladı. Olaya Beşiktaş da
karıştı Tüm bu kargaşa sürerken, olaya Beşiktaş Spor Kulübü’nün adı
karıştı. Çakıcı'nın kullandığı belirtilen İbrahim Arı adına
düzenlenmiş pasaportun vize işlemleri, Beşiktaş turizm şirketi
tarafından yapılmıştı. Beşiktaş antetli ve Serdar Bilgili imzalı
belgede Arı'nın tüm masraflarının Beşiktaş tarafından karşılanacağı
belirtiliyordu. İddialar Beşiktaş ve Başkan Bilgili tarafından
yalanlandı. Ardından, Beşiktaş Menajeri Sinan Engin'in, Alaattin
Çakıcı ile yaptığı telefon görüşmeleri basına yansıdı. Engin'in
Çakıcı ile şifreli konuşmalar yaptığı ve kaçışa yardım ettiği iddia
edildi. Sinan Engin ise, Alaattin Çakıcı'yı tanıdığını ancak olayın
kendisine karşı düzenlenmiş bir komplo olduğunu iddia etti.
Beşiktaş Kulübü ise, Engin ile ilişkisini kestiğini açıkladı.
Çiçek, 'bir yerde yumuşak karın var' demişti CNN TÜRK'te yayınlanan
'Ajans' programında Çiğdem Anad'ın sorularını yanıtlayan Adalet
Bakanı Cemil Çiçek, adli sistemin ağır işlediği yolundaki
eleştirilerle ilgili olarak, yargıda gecikme olmadığını söylemiş ve
"savunmaya girecek değilim, kaçırmamamız lazımdı ama bir yerde
yumuşak karın var" demişti. Kaynak: www.cnnturk.com