Türkiye'ye hem havuç, hem sopa
Abone olAvrupa basını, Türkiye'ye uyum yasalarının övülmesi ile havuç Kıbrıs konusunda ile sopa gösterildiğini söyledi.
Avrupa Komisyonu'nun raporu ardından Avrupa basını bugün Türkiye
yorumlarına geniş yer verdi. Guardian gazetesi ise "Türkiye'nin
Irak'a asker göndermesi pazarlıklarının askıya alındığını" yazdı.
Avrupa basınında bugün bütün gazeteler, Avrupa Komisyonu'nun dün
açıkladığı ilerleme raporlarına geniş yer verdi. En fazla ilgi
çeken raporlardan biri Türkiye'ninki oldu. Paris'te yayımlanan
International Herald Tribune, Ankara'ya klasik bir "havuç ve sopa"
mesajı verildiğini yazdı. Gazete, "Türkiye'yi cesaretlendirecek
'havuç', üyelik kriterlerini yerine getirmekte gösterdiği büyük
kararlılığın övülmesi. 'Sopa' ise Kıbrıs görüşmelerinin adaylık
umutlarına ciddi bir engel olabileceği uyarısı. Tabii nihai kararı
gelecek yılın sonuna doğru siyasi liderler verecek, ama komisyonun
raporu da onların fikirlerini şekillendirmekte önemli rol
oynayacaktır" diye yazdı. "TÜRKİYE'YE HAYIR" Avusturya'da
yayımlanan Die Presse'deki bir makalenin başlığı, gazetenin bu
konudaki kesin görüşünü ortaya koydu. Gazete başlığında,
"Türkiye'ye açık bir yanıt verilmeli: Hayır!" ifadesini kullandı.
Makalede, olumsuz bir yanıtın ülkeyi istikrarsızlığa
sürükleyebileceği endişesi dile getirildi. Buna karşılık
'pazarlıkları gönülsüzce sürdürmenin' yalnızca Türkiye'de değil,
Avrupa Birliği'nde de dengeleri bozacağı öne sürüldü ve "İşte bu
yüzden bir an önce hayır demeliyiz" denildi. İngiltere'de
yayımlanan Financial Times, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'den son
anda gelen telefona rağmen, Brüksel'deki komisyonun Kıbrıs
uyarısından vazgeçmediğini yazdı. Gazete, "Türkiye raporunda
kullanılan sert dil, Kıbrıs'ın gelecek sene birliğe 'kısmi işgal
altında' katılacağı konusunda giderek büyüyen endişelerden
kaynaklanıyor. Bakan Gül meseleyi 1 Mayıs 2004'e kadar çözme
konusunda büyük gayret göstereceklerini söyledi" diye yazdı.
Financial Times gibi Guardian da Abdullah Gül'ün bu sözlerini
vurguladı. Gazete, "Türkiye'ye yapılan uyarı, Kıbrıs'ı bir güvenlik
sorunu olarak görmekten vazgeçip, Kıbrıslı Türkler üzerindeki
nüfuzunu kullanması amacıyla Ankara'ya baskıyı artırdı. Dışişleri
Bakanı Abdullah Gül hemen bir açıklama yaparak konuyu çözmek için
'büyük çaba' göstereceklerini söyledi" diye yazdı. Guardian ayrıca
komisyonun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen'in "Bu yeni
bir koşul değil, gerçeklere dayanan bir açıklama. Çözüm olmadan,
üyelik müzakereleri için olumlu yanıt almakta zorlanacaklar"
sözlerini de aktardı. Independent gazetesiyse bu yoruma
Brüksel'deki diğer diplomatların da katıldığını yazdı. Gazete,
"Diplomatlar bu uyarıyı 'siyasi bir gerçeğin kabulü' olarak
değerlendirdi. Adanın Rum kesimi birliğe mayıs ayında katılacak. Ve
gelecek yılın aralık ayında, Ankara'yla müzakerelerin başlayıp
başlamamasını kararlaştıracak ülkelerden biri olacaklar" diye
yazdı. Öte yandan, Times gazetesi raporun tümünü "Türkiye için bir
darbe" diye niteledi. Ankara mahreçli bir haberde, Kıbrıs'ın
gündeme getirilmesinin Türkiye'de "hayret ve yılgınlıkla"
karşılandığı belirtildi. Yazıda, "Sonuç olarak Türkiye'nin
hayallerinin gerçekleşmesi, reformcu hükümetin milliyetçi ve askeri
kanatlardaki şahinler karşısında en ilerleme sağlayamadığı alana
dayandırıldı. Abdullah Gül, dün bu konuda çaba göstereceklerini,
ama uzlaşmanın sadece Türk tarafından beklenmemesi gerektiğini
söyledi. Bu savunma pozisyonu, AK Parti hükümetinin bundan bir sene
önce göreve geldiği dönemle tezat oluşturuyor. O dönemde Parti,
pazarlıklar yoluyla çözüme istekliydi. Erdoğan, AB'ye üyelik için
Kıbrıs sorununun çözülmesinin şart olduğunu söylüyordu. Türk lider
Rauf Denktaş'a baskı yaptı. Ama Denktaş ve Ankara'daki
taraftarlarının direnişiyle, Annan planında ilerleme kaydedilemedi.
Türkiye şimdi Kuzey Kıbrıs'taki seçimlerin sonucunu bekliyor"
denildi. "TÜRKİYE'NİN KIYMETİNİ BİLİN" Times gazetesi,
başmakalelerinden birini de bugün Türkiye'ye ayırdı. Yazıda Avrupa
Komisyonu'nun geçen yıl boyunca Türkiye'de kaydedilen ilerlemelere
vurgu yapması ve Ankara'nın rapora verdiği ilk tepkiler övgüyle
karşılandı. Ancak çok büyük stratejik öneme sahip bu ülke
karşısında "Avrupalıların fazlasıyla uzun bir süredir miyopça
davrandığı" belirtildi. Makale, "Avrupa Komisyonu 40 senedir, bazı
üyelerinin önyargıları yüzünden her seferinde yeni itirazlar
sürüyor Türkiye'nin önüne: Önce, ekonomisi zayıf dendi. Sonra,
insan hakları sicili beğenilmedi. Şimdi de AB'nin diğer problemini,
bölünmüş bir Kıbrıs'ın birliğe alınması sorununu çözmek için
yeterince uğraşmadıkları için dışarıda kalacaklar. Türkiye'deki
yetkililer, gerçek sebebin kültürel ve siyasi olduğunu düşünüyor,
ki bunda da bir haklılık payı var. Bazı AB siyasetçileri
egemenliklerini Müslüman bir ülkeyle paylaşmak istemiyor. Bu
isabetsiz görüşü kabul etmek mümkün değil. AB'nin Türkiye'nin
değerini anlamasının zamanı geldi" sözleri ile sürdü. Times'da,
yine Türkiye'nin adının geçtiği bir haberde, Avustralya
hükümetinin, kuzey sınırındaki bir adaya bir grup Kürt mültecinin
daha ulaşması üzerine artık iltica düzenlemelerini değiştirmeye
karar verdiği belirtildi. Ve bundan sonra bu adaya ayak basanların
mültecilik başvurusu yapamayacağını bildirdi. Yazıda, "Karara yol
açan olay şöyle gerçekleşti. Endonezya bandıralı bir balıkçı
gemisine binen 14 Kürt ve 4 mürettebat salı günü öğleden sonra
Melville adasına ulaştı. Yerel görgü tanıklarının verdiği ifadeye
göre karaya çıkıp 'Burası Avustralya mı?' diye sordular. Sonra da
'Türkiye, Türkiye, Türkiye'den' dediler" denildi. Gazeteye göre
deniz yoluyla gelen mültecileri engellemek için her yıl milyonlarca
dolar harcayan, ama başarılı olamayan Avustralya hükümeti çareyi,
anakaradan kilometrelerce uzağa yayılan adalarının bir kısmını 'göç
bölgesi'nden çıkarmakta buldu. Muhalefet partileriyse "insanların
hak ve özgürlüklerinin coğrafyadaki konumlarına göre
değişemeyeceğini" söyledi. Kararı yarın Senato'da iptal ettirmeye
çalışacakları ifade edildi. IRAK'A TÜRK ASKERİ TARTIŞMASI Guardian
gazetesindeki "Amerika'nın Türkleri getirme planı çöktü" başlıklı
habere göre, kimliği açıklanmayan kaynaklar Guardian'a, Türkiye ile
ABD arasındaki Irak'a asker gönderme konulu görüşmelerin şu anda
tamamen durduğunu bildirdi. İngiltere Dışişleri Bakanı Jack
Straw'un da "Türk askerlerini Irak'a şu yakınlarda gitmesi
sözkonusu değil" dediğini belirten Guardian, engelleri aşmak için
önerilen formülleri Türkiye'nin reddettiğini yazdı. Gazeteye göre
Ankara'ya Türk askerlerinin cepheden uzak ve mümkünse üniformasız
olarak görev yapması ve sayılarının da 4 bine kadar indirilmesi
önerildi. Guardian, Türkiye'nin işgale yardımcı olmak üzere Irak'a
asker göndermesinin hala mümkün olabileceğini ama bunun bu sene
olmayacağını yazdı.