Türkiye'ye dolar yağmış! Babacan açıkladı
Abone olBaşbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye'de kriz olmadığını, sadece piyasaların hareketlendiğini söyledi.
Döviz girişinde artış olduğunu dile getiren Babacan, “27
Ocak'tan 13 Şubat akşamına kadar 3 milyar 900 milyon dolarlık döviz
girişi oldu” dedi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan CNBC-e/NTV ortak yayınında CNBC-e
Genel Yayın Yönetmeni Servet Yıldırım'ın sorularını yanıtladı.
KURDAKİ SAKİNLİK DÖVİZİN GİRİŞİYLE ALAKALI
Bir ekonomik paket uygulamayı planlamadıklarını ifade eden Babacan,
"Türkiye'den yoğun bir sermaye çıkışı olmadı. Yabancı döviz
girşinde artış oldu. Mesela 27 Ocak'tan 13 Şubat akşamına kadar 3
milyar 900 milyon dolarlık bir döviz girişi oldu. Kurdaki sakinlik
de dövizin girişiyle alakalı. Türkiye çok sağlam bir noktada"
dedi.
İşte Babacan'ın açıklamalarından öne çıkanlar;
Amerika'da ekonomide bir toparlanma görülüyor. Bu büyümenin
istihadam açısından olumlu sonuçları olmasa da yine de olumlu bir
toparlanma var. Avrupa bölgesinde de durum fena değil gibi
görünüyor. Avrupa'nın toparlanması Amerika'nın toparlanması kadar
güçlü bir toparlanma gibi görünmüor.
Önümüzdeki dönem gelişmekte olan ülkeler için son 10 yıla göre
gelecek 10 yılda büyüme oranları daha düşük olacak. Kurlarda yukarı
doğru hareket oldu, bu sadece Türkiye'de olmadı, borsa düştü,
faizler yükseldi, bütün gelişmekte olan ülkelerde oldu bunlar. Ama
çok fazla sermaye çıkışı yok yine gelişmekte olan ülkelerde.
G20'de eleştiriler vardı. Amerika FED kararları alırken sadece
kendi ekonomisini düşünüyor diye. Siz ne düşünüyorsunuz? Her
ülkenin öncelikle baktığı ulusal çıkarları, ulusal ekonomisi...
Böyle mi olması gerekiyor? Hayır, zaten G20'nin amacı da bu.
Amerikan Merkez Bankası gelişmekte olan ülkelerdeki istikarasızlığa
şöyle bakıyor; o ülkelerdeki istikrarsızlık dönüp dolaşıp yine bize
mi zarar verir diye endişe ediyorlar. Yani yine kendilerini merkeze
koyuyorlar.
PİYASADA HEYECAN VAR AMA KALICI HASAR YOK ÇOK
ŞÜKÜR
Belli miktarda çalkantı gayet normal, önemli olan kalıcı hasara
sebep olmasın. Piyasada heyecan var ama kalıcı hasar yok çok
şükür.
Bir paket beklentisi oluştu. 30 Mart'tan sonra ekonomiyle ilgili
atılacak adımlar var mı? Paketler hep krizlerle birlikte anılan
yaklaşımlar. Türkiye'de bir kriz dönemi yok. Türkiye'de piyasanın
hareketli olduğu zamanlar yaşadık. Reel sektör ya da finans sektörü
için zaten atmamız gereken adımlar var ve bunların üzerinde
çalışıyoruz. Çözüm paketi gibi bir durum yok ama seçim dönemi
sebebiyle atılacak adımlar 1 ay 1.5 kadar gecikebilir.
Türkiye'den yoğun bir sermaye çıkışı olmadı. Yabancı döviz girşinde
artış oldu. Mesela 27 Ocak'tan 13 Şubat akşamına kadar 3 milyar 900
milyon dolarlık bir döviz girişi oldu. Kurdaki sakinlik de dövizin
girişiyle alakalı. Türkiye çok sağlam bir noktada.
Şirketler kur riskini iyi yönetti. Merkez Bankası dövizin 1 ayda
yüzde 30 arttığı bir dönemde dahi Merkez Bankası doğru politikayla
iyi bir performans gösterdi.
YÜZDE 4'LÜK BÜYÜME OLURSA İŞSİZLİK ORANI
AZALIR
Geçen aykiyle aynı, ama Eylül ayına göre 0.3'lük bir düşüş var.
Geçen sene Kasım'da iş gücüne katılma oranı yüzde 50.8 imiş, şu
anda 50.7. Bu yılın daha çok başındayız. Bu yılın büyümesiyle
işsizlik çok ilintili olacak. Yüzde 4'lük bir büyüme olursa
işsizlik oranı azalır, ama düşük olursa işsizlik oranı da artar.
2009'dan bu yana toplam 6 milyon istihdamımız arttı.
Aralık'ta beklediğimiz 1.8 milyar dalar altında bir ihracat
gerçekleşti geçen sene. Ocak ayında da tüm ayların rekoru kırıldı
ihracatta. Türkiye'nin 2014 büyümesi yüzde 4'ten daha çıkarsa cari
açık da beklenenin çok dah altında çıkıyor. Büyüme düştükçe cari
açık da düşebilecek. Cari dengede orta vadeli trendlere bakılmalı.
Cari açığın sürdürülşebilir olması gerekir. AB üyelerinin görüşü,
yüzde 4'ten fazla cari açık verilmesi doğru değil, yüzde 4'ten
fazla olursa sürdürülebilir olmaz. 6lar 7'ler hoş rakamlar değil.
Yapmamız gereken reformalara devam etmek"
KIBRIS'TA ÇÖZÜMDEN YANAYIZ
Kıbrıs'taki görüşmelerle ilgili konuşan Babacan, "Annan planından
sonra ilk kez taraflar bu kadar birbirine yaklaştı" dedi ve "Biz
Türkiye olarak sonuna kadar destekliyoruz, biz çözümden yanayız"
dedi.
FRANSA'NIN BLOKAJI YAVAŞLADI
AB sürecinde Fransa'da Hollande'ın yönetime gelmesinin ardından
Fransa'nın blokajının yavaşladığını belirten Babacan, "Son aylarda
siyasette yaşananlara bakınca son iki faslın açılmasının önemi
ortada" dedi. AB sürecinin Türkiye'deki reformlar için bir çapa
oluşturduğunu söyleyen Babacan, "AB sürecini çektiğiniz zaman
Türkiye siyasi reformlar açısından yönünü kaybedebilir" dedi.