Türkiye'ye tam üyelik güvencesi
Abone olTürkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joos Lagendijk, "Türkiye'yle müzakereler tek bir amaçla başlayacaktır, o da tam üyeliktir'' dedi.
Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joos Lagendijk, ''Benim düşüncem ve parlamentodaki çoğunluğun fikri, müzakerelerin tek bir amaçla başlayacağıdır, o da tam üyeliktir'' dedi. Lagendijk, Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü Konferans Salonu'nda ''Türkiye'nin AB'ye ve Hollanda'da yapılan anayasa referandumlarına değindi. Fransa'da 'hayır' oylarının, Türkiye'nin üyeliğini istemeyen sağ kanattan çok sol kanattan geldiğini, Fransa'da sol kesimin ana konularından birinin Türkiye olmadığını vurgulayan Lagendijk, ''Asıl konu, Avrupa'nın daha liberal hale gelip gelmemesiydi, Türkiye değildi'' diye konuştu. Lagendijk, Hollanda'da da insanların 'hayır' oyu verme sebepleri sıralandığında, ilk 8 sırada Türkiye'nin adının geçmediğini, referandum öncesi tartışmalarda Türkiye'nin üyeliğinden daha çok 2004'te AB'ye tam üye olan Çek Cumhuriyeti, Polonya ve Macaristan'ın tartışıldığını dile getirerek, ''Fransa ve Hollanda'da AB Anayasası'yla ilgili referandumlardan 'hayır' çıkması doğrudan Türkiye'nin üyeliğiyle ilgili değil'' dedi. Türkiye'nin AB ile üyelik müzakerelerinin 3 Ekim'de başlayacağını anımsatan Lagendijk, Almanya'da Angela Merkel'in 3 Ekim'de Türkiye'nin müzakerelere başlamasına karşı çıkmadığına, sadece tam üyelik değil ''imtiyazlı ortaklık'' statüsü istediğine işaret etti. Lagendijk, ''Benim düşüncem ve parlamentodaki çoğunluğun fikriyse müzakerelerin tek bir amaçla başlayacağıdır, o da tam üyeliktir. 10 yıl içinde gerek Türkiye'de, gerek Avrupa'da nelerin değişeceğini kimse bilemez, ama müzakerelere başlamanın açık ve net bir tek hedefi olabilir, o da tam üyeliktir'' dedi. AVRUPA KAMUOYU TÜRKİYE'Yİ İZLİYOR Kendisine, Türk Hükümeti'nin müzakerelere başlamak için gerekli hazırlıkları yerine getirip getirmediğinin sorulduğunu dile getiren Lagendijk, şöyle konuştu: ''Aslında tam olarak Türk Hükümeti'nin ne yaptığını bilmiyorum. AB için teknik hazırlıklardan çok hukuki reformlar önemli. 1 Haziran'da yürürlüğe giren hukuki reformlar önemli, ama genel kanı bu reformların çok iyi olmadığı yönünde. Ama geliştirilebilir, geliştirilmeli. Türkiye'nin 2004 yılındaki 9.9'luk rekor büyümesi gazetelerin arka sayfalarında, ama 6 Mart'ta Kadınlar Günü'ne yaşananlar ve Orhan Pamuk'a gösterilen tepki manşetlerde yer alıyorsa Türkiye'nin 3 Ekim öncesinde daha dikkatli olması gerekir. Avrupa kamuoyu Türkiye'yi izliyor.'' Türkiye'de reform sürecinin devam etmesi gerektiğinin altını çizen Lagendijk, Avrupa kamuoyunun Türk Hükümeti'nin insan hakları ve ifade özgürlüğü konusunda hızlı ve kararlı bir şekilde davranmasını beklediğini sözlerine ekledi. Soruları da yanıtlayan Lagendijk, bir soru üzerine, şunları kaydetti: ''AB'de yeni bir anayasa olmazsa, bir genişleme olmaz. Avrupa'nın parlamento, komisyon ve üye ülkeler arasında güç dağılımını sağlayacak birtakım kuralları olması gerekli. Bu kurallar olmazsa Türkiye ya da herhangi başka bir ülke, AB'ye üye olamaz. Ancak bu kuralların olmayışı müzakerelerin başlamasına engel değil.'' Bu arada, Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu'nun bazı üyeleri Lagendijk'in bu görüşüne karşı olduklarını ifade ederek, Anayasa konusunun birliğe üyelikle ilgisi bulunmadığını söyledi. Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Aydın Dumanoğlu da Fransa ve Hollanda'daki referandumlarda çıkan 'hayır' sonuçlarından sonra Avrupa siyasetinde bir karışıklığın söz konusu olduğunu belirterek, ''Ancak, Avrupa'nın birçok sorunu aştığı gibi bunu da açıklığa kavuşturacağına inanıyorum'' dedi.