Türkiye’de tehlikenin adı bonzai
Abone olTürkiye’de bonzai kullanımının son yıllarda küçük yaşlara kadar düşmesi tehlikenin boyutunu gözler önüne seriyor.<br/>Uyuşturucu ekimi, üret...
Türkiye’de bonzai kullanımının son yıllarda küçük yaşlara kadar
düşmesi tehlikenin boyutunu gözler önüne seriyor.
Uyuşturucu ekimi, üretimi, kaçakçılığı ve kullanımının büyük sorun
olmaya devam ettiği dünyada artan fiyatlar, küçük eroin
organizasyonlarını daha karlı olduğunu düşündükleri çeşitli
uyuşturucu maddelerine yönlendirdi. 2010 ve 2011 yıllarında küçük
miktarlarda internet üzerinden ülkemize getirilen bonzai, merdiven
altı diye tabir edilen yerlerde yavşan otu, kimyasal madde ve
tarımsal ilaçların karışımından elde edilerek üretilmeye başlandı.
Türkiye’de kullanımın 8 yaşına kadar düştüğü gözlendiğinde
tehlikenin boyutu oldukça büyük.
“BONZAİ İÇTİĞİM ZAMAN OTOBÜSTE İNDİĞİMDE KİLİTLENDİM SANKİ
ROBOTLAŞTIM”
35 yaşındaki Y.M, 3 ay önce bonzai ile arkadaşının ikramı ile
tanıştı. İHA muhabirine yaşadığı süreci anlatan Y.M, bazı
sıkıntılarından dolayı bonzainin kendisini cezbettirdiğini ve
sıkıntılardan arındırdığını belirterek, şunları aktardı:
“Bonzai’ye 3 ay önce bir arkadaşımın sunumu ile başladım. İlk
zamanlar bonzai içtiğim zaman sıkıntılarımdan arınıyor ve kendimi
tamimiyle yalnız hissediyor, hiçbir şeyi umursamıyordum.
Sıkıntılardan dolayı beni cezbedip kendine sürükledi. Bulunması çok
basit olduğu için içine sürüklenmem daha kolay oldu. Aradan bir ay
geçtikten sonra günde bir iki tane içerken bunu 10 dakikaya
düşürmeye başladım. Çevremdeki insanların sağlığıma zarar verdiğini
söylediklerinde anladım ama ilk zamanlar bunu umursamadım. Bonzai
içtiğim zaman otobüste indiğimde kilitlendim sanki robotlaştım.
Sağıma soluma dönüp insanlardan yardım istemedim. Bundan sonra çok
kötü bir uyuşturucu madde olduğunu artık bunu bırakmam, arınmam
gerektiğini düşündürdü.”
“5 LİRADAN 100 LİRAYA PAKETLENMİŞ UYUŞTURUCU PAKETLERİ VAR”
Türkiye’de bonzai bulmanın çok basit olduğunu ifade eden Y.M, şöyle
devam etti:
“Mahallelerin belirli yerlerinde konuşlanmış, gidildiği zaman çok
rahat şekilde temin edebiliyorsunuz. 5 liradan 100 liraya
paketlenmiş uyuşturucu paketleri var. 5 lirayı bulmak günümüzde çok
bir şey olmadığı için bonzai almak kolay oluyor. 8 yaşındaki bir
çocuk bile bu yüzden gidip rahatlıkla alıp içebiliyor.”
“BONZAİYİ, TOPLUM ARASINDA İÇEBİLİYORSUN, KİMSE BUNUN FARKINA
VARMIYOR”
Bonzai kullanım sonrası vücudu uyuşturduğunu söyleyen Y.M, “Kalbin
çok hızlı atmasına neden oluyor. Siz de kendinizi tamamıyla
saldığınız zaman ölümlerle sonuçlanabiliyor. Bonzai, sigara ucuna
ufak bir parça konularak içiliyor. Yolda yürürken, toplum arasında
içebiliyorsun, kimse bunun farkına varmıyor. Bu yüzden daha çok
yaygınlaştı” diye konuştu.
Y.M, şöyle devam etti:
“Bağımlılık süresi yok. İnsanın boşluk anındaki bir içim ondan
sonraki süreçte bağımlılığı tetikliyor. Diğer uyuşturucu maddeler
gibi vücutta ani krizler yaşatmıyor ama insanları fark etmeden
aşırı bir sinirlilik, bir anda ne yaptığının farkına varamama,
aradan beş dakika geçtikten sonra yaptıklarınızın bilincine
varıyorsunuz.”
Ailesinin bonzaiden kurtulması için tam destek verdiğini ve UBAM
sayesinde hiçbir kalıntının kalmadığını belirten Y.M, şunları
söyledi:
“Ailem ilk zamanlar bilmiyorlardı benim kullandığımı. Öğrendikleri
zaman çok şaşırdılar. Hiçbir zaman beni dışlayıcı bir davranışta
bulunmadılar. Beni tekrar kazanmak için bana destek olup
kendilerinin araştırmaları sonucu, ilaçlı tedaviye sokmak
istemedikleri için Uyuşturucu Madde Bağımlılıkları ve Alkolizmle
Mücadele Federasyonu (UBAM)’ı buldular. Burada ilaçsız rehabilite
olunabileceğini söylediler. Yaklaşık 2 aydır buradayım ve geldiğim
an ile şimdiki arasında bonzai ve uyuşturucunun hiçbir kalıntısını
kendimde hissetmiyorum. Beynime olan baskılar artık yok ve onları
kullanacak bir durumu artık hissetmiyorum.”
“BONZAİ KULLANIMIN SONU 5 YIL SONRA ÖLÜMDÜR”
Bonzai kullanımının 5’inci yılında ölümle sonuçlanacağını ifade
eden Y.M, şunları kaydetti:
“Kardeşlerime buradan seslenmek istiyorum. Bu tamamıyla ölümcül bir
illettir. Bunun bir rehabilitasyon süreci var. Bırakmaya karar
verip bundan kurtulabilirler. Bunun sonu kesinlikle 5 yıl sonra
ölümdür. Bir bonzai’yi bir insan 5 seneden fazla içemiyor. Bonzai
zaman içerisinde yetmediği zaman diğer uyuşturucu maddelere de
sürükleyecektir.”
18 yaşında olan M.Y, uyuşturucuya 13 yaşında başladı. 5 yıl boyunca
uyuşturucu maddelerin her çeşidini kullanan M.Y, “İlk
arkadaşlarımın ikramı ile esrarla tanıştım. Sonra alkol, esrar daha
sonra extacy hap ve bunların bana yetmemesi sonucunda eroin
kullanmaya başladım. Bunlar zaten bir hakla halindedir” şeklinde
konuştu.
“TÜRKİYE’DEKİ BİRÇOK HIRSIZLIK VE GASP, UYUŞTURUCU TEMİN ETMEK
İÇİNDİR”
Uyuşturucu kullanmasıyla birlikte hayatında birçok değişikli
olduğunu, Türkiye’deki hırsızlık ve gasp olaylarına neden olduğunu
ifade eden M.Y, şunları söyledi:
“Kullandığım zaman kalbimi katılaştırıyordu. Sağlıklı
düşünemiyordum. Yaşadıklarımdan, hayattan koparıp alıyordu. İlk
başlarda bunlar oluyor güzel hoş gidiyor ama bağımlı olduktan sonra
iş işten geçmiş oluyor. İlk başlarda iki paket, iki hafta sonra üç
paket, dört hafta sonra beş paket daha sonra grama kadar gidiyor.
Bundan sonra maddi sıkıntılar başlıyor. Para bulamıyorsun ve
hırsızlık yapıyorsun. Türkiye’deki birçok hırsızlık, gasp sebebi
uyuşturucu temin etmek içindir. Türkiye’de marketten bir sigara
almak kadar kolaylaştı.”
“YERİ GELİYOR EVİNDEN BİR ŞEY ÇALIP GÖTÜRÜP SATIYORSUN”
Uyuşturucu madde kullandığı zaman ailesi ile kavga ettiklerini
söyleyen M.Y, şunları aktardı:
“Ailem uyuşturucu kullandığımı ben söyleyesiye kadar bilmiyordu.
Krizlerimden dolayı şüpheleniyorlardı ama ben belli etmemeye
çalışıyordum. Ev ile alakam olmuyordu, yeri geliyor gitmiyordum.
Kafama göre hareket ediyordum. Durduk yere ailem ile kavgalar
başlıyordu. Sinir krizleri geçiriyordum. Tavırlarım, hareketlerim
değişiyordu. Yeri geliyor evinden bir şey çalıp götürüp satıyorsun.
Yeri geliyor gasp yapıyorsun. Bir şekilde uyuşturucuyu tedarik
ediyorsun.”
“SİZ ÇOCUĞUNUZU KARŞINIZA ALIP ALKOL İÇERSENİZ, İKİ GÜN SONRA
ÇOCUKLA UYUŞTURUCU İÇMEYE MAHKÛM OLURSUNUZ”
M.Y, şöyle devam etti:
“Ailelere tek diyeceğim çocuğunuza arkadaş olmayın. Siz çocuğunuzu
karşınıza alıp alkol içerseniz, iki gün sonra çocukla uyuşturucu
içmeye mahkûm olursunuz.”
Uyuşturucu Madde Bağımlılıkları ve Alkolizmle Mücadele Federasyonu
(UBAM) Başkanı Dila Tezemir, bonzai’nin yavşan otu, tarım ilacı,
kimyasal maddelerden oluştuğunu söyleyerek, şunları aktardı:
“Yurt dışında bonzai ağacının yapraklarından yapılarak elde edilen
bir kimyasal uyuşturucudur. Ülkemizde tamamıyla yavşan otu
dediğimiz bir bitkiden yapılıyor. Ülkemizde daha önce yurt dışından
internet yoluyla sokuluyordu. Belli bir rakama kadar gümrük
uygulanmıyordu. Ülkemizde fazlasıyla talep olmaya başlayınca
merdiven altı dediğimiz yerlerde yapılmaya başlandı. Tarım ilacı,
fare zehri, aseton, akla gelebilecek kimyasal ilaçlar ve
sporcuların kullandıkları soğutucular dahil olmak üzere hepsini
karıştırarak bunların içerisine yavşak otunu bekletiyor. Şişme
yapıyor ve şişme yaptıktan sonra kurutuyorlar. Sonrasında toz
haline getirerek piyasaya servis ediyorlar.”
“BONZAİ, UYUŞTURUCU MADDE DEĞİL, UYARICI MADDEDİR”
Bonzainin, uyuşturucu madde değil, uyarıcı madde olduğunu ifade
eden Tezemir, “İlk kullandıklarında mutlu olduklarını
zannediyorlar. Mutluluğu daha uzun süre yaşayabilmek için çok sık
alıyorlar. Sık aldıklarında da o mutluluğu yakalayamıyorlar ve aynı
kafayı yakalayamıyorlar” diye konuştu.
“BONZAİ’NİN EN BÜYÜK BELİRTİSİ GÖZLERİNİN BÜYÜYÜP DONUK
BAKMASI”
Bonzai’nin krizlerinin olamadığını, sinir triplerinin olduğunu
söyleyen Tezemir, “Eroin gibi kriz diye tabir edilen bel ağrısı,
bacak ağrısı, terleme, titreme bunlar yok. Gözlerde inanılmaz
derece büyüme oluyor. Bonzaide anlaşılabilecek en büyük özelliktir
ve donuk bakar. Algılaması neredeyse sıfıra iner. Bir şey
söylersiniz zihni toparlayamadığı için üçüncü de anca anlar”
dedi.
Hiçbir uyuşturucu ve uyarıcı maddenin tedavisinin olmadığını ifade
eden Tezemir, şunları söyledi:
“Her ikisi de bir hastalık değildir. Biz kesinlikle bunu
savunuyoruz. Böyle olunca da dışarıda tedavi ettiremezsiniz. Sosyal
rehabilitasyon programıyla biz bunu yapabiliyoruz.
Düzelebiliyorlar, eski hayatlarına yeniden dönebiliyorlar. Bir daha
kesinlikle hiçbir uyuşturucu ve uyarıcı maddeye bakmadan
hayatlarını devam ettirebiliyorlar.”
“TELEVİZYONLAR DA FİLMLERDE SEYRETTİKLERİ ŞEKİLDE BİR KRİZ ASLA
OLMUYOR”
Uyuşturucu madde kullanan kişileri krizlerinin göründüğü gibi
olmadığını söyleyen Tezemir, şunları kaydetti:
“Kriz denilen şeyler, bacak ağrısı, titreme, bel ağrısı ve
terlemedir. Bunların dışında hiçbir şey yaşamıyor çocuklar. Biz onu
minimuma indiriyoruz. Dışarıda bir torbacının çocukları kandırdığı
gibi bir kriz yaşamıyorlar. Televizyonlarda filmlerde seyrettikleri
şekilde bir kriz asla olmuyor. Aylardır, yıllardır uğraşıyoruz ben
daha öyle bir krize rastlamadım. Hastanelerde, saldırganlık maddeyi
bırakmak istemeyen onu kılıf olarak kullanıyor. Gerçek anlamda
bırakmak istiyorsa eğer hepimizden çok daha uysal oluyorlar.
Yoksunluk dediğimiz süreç madde kullanımına göre değişiyor. Bu
eroin de 5 ile 7 gün arası, alkolde bu rakam 12-15 güne kadar
çıkabiliyor. Bir bonzai de zaten böyle bir şey söz konusu değil.
Tripleri oluyor onun dışında herhangi bir şey olmuyor. Sadece
vücudu toparlıyorsunuz. Eksilen vitaminleri yerine
koyuyorsunuz.”
Dünyanın 48 ülkesinde 48 yıldır uygulanan, hiç ilaç kullanmadan bir
programla 2 milyon insanın kurtulduğunu belirten Tezemir, “Bu kadar
insan kurtulmuşsa benim ülkemdeki insanlarında kurtulabilir. Biz o
program 2012 yılında Türkiye’ye getirdik. Mevzuat henüz belli
olmadığı için çok fazla kardeşimize yardım imkanımız varken biz
sadece kendi imkanlarımızla bir kaç tanesine yardım edebiliyoruz”
şeklinde konuştu.
(İHA)