Türkiye'nin yol haritası belli oldu
Abone olTürkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyelik sürecine ilişkin yol haritası belli oldu. Müzakerelere hazırlık anlamına gelen tarama süreci 4 Ekim'de başlıyor. İşte başlıklar.
AB, Türkiye'nin tam üyelik sürecine ilişkin yol haritasını
verdi: Buna göre, müzakerelere hazırlık anlamına gelen tarama
süreci 4 Ekim'de başlıyor. AB yol haritasının detaylarını anlatan
AB'nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Komisyon'un yaz
aylarında üç ayrı başlıktan oluşan bir paket hazırlayacak… AB'in
Genişlemeden Sorumlu Komiseri Olli Rehn, Türkiye'de tarama
sürecinin 4 Ekim'de başlayacağını söyledi. Tarama süreci bir yıl
sürebilecek. Ancak kültür, istatistik gibi bitirilmesi kolay olan
bölümlerin müzakerelerine bir an önce, yani 2005'in sonuna doğru
geçilebilecek. AB tarafı, Kuzey Kıbrıs ile doğrudan ticaretin
başlatılması ve barış müzakerelerinin tekrar başlatılması konusunda
da aktif bir politika vadediyor. AB Komisyonu'nun genişlemeden
sorumlu yetkilisi Olli Rehn, Türkiye için hazırlanan AB yol
haritasının detaylarını, Avrupa Parlamentosu'nun Dışilişkiler
Komisyonu önünde yaptığı konuşmasında anlattı. «2009 yılına kadar
sürecek görevim süresinde, Türkiye ve Hırvatistan'la tam üyelik
müzakerelerinde iyi bir yol katetmiş olmayı umuyorum. Komisyon,
Türkiye'ye ilişkin yaz aylarına kadar üç ayrı başlıktan oluşan
paket hazırlayacak» diye konuşan Rehn, Ankara'ya verilecek yeni ev
ödevlerinden bahsetti. Komisyon'un Temmuz ayında açıklaması
bekelenen bu 3 belgeden ilki Türkiye için Katılım Öncesi Belgesi
(KOB) olacak. Bu belgede, ülkede reformların devam ettirilmesi için
azınlık hakları, hukukun üstünlüğü, sendikal haklar gibi siyasi
konularda sürdürülmesi gerekli reformların altı çizilecek. İkinci
belgede, Türkiye ile tam üyelik müzakerelerin nasıl yürütüleceğinin
çevçevesi çizilecek. Üçüncü olarak ise Türkiye - AB arasında
kültürel diyaloğu artırmak için önerilerde bulunulacak. Tarama
süreci 4 Ekim'de başlar Rehn, müzakerelere hazırlık süreci olan
Türkiye ve AB yasalarının ayrıntılı olarak karşılaştırılacağı
tarama sürecinin, görüşmelere resmen yeşil ışık yakılacağı 3
Ekim'den birgün sonra, yani 4 Ekim'de başlanacağını söyledi. Tarama
süreci ilk olarak AB müktesebatının anlatılması aşaması ile
başlanağını belirten AB yetkilisi, daha sonra da müzakerelerin yer
alacağı her bölüm ikili düzeyde inceleneceğini ifade etti. Rehn'in
tahminlerine göre, tarama süreci 1 yıl devam edebilecek. Rehn'in,
"tarama süreci 1 yıl sürebilir" sözleri bazı çevrelerde, 'gerçek
müzakere masasına ancak 1 yıl sonra oturulacak şeklinde yorumlansa
da, AB Komisyonu kaynaklara 2005'in sonunda masaya oturabileceğini
belirtiyorlar. Özellikle, teknoloji, kültür, istatistik gibi kolay
bitirebilecek bölümlerin müzakerelerine hemen geçilmesi söz konusu.
AB daha önceki aday ülkelerle de tarama sürecini, resmi müzakereler
açıldıktan hemen sonra başlatmıştı.< Ankara'ya "Protokol'ü
imzalayın" çağrısı Ancak bütün bu sürecin başlatılması için
Türkiye'nin 17 Aralık Zirvesi sırasında söz verdiği gibi, Kıbrıs'ın
içinde bulunduğu 25 ülkeye genişletilmesi için gerekli olan Ankara
Anlaşması'na ek uyum protokolünü imzalaması gerekiyor. Rehn,
protokolün onay sürecinin uzun olabileceğini gözönüne katarak
protokolün bir an önce imzalanması çağrısını yaptı. Rehn'in kişisel
görüşü, uyum protokolün imzalanması, Türkiye'nin Kıbrıs'ı AB ülkesi
olarak tanıdığı anlamına geliyor. AB, Kıbrıs'da aktif bir rol
oynamayı da vaat etti. AB yetkilisi öncelikle, şu ana kadar
engellenen Kuzey Kıbrıs'a doğrudan ticaret ve mali yardımın bir an
önce çıkartılmasını istedi. Rehn, "Bu konularda ne yazık ki şu ana
kadar bir gelişme sağlayamadık. Bu hem Kıbrıslı Türkler hem de AB
tarafında hayal kırıklığına yol açtı. Bu konunun çözüme kavuşması,
Kuzey'deki Avrupa yanlısı olanların güç kazanması açısından oldukça
önemli" dedi. Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin de Komisyon'un
aktif olacağını belirten Rehn, "Bu konuda, BM çabalarını
destekleyeceğiz ve aktif bir rol oynamak niyetindeyiz. Çünkü Kıbrıs
sorunun çözümü bizim de çıkarımıza" dedi. AB Komisyonu, BM'yi saf
dışı bırakarak sorunu tamamen AB'ye taşımak niyetindeki Rumlar'a
ise, "BM'nin arkasındayız" mesajını verdi. Örneğin, Kıbrıs'dan Türk
askerinin çekilmesi konusu, BM çerçevesinde ele alınması gereken
bir konu olduğunu, askerlerin çekilmesinin referandumda reddedilen
Annan planında yer aldığının altını çizdi. Kaynak : Deutsche
Welle