Türkiye’nin yargısı tektir
Abone olAdalet Bakanı Bekir Bozdağ, yargının her gün gündemin ana maddesi olmasından rahatsız olduğunu söyledi. <br/>Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Huk...
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yargının her gün gündemin ana
maddesi olmasından rahatsız olduğunu söyledi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Hukuk ve Değişim Derneği tarafından
düzenlenen iftar programına katıldı. Bozdağ, iftar sonrası yaptığı
konuşmada, HSYK seçimleriyle birlikte yargının gündemde yer
alacağını belirten Bozdağ, “Yargıyı da tartışıyoruz. HSYK
seçimlerinin yaklaşıyor olması nedeniyle yargı tartışmaları gündeme
daha fazla yer alıyor. Yargının verdiği kararlar ve yargı
süreçlerinde yaşanan hadiseler nedeniyle Türkiye’de yargı her zaman
gündemin başına oturmuş durumdadır” dedi.
Medyanın, yargıyı ana gündeme yer tutmasında dolayı mutsuz olduğunu
ifade eden Bozdağ, şunları söyledi:
“Yargının her gün gündemin ana maddesi olmasından rahatsız
duyuyorum. Güzel şeylerle olmasından memnun olurum. Ama olumsuz
haberlerle anılmasından mutlu değilim. Türkiye’nin yargısı,
İstiklal Mahkemelerinde verdiği kararlarla, 60 darbesinden sonra,
12 Mart darbesinden sonra, 12 Eylül darbesinden sonra, 28 Şubat
darbesinden sonra verdiği kararlarla hep vicdanı karartmış ve
Türkiye’de büyük tartışmalara neden olmuştur. Yargının bu
tartışmaların dışına çıkarılması hepimizin en önemli görevidir.
Çıkarmayı başardık mı? Başaramadık. Televizyonlarda, gazetelerde
yine en çok konuşulan, en çok tartışılan yargı olmaktadır.”
Yargının bağımsız ve tarafsız olması hukuk devletinin olmazsa olmaz
özelliği olduğunu vurgulayan Bozdağ, şunları aktardı:
“Eğer biz hukuk devletini gerçek anlamda hayata geçirmek istiyorsak
o zaman yargının bağımsız ve tarafsız olmasını hep beraber hayata
geçirmiş olmamız lazımdır. Bir gün Türkiye’de yargının verdiği
karar üzerine şeriatın kestiği parmak acımaz sözünü aleyhinde karar
olan kişiler kabullenerek söylenebiliyorlarsa işte o zaman
Türkiye’de yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı tam anlamıyla
tesis edilmiş demektir. Eğer yargının verdiği kararlar hak yerini
buldu, adalet gerçekleşti, adalet geçte olsa yerini buldu
değerlendirmelerine muhatap oluyorsa o zaman Türkiye’de hukuk
devleti gerçek anlamda tesis edilmiş demektir. “
Anketler üzerinden yargının bağımsız ve siyasallaştığını veriler
ile aktaran Bozdağ, şunları söyledi:
“Anketler baktığımızda Türk toplumunun önemli bir kısmı bu konuda
farklı düşünüyor. Türk yargısının bağımsız olduğunu düşünüyor
musunuz? Sorusuna “yüzde 59, 7’si bağımsız olduğunu” düşünmüyorum
diyor. Sadece 24,2’si bağımsız olduğuna inanıyor. Yüzde 16, 1’de
benim bu konuda fikrim yok diyor. Bir toplumun yüzde 60’ı yargı
bağımsız demesine rağmen, yaklaşık yüzde 60’ına bağımsızlığına
inanmıyor.
Yargıda siyasallaşma var mıdır? Sorusuna baktığımız zaman 2013
yılında yüzde 58,4’ü yargıda siyasallaşma vardır diyor. Yüzde
24,8’i siyasallaşmamıştır diyor. Yüzde 16,8’i de benim fikrim
yoktur diyor. Bir toplumun yaklaşık yüzde 60’ı yargının
siyasallaştığını söylüyorsa, yargı görevi yapan hakim ve
savcıların, avukatların oturup düşünmesi lazımdır. Biz ne yaptık da
bu millet bizim tarafsız ve bağımsız olduğumuza inanmıyor aksine
taraflı ve bağımlı olduğumuza inanıyor. Bu soruları bizim kendimize
sorup, doğru cevapları bulup ona göre hareket etmemiz
lazımdır.”
“PARALEL BİR YARGIDAN BAHSEDİLİR OLDU. TÜRKİYE’NİN YARGISI
TEKTİR”
Hakim ve savcıların paraleli olmacağını Türkiye’nin, hakimi ve
savcıları olduğunu söyleyen Bozdağ, şöyle devam etti:
“Paralel bir yargıdan bahsedilir oldu. Türkiye’nin yargısı tektir.
Paraleli düzü olmaz tektir. Bu ülkenin hakimleri, savcıları
Türkiye’nin hakim ve savcılarıdır. Cumhuriyetin hakimleri ve
savcılarıdır. Fethullah Gülen’in hakimleri, savcıları olarak,
Türkiye’nin hakim ve savcılarından bazılarından nitelendirilmesi
takdim edilmesi hakim ve savcılarımıza en büyük saygısızlıktır. Ben
eminim ki bundan en fazla hakim ve savcıların rahatsız olması
lazımdır. Bir hakim olarak ben Cumhuriyetin, Türkiye’nin hakimi ve
savcısıyım diyebilmemiz lazım. Eğer görev yaparken bana birileri
Fethullah Gülen’in hakimi, savcısı diyorsa ben oturup bakmam lazım.
Aldığım maaşı hak ediyor muyum? Etmiyor muyum? Diye o zaman sormam
lazım. Eğer hakim ve savcılardan bazıları paralel yargı diye
adlandırılıyorsa, nitelendiriyorsa o zaman hepimizin oturup
düşünmemiz lazım. Yargıyı bağımsız, tarafsız yapmak için bu
gölgelerden bu ithamlardan hep beraber yargıyı kurtarmamız lazım.
Bunu kurtarmanın yolu da yargı içerisinde görev yapan hakim, savcı
ve avukatların hep beraber hukuka adalete sahip çıkmaları
lazımdır.”
“PEK ÇOK ATAMALAR YAPILDI. İDARİ YARGI JET HIZIYLA KARARLARI
DURDURDU”
Bakanlıktaki atamaların yargı tarafından durdurma kararı
çıkarıldığını ifade eden Bozdağ, şunları aktardı:
“Yasama, yürütme, yargı birbirinden ayrıdır. Herkes kendi işini
yapmış olsa Türkiye’de hiçbir problem çıkmaz. Ama herkes başkasının
alanına tecavüz ettiği zaman orada kargaşa çıkıyor. Son zamanlarda
İçişleri Bakanlığımızın, bazı bakanlıklarımızın tasarrufları var.
Bazılarını genel müdür, müsteşar yapıyorlar. Bazılarını müdür
yapıyorlar. Atamalar, yer değişikliği oluyor. 10 katlı emniyet
binasının 5’inci katında görev yapan bir polis memurunun görev
yerinin 4’üncü kata birim olarak değiştiriliyor. İdari yargı jet
hızıyla kanuna aykırı açıkça bir durum var, telafisi güç ve
imkansız bir hal var diye yürütmeyi durdurma kararı veriyor. Bir
polis memurunun aynı il ve aynı binada görev yeri değiştiği zaman
hangi kanuna açıkça aykırılık doğruyor. Pek çok atamalar yapıldı.
İdari yargı jet hızıyla kararlar veriyor.”
Bozdağ, sözlerinde şöyle devam etti:
“Hukuk devletini yargının tarafsız ve bağımsızlığını yok etmeye hiç
kimsenin hakkı yoktur. Eğer böyle giderse en sonunda biz şunu
söyleyeceğiz. Danıştay’a götüreceğiz anahtarları bırakacağız.
Bundan sonra ihaleleri, idari yargı mahkemeleri yapsın, bundan
sonra Türkiye’nin bütün bürokrat atamalarını hakimler yapsın biz
hükümet olarak aradan çekiliyoruz diyeceğiz. Bizi hukuk devletini
nasıl ayakta tutacağız. Yargı devletine doğru birileri Türkiye’yi
götürmek istiyor. Biz buna izin vermeyiz.”
(İHA)