Türkiye'nin tehlikeli oyunu!
Abone olAmerika, İsrail'le köprüleri atan Türkiye'nin "yeni ve tehlikeli bir oyun oynadığı"nı düşünüyor.
İsrail’in Gazze’ye yardım götüren gemilere saldırısının
ardından Amerikan medyası Türkiye ve Türk dış politikasını mercek
altına alan yazılar ve televizyon programlarını
sürdürüyor.
Yazılarda "Türkiye sırtını batıya
çevirerek tehlikeli bir oyun oynuyor"
deniyor.
Tanınmış gazeteci-yazar Fareed Zakaria, "Orta Doğu’nun en başarılı
iki ülkesi" olarak tanımladığı Türkiye ve İsrail’in, "bir
zamanlar müttefikken şimdi süratle katı birer düşmana dönüşmekte
olduğunu" ve bunun gelecek için iyi bir işaret olmadığını
savundu.
İSRAİL FELAKET BİR ŞEY YAPTI
Zakaria, CNN televizyonundaki "Fareed Zakaria GPS" programında,
"herkesin Amerikan dış politikası ve bu politikanın tek
taraflılığından bahsettiğini" ancak İsrail’in Gazze’ye
yardım götüren gemilere saldırısıyla, diğer ülkelerin de benzer
şekilde olumsuz sonuçları olan benzer eğilimlerinin bulunduğunun
görüldüğünü söyledi.
"İsrail’in, gemi filosuna baskınıyla, kendisi için siyasi
açıdan felaket bir şey yaptığını" belirten Zakaria, "bu
ülkenin on yıllardır, siyasi açıdan en iyi çözülebilecek sorunlara
askeri çözümler getirme yönünde ilerlediğine" dikkati çekti.
Zakaria, "filoya baskının da, bir işe yaramayan tek taraflı
askeri eylemlerin son örneği olduğunu" kaydetti.
İsrail’in geçmişteki büyük çaplı askeri operasyonlarından örnekler
veren Zakaria, bunların hiçbirinin İsrail’in acil sorunlarını
çözmediğini, aksine yeni zorluklar yarattığını belirtti. Zakaria,
"Batı Şeria ve Gazze’nin İsrail tarafından ilhakının da,
son 40 yılda İsrail’e sorundan başka bir şey
getirmediğini" savundu.
Fareed Zakaria, "Gazze’ye giden konvoy da bir sorundu ancak
bu, öldürücü bir askeri operasyonla değil müzakerelerle
çözülebilirdi. İsraillilerin hayatına yönelik, askeri
eylemi gerektirecek derecede yakın tehdit yoktu. Ancak öyle
görünüyor ki İsrail, ilk atışı kendisinin yaptığı, ardından bunun
sonuçlarıyla uğraştığı, kendi kendini baltalıyıcı döngüye alışmış"
diye konuştu.
"TÜRKİYE DE YENİ VE TEHLİKELİ BİR OYUN
OYNUYOR"
Türkiye’nin "yeni ve potansiyel olarak tehlikeli bir oyun
oynadığını" ileri süren Zakaria, "Ankara’nın, fiziksel ve
tarihi açıdan Avrupa ile bağlarına rağmen giderek kendisini bu
köklerden uzaklaştıran bir rol oynadığını" savundu.
Zakaria, "Bir zamanlar ABD’nin güçlü müttefiki, NATO’nun
kurucu üyesi Türkiye’nin şimdi çoğu zaman bir dosttan çok sorun
yaratıcı olarak göründüğünü" öne sürdü.
"Türkiye’nin AB üyesi olma isteğiyle, Brüksel tarafından konulan
her koşulu yerine getirdiğini ancak Avrupa tarafından
defalarca ters yanıt alarak küçük düşürüldüğünü" savunan
Zakaria, "dolayısıyla şimdi Türkler kendi yollarında gitme
kararı almış görünüyor" dedi.
Zakaria, ABD’nin de, özellikle önceki başkan George W. Bush
zamanında Türkiye ile ilişkilerini iyi yönetemediğini, Bush’un
ekibinin Türkiye’ye "tepeden bakan" bir tavırla yaklaştığını
belirterek, "Şimdi Türkiye’nin Batıdan uzaklaşmakta
olduğunu ve bir Orta Doğu ve Orta Asya gücü olarak yeni bir rol
arayışı peşinde koştuğunu" savundu.
Fareed Zakaria, "(Türkiye), İslamcı bir harekette kökleri
bulunan bir hükümet altında, ekonomik açıdan güçlü, siyasi açıdan
istikrarlı ve ideolojik olarak kendine güvenen bir ülke.
Tüm bunların sonucunda, bir zamanlar müttefik olan Orta Doğu’nun en
başarılı iki ülkesi (Türkiye ve İsrail), süratle katı birer düşmana
dönüşüyor ve bu gelecek için iyi bir işaret değil" dedi.
WASHINGTON POST: TÜRKİYE İSRAİL'İN DESTEĞİNE ARTIK İHTİYAÇ
DUYMUYOR
Washington Post gazetesinde Mary Beth Sheridan imzasıyla yayımlanan
analizde de önceki gün İstanbul’da düzenlenen İsrail karşıtı
gösteride, bazı göstericilerin kafalarına "Hamas bantları"
taktığı, "intifada" nakaratlı şarkılar söylendiği belirtilerek
bunun, Türkiye’nin uzun süredir Batıda sahip olduğu,
"İsrail ve ABD’nin laik dostu" imajına aykırı olduğu savunuldu.
Yazıda Türk hükümetinin, "komşularla sıfır problem" politikasına
işaret edildi ve "Ankara’nın Suriye ve İran ile
ilişkilerini geliştirmesi, Türk ekonomisindeki hızlı
büyüme, komşularla ticaretteki artış ve hükümetin küresel
çapta daha büyük rol oynama arzusu doğrultusunda attığı adımlar"
anlatıldı.
"Son yıllarda İsrail’e sert eleştirilerde bulunan Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’ın, son gemi baskınıyla ilgili bu ülkeye
yönelik suçlamalarının ardından Gazze sokaklarında fotoğraflarının
ellerde taşındığına" dikkat çekilen yazıda, "AK Parti’nin
dini kökleri bulunuyor ancak serbest pazar politikaları ve
AB’ye üyelik yolunda demokratik reformları geçirme
çabasıyla muhafazakar girişimcileri ve liberalleri de kendisine
çekiyor" ifadesi kullanıldı.
Türkiye’nin İsrail ile ilişkilerinin "çarpıcı biçimde" gerilediği
savunulan yazıda, uzmanların, "Türkiye’nin, komşularıyla
ilişkilerini geliştirdikçe, İsrail’in desteğine artık ihtiyaç
duymadığı" şeklindeki görüşüne yer verildi.
Türkiye’nin yine de Batı ile güçlü bağlarını sürdürdüğü, AB’nin
ülkenin en büyük pazarı olmaya devam ettiği ve Türk askerlerinin
Afganistan’daki NATO operasyonlarında önemli rol oynadığı ifade
edilen yazıda, Başbakan Erdoğan’ın, "Biz, hem Batı hem de Doğu ile
bağlarını sürdürmek isteyen bir ülkeyiz. Bir taraftan kopup diğer
bir tarafa doğru yön değiştirme gibi bir şey söz konusu değil"
sözlerine yer verildi.