Türkiye'nin NATO'dan çıkarılmasına ilişkin en muhtemel senaryo! Cihat Yaycı Batı'nın sonraki hedefini de açıkladı
Abone olTürkiye'nin NATO'dan çıkarılmasını sağlayacak en kuvvetli senaryonun Yunanistan’ın Adalar Denizi karasularını 6 milin üzerine çıkarma kararı olduğunu belirten emekli amiral Cihat Yaycı, sonraki hedefin NATO'nun doğrudan askeri cezalandırma operasyonlarıyla ülkenin küçültülmesi olduğunu yazdı.
Son dönemde Batı basınında ve devlet destekli sivil toplum
kuruluşlarında "Türkiye NATO'dan çıkarılsın" söylemi koro halinde
tekrarlanmaya başladı.
Batı dünyasında "söz dinlemez asi çocuğu" konumuma sokulan Türkiye ile ilgili dikkat çeken bir yazı emekli amiral Cihat Yaycı Paşa bugünkü yazısında aktardı.
FETÖ ile mücedele başladı "Türkiye NATO'dan atılsın" denildi
Türkiye'nin NATO'dan çıkarılma söylemlerini 2014'te FETÖ'ye karşı başlatılan mücadele sonrası hız kazandığını belirten Yaycı, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da devam ettiğine değindi.
Yaycı Paşa, yazısında "Türkiye’nin NATO’dan çıkarılmasını sağlayacak en muhtemel senaryo Yunanistan’ın Adalar Denizi karasularını 6 milin üzerine çıkarması üzerine kurgulanmış görünmektedir." ifadelerine yer verdi.
Bu senaryonun alt yapısının ABD ve Fransa’nın Yunanistan ile
yaptığı savunma iş birliği antlaşmaları, adaların
silahlandırılması, Yunanistan’ın ABD kullanımına verdiği üsler
vasıtasıyla güçlendirildiğini yazan Yaycı, yazısına şöyle devam
etti:
Türkiye'nin haklı tepkisi "saldırgan ülke" olarak gösterilecek
Yunanistan’ın karasularını 6 milin artırması durumunda bu durumu kabul etmeyecek ve elbette tepkisiz kalamayacaktır. Savaş gemi ve uçaklarını artırılmış karasuları içerisine sokacaktır.
Bu durumda Yunanistan:
- Ya fiilî tepki vermeyecek ancak diplomatik yollardan protesto edecek, NATO’ya ve BM’ye Türkiye’yi şikâyet edecektir.
- Ya da fiilî tepki verecek ve çatışma çıkacaktır.
Ancak her hâlükârda da Türkiye (Batı devletlerinin önceki açıklamalarına göre) meşru hakkını kullanan Yunanistan’ın ülke sınırlarını tanımayan ve hatta saldıran devlet konumuna düşürülecektir.
Bu senaryoya göre, NATO üyesi bir devlet olan Türkiye, diğer bir NATO üyesi devlet olan Yunanistan’a saldırmış olacaktır. Böylece Türkiye NATO’nun ittifak ruhuna, omurgasına, hatta varoluş gerekçesine saldıran bir NATO üyesi konumuna düşürülecektir.
"Türkiye’nin NATO’dan çıkarılmasının önü açılacaktır"
Bu durumda bir kolektif savunma ittifakı olan NATO’da Türkiye’nin üye olarak kalmasının kabul edilemez olduğu, aksi takdirde NATO’nun varlığının fiilen ortadan kalkacağı belirtilerek Türkiye’nin NATO’dan çıkarılmasının önü açılacaktır.
Bu arada Fransa ve ABD de Yunanistan ile imzaladıkları savunma iş birliği antlaşmaları gereğince Türkiye’ye karşı Yunanistan’ın yanında yer alacaklardır. Avrupa Birliği (AB) ise tartışmasız Yunanistan yanında Türkiye’ye karşı saf tutacaklardır. Senaryoları tam olarak da bu...
Güncellenmiş senaryonun bir bacağı da 21 Ocak 2023’de NATO'nun Avrupa Yüksek Müttefik ve ABD Avrupa Kuvvetleri eski Komutanı, halen Rockefeller Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı olan Yunan asıllı Amerikalı emekli Oramiral James Stavridis tarafından şu sözlerle ifade edilmiştir; “Erdoğan, NATO'yu Türkiye ve Finlandiya ile İsveç arasında tercih yapmak durumunda bırakmamalı.”
"Güney Kıbrıs ve İsrail alınır"
Eğer bu senaryo gerçekleşir ve Türkiye NATO’dan çıkarılırsa, o zaman ne olacak, onu da söyleyeyim:
Bugüne kadar Türkiye vetosu nedeniyle NATO’ya giremeyen Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve İsrail muhtemelen çok hızlıca NATO'ya alınır.
Malum Batı dünyası ve BM tarafından GKRY Kıbrıs’ın tümünü temsil eden tek meşru devlet olarak tanınıyor. 1974’de Türklere uygulanan soykırımı durdurmak için antlaşmalardan doğan hukuki zemin içerisinde Türkiye Kıbrıs’a Barış Harekâtı gerçekleştirmişti. Bu harekât nedeniyle Batı dünyasında Yunanistan ve Rum lobisi etkisiyle Türkiye’yi işgalci olarak tanımlayanların sayısı hiç de az değildir.
NATO üyesi olmayan Türkiye'ye askeri operasyonlar
İşte böylesi bir konjonktürde GKRY NATO’ya alındığında, Türkiye bir NATO üyesi devletin topraklarını işgal etmiş NATO üyesi olmayan bir devlet statüsüne sokulacaktır.
Bu durumda da “Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için” diye özetlenebilecek bir üyenin saldırıya ya da işgale uğraması durumunda diğer üye devletlerin o devlete askeri yardım ve destekte bulunmasını öngören NATO'nun 5. maddesi yürürlüğe sokulacaktır.
"NATO üyesi Kıbrıs'tan çekilin" çağrısı
Müteakiben Türkiye’den Kıbrıs’tan çekilmesi, aksi takdirde askeri müdahale yoluyla Kıbrıs’tan çekilmesinin sağlanacağı bildirilecektir. Böylece Türkiye’ye müdahale etmenin de yolu açılacaktır.
ABD'nin GKRY’ye uyguladığı 35 yıllık silah ambargosunu Ağustos 2022 ayı içerisinde kaldırması ve yürürlüğe girme tarihi olarak da Rumların Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluş yıl dönümü bayramı olarak kutladığı 01 Ekim 2022 olarak açıklamaları, ardından ABD’nin silah hibe ve satışları, GKRY ordusunda vermeye başladığı eğitimler hiç de tesadüf değildir.
Diğer yandan o güne kadar Türkiye’nin NATO üyesi olması nedeniyle Türkiye’nin PKK/PYD/YPG'ye karşı yapılan operasyonlarına fiilî tepki gösteremeyen ABD ve NATO, Türkiye’nin NATO’dan çıkarılması sonrası Türkiye’nin PKK/PYD/YPG’ye yaptığı operasyonları NATO müttefiki güçlere yapılmış operasyonlar olarak göstereceklerdir. Böylece Türkiye’yi cezalandırma harekâtları gerçekleştirmelerinin de önü açılacaktır.
"Gerçeklerle yüzleşmek ve tedbir almak lazımdır"
Aynen Sırbistan’a, Afganistan’a, Libya’ya, Irak’a, Suriye’ye vesaire yaptıkları gibi. Tüm süreçle birlikte Türkiye’nin hemen her noktadan ve bakımdan parçalanıp küçültülmesinin de önü açılacaktır.
Gerçeklerle yüzleşmek ve tedbir almak lazımdır; özellikle 15 Temmuz 2016 sonrasından bu yana Türkiye’nin NATO’dan çıkarılması ve böylelikle Türkiye’nin her bakımdan yeniden dizayn edilmesi için uğraşılmaktadır. Plan budur…