Türkiyenin lezzet envanteri

Mutfak Dostları Derneği Başkanı Ahmet Örs, Türkiye'de yerel lezzetleri korumanın yolunun, ''ürün coğrafi işaretleme sistemini'' oluşturmaktan geçtiğini söyledi.

Mutfak Dostları Derneğince düzenlenen ''Türkiye'nin Lezzet 
Envanterinin Oluşturulması ve Korunması: Coğrafi İşaretleme Sistemi'' konulu panel, Bilgi Üniversitesinin Dolapdere Yerleşkesinde gerçekleştirildi.

Panelde konuşan Örs, bugün uygar dünyada özelliği olan tüm ürünlerin, elde edildikleri bölgede haksız rekabete karşı korunduğunu belirterek, ''Ürünün en iyi şekilde ortaya çıkması için bilimsel yöntemlerle belirlenen kurallar, bağımsız enstitüler tarafından denetleniyor. Devlet; kuralları çiğneyenlere ve haksız rekabete girenlere göz açtırmıyor'' dedi.

Örs, Türkiye'de ise bu sistemin işler halde olmadığını belirterek, şunları kaydetti:

''Üreticiler, üretim yapılan bölgeyi temsil eden üretici birlikleri ve il tarım müdürlükleri ürünlerimize sahip çıkmazsa, bu yıl şans eseri bir köy pazarında bulduğumuz ürünü gelecek yıl artık bulamayacağız. Ama o ürünün adı altında lezzeti ve nitelikleri çok farklı ve doğal olarak da daima daha düşük kalitede taklit ürünler, onların yerini almaya devam edecek. Türkiye'de yerel lezzetlerimizi korumanın en güzel yolu, ürün coğrafi işaretleme sistemini oluşturmaktır. Türkiye'de bugüne kadar ürün envanteri çıkartılmadığı gibi bir girişimde de bulunulmadı. Bugün yapılan toplantı, bize özel ürünlerin envanterini çıkartmak açısından bir başlangıç olacak. Daha sonra bu ürünlerin envanteri çıkartılacak.''

Ahmet Örs, ürün tescilinin önemini anlatırken şampanya örneğini verdi ve Fransa'nın bir bölgesi adına kayıtlı bu ürünün, diğer şampanya üreticileri tarafından kullanılamadığını söyledi.

Böylece hem Fransa'daki şampanya üreticisinin, hem de tüketicisinin korunduğunu vurgulayan Örs, aynı şeyin Türkiye'de başta Van otlu peyniri olmak üzere birçok üründe yapılabileceğini sözlerine ekledi.

TÜRKİYE'DE 79 TESCİLLİ ÜRÜN VAR

Çukurova Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Canbaş da, Avrupa Birliği ile müzakerelere başlayan Türkiye'de ürün envanterinin çıkartılmamasının büyük eksiklik olduğunu kaydetti.

Prof. Dr. Canbaş, Avrupa'da birçok ürünün tescilli olduğunu  hatırlatarak, bu konuda Türkiye'de hiçbir çalışma bulunmadığını, dolayısıyla birçok ürünün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu anlattı. Türk Patent Enstitüsü Marka Uzmanı Gonca Ilıcalı da, enstitünün 12 yıl önce kurulduğunu hatırlatarak, ''Bugüne kadar Antep fıstığı, Adana kebabı, Malatya kayısısı, Siirt Bünyan kebabı gibi 79 ürünün tescili yapıldı. Halen 69 da başvuru var'' diye konuştu.

Türk Patent Enstitüsü Dış İlişkiler Dairesi Şube Müdürü Füsun Atasal da, coğrafi işaretleme sisteminin, ürünün diğerlerine göre ayırt edeci özelliklerini belirlediğini söyledi. Atasal, şarap ve alkol ürünlerinde uygulanan bu sistemin diğer ürünlerde de geçerli olması için Dünya Ticaret Örgütünde müzakerelerin devam ettiğini dile getirerek, AB üyesi ülkelerin bu sistemin oluşturulmasına destek verdiğini, ancak kendine has ürünü olmayan ABD,
Avustralya gibi ülkelerin bunun karşısında durduğunu kaydetti.