Türkiye'nin Koronavirüs zaferi pek yakında!

Kuşkusuz ölümler bizi üzüyor. Ama bütün dünya seyrederken sağlıkta inanılmaz yatırımlar yapan önleyici tedbirleri zamanında olan bir Türkiye gerçeğini yaşıyoruz.

Osman DİYADİN o.diyadin@hotmail.com

Öyle bir bela ki;

Bazı kaynaklarca bir insan vücudundaki Korana Virüsün ağırlığının 0.0000005 gram olduğu 10 milyon insanın hastalığa kapılması halinde bütün dünyada, toplam 5 gram Korona virüs edeceği söyleniyor…
 
Yani bütün dünya 5 gram virüse karşı savaşıyor…

Çok ilginç değil mi? 

Bütün dünyayı güçlü zayıf, zengin, fakir demeden teslim aldı!.

                                                           *

Kim ne derse desinTürkiye koronavirüs salgınına karşı  mücadelede bir büyük başarı öyküsü yazıyor…
 
Şöyle dünya ülkelerine baktığımız zaman bu gerçeği çok net bir şekilde görüyoruz…
 
Kuşkusuz ülkemizdeki ölümler bizi üzüyor…
 
Ama elden bir şey gelmiyor…
 
Allah korusun…
 
Dünyadaki manzara ortada..
 
Ama bütün rakamlara baktığımız zaman Türkiye’nin bu mücadeleye ne denli hazır olduğunu, nasıl başarılı bir şekilde mücadele verdiğini görüyoruz…

Yani biz hazırlıklı yakalandık…
 
Çünkü bu mücadelede “Allah varlığını eksik etmesin” diye dua ettiğimiz bir liderimiz var...
 
Bakanlarımızın her biri sahada…
 
Sağlık Bakanımızın önderliğinde Bilim Kurulu işlevini en iyi şekilde yerine getirirken; doktoru, hemşiresi bütün sağlık teşkilatları hem liyakatları hem de fedakarlıkları ile tarih yazıyor...

                                                      *
 
Türkiye bu virüs salgınının altından kalkamaz diye felaket edebiyatı yapanların artık sesi soluğu çıkmaz oldu…
 
Çünkü bütün dünya seyrederken sağlıkta inanılmaz yatırımlar yapan bir  Türkiye gerçeğini yaşamadık mı?
 
Şehir Hastaneleri için “Ne gerek vardı?” diyenler, şimdi çakma sahra hastaneleri ile milletin gözünü boyamaya kalkmıyor mu?
 
Bütün dünya seyrederken, Sağlık Bakanımızın tespiti   Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’ın talimatı ile  tedavide kullanılan en az  1 milyon kutu ilacı alarak  depolayan tek ülke Türkiye oldu…
 
Önleyici tedaviye Türkiye’den erken başlayan var mı?

Yok…

Mükemmel bir tedavi protokolü uygulanıyor…
 
5 bine yakın Filyasyon  ekibinin çalışması ve  temas taraması ile tespit edilen bulguları yakalayıp hastalığın ilk evresinde  hemen  Hidroksiklorokin ve ilave ilaçlarla   tedaviye başlatmanın olumlu sonuçlarını bugünlerde daha net görüyoruz..
 
Ve Türkiye bu ilaçları hastalarına ücretsiz uyguluyor…
 
Dünyada eşi benzeri yok!
 
Yatıp kalkıp dua etmemek mümkün mü?

                                                    *
 
Türkiye’nin başarısı burada…

Aldığı önlemlerle virüsün ülkeye girişini geciktirdi..
 
Tedavi protokolünü doğru ve zamanında oluşturdu…
 
Filyosyon ekipleri ve temas taraması ile dolayısıyla hastalığı erken evrede teşhis ve tespit edip hemen tedaviye başlanmasının sonuçlarını dikkat edin iyileşen insan sayısının her geçen gün artması ile görüyoruz…
 
Yani bugün dünya bu ilacın peşinde koşarken, Türkiye  1 milyon kutudan fazla ilacı aylar önce depoladı...
 
Bu tedavi protokolü kullanıldığı zaman hastanın yoğun bakıma girme ihtimali azalıyor. 7 - 14 gün arasında tedavi olarak  taburcu olduğu söyleniyor.
 
İnşallah alkışlarla hastanelerimizden uğurlayacağımız  hasta sayımız artacaktır..

Dikkat ediyorum…

Bu konuda Cumhurbaşkanımızın Özel kalem müdürü Büyükelçi Hasan Doğan’ın  sosyal medya hesabından her gün defalarca herkese örnek olacak şekilde sürekli  paylaştığı bu güzel  sevinç ve alkış tabloları aslında bize daha umut veriyor...

Böyle zamanlarda moral çok ama çok önemli...

Hasan Doğan'ların sayısı artmalı...
 
Yani..

Önleyici tedaviye  Türkiye’den başka kimsenin bu kadar  erken başlayamadığı gerçeğini  dünya bugün görüp takdir ediyor…
 
Onlara bile yardım eli uzatan bir Türkiye’den bahsediyoruz…

                                                   *
 
Sevgili dostlar bakıyoruz..

Sağlık  sistemimiz ve teşkilatlarımız son derece yeterli, en önemlisi  hayatlarını riske atacak kadar fedakar..
 
Yoğun bakım yatak sayımız yeterli olmanın çok ötesinde gururla söyleyebilirim ki dünyada birinci sırada…

En üst sıraya bir bakın!..
 
İşte o tablo..


 
Ventilatör başta olmak üzere tıbbı cihaz ve  tıbbı altyapımız  yeterli olmanın ötesinde bir çok ülkeye yardım eli uzatılır noktada..
 
Şehir Hastanelerimiz, en modern sağlık teşkilatlarımız dünyaya örnek gösterilecek şekilde…
 
Ve  dün gördük ki;

Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın helikopter ile   gezerek denetlediği  yapılan ve yeni açılacak muhteşem hastanelerimiz var.
 
Yani devlet baba  durmuyor..
 
Hekimlerimiz  ve tüm sağlık çalışanlarımız  mükemmel şekilde koordine olmuş çalışıyor..
 
Türkiye sağlık yönetimi, sistemi, tesisi ve hekim kalitesi olarak “Allaha şükür” dedirtiyor…
 
Evet Allaha şükür…

Liderlik problemimiz yok.

Tayyip Erdoğan gibi bir liderimiz yanında da Devlet Bahçeli gibi her  koşulda devletinin yanında duran  bir  devlet adamımız var..
 
Görevini çok iyi bilen ve çok çalışan bir Sağlık Bakanımız var…
 
Bakanlarımız var…

Fedakar bir sağlık ordumuz var...

Şu fotoğrafa bir bakın...

Saatlerce yüzünde maske ile hastalarına yardım eden bir hemşirenin maske nedene ile  ortaya çıkan yüzü bu...

Bu fotoğraf üzerine ne denir ki? 

Hepsi birer Mehmetçik gibi kahraman!..

                                                            *

Vaka sayımıza göre yoğun bakımdaki insan sayımız çok şükür iyi durumda olmamız umut veriyor…
 
Bugün yoğun bakımlarımızın doluluk oranı yüzde 60’ı bulmadı…

Normal servisler yüzde 50’lerde…

Kimse açıkta değil…
 
Diğer ülkelerden edindiğimiz bilgilerin aksine Bilim Kurulumuzun görüşleri doğrultusunda tedavi algoritmamızı değiştirip erkenden ilaç tedavisine başlamamız sonucunda hastalarımızda zatürreye dönüşme hızı büyük oranda düşmüş…
 
Bu, doğal olarak yoğun bakım ve entübasyon sayılarımıza yansıyor…
 
Avrupa’nın ve ABD’nin hali ise ortada…

İnsanlarına sahip çıkamıyorlar...

Yaşlı bakım evleri ölüm evlerine dönmüş...

Morg bulamıyorlar…

Sebze halleri soğuk hava depoları morg  görevi üstleniyor…

Maske bulamıyorlar…

Yoğun bakımları yetmiyor insanlar hastane koridorlarında yatıyor…

Yurt dışındaki insanlarına sahip çıkamıyorlar…

Ya biz…

Devletimiz yaşlıların kimsesi olmuş, ne istiyorlarsa yerine getiriyor..
 
Huzurevlerinden gelen ölüm haberi bile yok gibi..
 
Dünyanın neresinde olursa olsun vatandaşlarımızı ülkelerine getirerek karantiya alıyoruz…
 
Vatandaşlarına Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatı ile maskeyi  ücretsiz dağıtan tek ülkeyiz.

Ve hiç bir Korona Virüs tedavisinde ücret yok..

İşte onlar ve Türkiye !..

İyi bakın ve okuyun..

ABD 34 bin dolar, İngiltere 30 bin euro, Almanya 32 bin euro,

Fransa 25 bin euro alıyor..

Türkiye "Ücreti devlet tarafından ödenmiştir" diyor...

Dünya da var mı böyle devlet?

Var mı böyle bir devlet lideri?

Varsa söyleyin de yazalım!..

Batı bağımlısı, ABD meraklısı YCHP'ye soralım...

Bunları konuşamazsınız ama hiç utanmadan, hiç sıkılmadan Cumhurbaşkanının halkına gönderdiği hediye paketleri üzerinden korona virüs algısı oluşturmaya çalışırsınız..

Ve  devletimizin  polisi, jandarması...

Gece gündüz demeden hem bütün  asayiş tedbirlerini uyguluyor  hem de aslı görevi olmamasına rağmen 65 yaş üstü vatandaşlarına yardım malzemesi  taşıyor, tarla da çiftçinin  traktörünü dahi sürüyor..
 
Devletimiz  Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde saat gibi çalışıyor!
  
İşte dün Sağlık Bakanlığımız örnek olacak şekilde  “Hayat Eve Sığar” uygulamasını devreye soktu...

iPhone, Android, telefon ve tabletlerde kullanılmak üzere  kullanıma sunulan uygulamada koronavirüs salgınıyla ilgili risk bölgeleri, aile takibi, koronavirüs testi, günlük koronavirüs tablosu ve harita üzerinden hastane, eczane, metro ve otobüs duruklarının bilgileri paylaşılacak...

                                                        *
 
Sevgili dostlar..

Eğer tedbirleri denilen şekilde uygulamaya devam etersek güzel günlerin uzak olmadığını söylemek mümkün..
 
Şu an genel olarak tablo iyiye doğru gidiyor.

11 Nisan ve 18 Nisan günlerini baz alıp bir haftalık değişime bakacak olursak baz alınan iki gün arasında iyileşen hasta sayısı (542/1822)

Yani % 236 artmış! 

Günlük  vaka sayısı/ test sayısı oranında da (%15,49/%9,34) %397 azalış olmuş!.. 

İyi gidiyoruz.

Test sayımız  hızla artıyor.

Tedaviye hemen başlanıyor..
 
Yoğun bakımdaki hasta  sayımız her geçen gün azalıyor.
 
Görüyoruz ki  son rakamlar daha da umut verici…

Şifa bulan hasta sayımız 10.000'in üzerine çıktı.
 
Tedavide önemli üstünlüklerimiz  daha da netleşti…
 
Artan test sayımıza rağmen yeni eklenen vaka sayısında düşüş var.
 
İki gücümüz var:
 
Tedbir, tedavi.
 
Gücümüzü kullanıyoruz…
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde sağlık hizmetlerimiz, kamu düzeni ve güvenliğimiz ve ekonomide aldığımız tedbirlerle  sosyal devlet  olmanın örnek olacak bütün  becerilerini ortaya koyan bir Türkiye Cumhuriyeti  Devleti var.
 
Dünya tarihi koronavirüs salgınına karşı hangi ülkenin ne yaptığını yazarken, Türkiye’nin adını altın harflerle yazacaktır…
 
Evelallah...
 
Bakan Koca ne diyor;
 
“Hazır bu mücadele yoluna girmişken tedbirleri eskisinden çok daha sıkı tutalım. virüsü sokaktan alıp evinize taşımayalım. Evimizde kalalım, kendimizi koruyalım, sevdiklerimizi koruyalım .Sosyal mesafe, izolasyon kuralına uyun”
 
O nedenle;
Eğer belirtilen tedbirleri  böyle yerine getirmeye devam edersek inşallah çifte bayram yaşayacağız…
 
24 Mayıs  Ramazan Bayram Namazında camilerimizde kucaklaşmaya hazırlanalım…