Türkiye'nin konuştuğu Büyükşen cinayetinde yıllar sonra kızları Büşra konustu
Abone olKonya'da, 4 yıl önce yanlış adrese girilip Necla (54) ve Metin (55) Büyükşen çiftinin öldürülmesiyle ilgili azmettirici olduğu iddiasıyla tutuklanan Esra Taş (28) ile sevgilisi Abdullah Başdemir (47), cinayeti işlediği öne sürülen Ertuğrul Çelik (47) ve yardım ettiği belirtilen tutuksuz Zekeriya Okşen'in (40) yargılandığı duruşmada tanıklar dinlendi. Saldırıdan sağ kurtulan Büşra Büyükşen de açıklamalarda bulundu.
Karatay ilçesi İsmil Mahallesi'nde, 3 Eylül 2018'de saat 22.00
sıralarında, kar maskeli kişinin kapısı açık olan eve girip, emekli
memur Metin Büyükşen ile eşi Necla Büyükşen'e ateş ederek
öldürülmesiyle ilgili davanın görülmesine devam edildi.
5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada Ertuğrul Çelik ile tanıklar dinlendi. Tanıklardan Semih Öz, ''Ben Dineksaray Mahallesi'nde tekel bayisi işletiyorum. Saat 22.00 gibi tekel bayini kapattım. 5 dakika sonra Ertuğrul beni ziyarete geldi. Daha sonra Abdullahgil'in Apa Barajı'nda olduğu söyleyip, bir sorun çıkmasın, diye oraya gideceğini söyledi. Olay hakkında bilgim bu kadar'' dedi.
Ertuğrul Çelik'in eşi Gülizar Çelik de olaydan bilgisi olmadığını belirterek, ''Eşimle biz o dönem kayınvalidemi doktora muayene ettirmeye götürdük. Doktor tanıdık olduğu için de herhangi bir giriş kaydı yaptırmamıştık. O gün akşam da komşumuz Abdullah Koru, geçmiş olsun ziyaretine geldi. Bir süre sonra eşime telefon gelince birlikte evden ayrıldılar" diye konuştu.
Komşuları Abdullah Koru da "Ertuğrul, benim kapı komşum olur.
Ertuğrul'un Apa Barajı'nda görevli olduğunu biliyorum. Annesinin
hasta olduğunu duyunca akşam 21.30-22.00 gibi Ertuğrul'a geçmiş
olsun ziyaretine gittim. Daha sonra Ertuğrul'a telefon geldi. Apa
Barajı'na gideceğini söyledi. Oturmamız yarım saat sürdü
sonra birlikte evden çıktık" dedi.
'3 yıl boyuncu kırık ayakla karakollarda süründüm"
Duruşmada, saldırı sırasında dipçik darbesiyle baygınlık geçirip, ölü gibi yapan ve daha sonra yatak odasının penceresinden atlayarak, yoldan geçen komşularının aracına binen, çiftin kızları Büşra Büyükşen'e de söz verildi. Büşra Büyükşen, sanıklardan Ertuğrul Çelik'e iftira atmadığını belirterek, cinayet çözülmeden önce katıldığı televizyon programını kastederek, ''3 yıl boyuncu kırık ayakla karakollarda süründüm. Ben 81 milyonun önünde iftiraya uğradım. Ben kimseye iftira atmıyorum. Ben Ertuğrul'u tespit ettim'' diye konuştu.
Büyükşen çiftinin oğullarından doktor Osman Büyükşen de ''Esas mağdur annem ve babamdır. Yaşama hakları elinden alınmıştır'' dedi.
Esas mağdur annem ve babamdır
Osman Büyükşen konuşmasını sürdürürken, salondaki sanık Ertuğrul Çelik'in bakmasından rahatsız olunca ''Ne bakıyorsun lan?'' demesi üzerine tartışma çıktı. Mahkeme başkanı, Osman Büyükşen'in söz hakkını kesti ve duruşmaya ara verildi. Aradan sonra devam eden duruşmaya müşteki sıfatıyla katılan Büyükşen ailesi, salona alınmadı. Taraf avukatları, savunma yaptı.
"Mağdurum, tahliyemi talep ediyorum''
Tutuklu sanıklardan Abdullah Başdemir ise ''18 aydır tutukluyum. Psikolojim çok kötü. Oğlum askere gidecek. Ailem ve işim perişan durumda. Mağdurum, tahliyemi talep ediyorum'' dedi.
Suçlamaları reddeden Ertuğrul Çelik de Abdullah Başdemir ve Esra Taş'a hitaben ''Ben bu ikisi için ne cinayet işlerim ne bir kediye taş atarım. Suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Kendi yaptıkları olayı benim üzerime atıyorlar. Tahliyemi talep ediyorum'' diye konuştu.
Esra Taş da ''Ben kimseyi öldürmedim ve öldürtmedim. 18 aydır tuvalet ağzında yatıyorum. Psikolojim çok kötü durumda. Tahliye talep ediyorum'' savunmasını yaptı.
Zekeriya Okşen de beraatini talep etti. Mahkeme heyeti, sanıkların dinlenmesinin ardından duruşmayı 17 Şubat 2023'e erteledi.