Türkiye'nin imajını bir roman düzeltecek

İnsan hakları açısından, Türkiye’nin olumsuz üne kavuşmasına neden olan Geceyarısı Ekspresi filminin etkisinden hareketle, sinemanın küresel güç ve etkisinden faydalanmayı kararlaştıran Başbakanlık, Hollywood yapımları ayarında bir film projesi için harekete geçti.

İnsan hakları odaklı, aynı zamanda Türkiye açısından imaj çalışması olacak film için bir süredir gizli biçimde çalışma yürüten Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı, onlarca senaryoyu inceledi.

Başkanlık, beğenmediği bu senaryoların ardından, Türkiye’deki sol hareketin simgelerinden Sabahattin Ali’nin “Kürk Mantolu Madonna” kitabından uyarlanan senaryoya odaklandı. Yurtiçinde insan hakları konusunda çarpıcı mesaj verilmesi, yurtdışında Türkiye’nin etkili biçimde tanıtımını amaçlayan Başbakanlık, film için ilk etapta  üç ayrı fondan 2 milyon TL’lik bütçe oluşturulmasını planlandı.

SENARYODA ÇOK TİTİZ DAVRANIYORLAR

Gençliğe rock müzikle ulaşmayı hedefleyen ve bu amaçla klip çekme girişiminde bulunan, dizi filmlerde insan hakları mesajları verilmesi için yönetmenlerde doğrudan temas kuran Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı, şubat ayında Türkiye için imaj çalışması olacak insan hakları odaklı bir film çekmeyi gündemine aldı. İlk aşamada Türkiye’de önemli filmlere imza atan yönetmen, yapım şirketi ve senaristlerle temasa geçildi.

Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı’na Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde gelen örnek vakalardan çarpıcı olanlar öyküleştirilerek senaristlere gönderildi. Ancak bu öykülerden başarılı bir senaryo çıkarılamayacağı sonucuna varıldı.

BAŞBAKANLIK SENARYOYU İNCELİYOR

Bu çerçevede senaristlerden hazırladıkları insan hakları odaklı senaryoları isteyen Başkanlık bunları incelemeye aldı.

Gönderilen birkaç senaryo incelendi ve yetersiz bulundu. Son olarak Sabahattin Ali’nin ölümsüz eseri “Kürk Mantolu Madonna” adlı kitabından uyarlanan bir senaryo Başbakanlık’a gönderildi. Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı uzmanları senaryoyu incelemeye aldı.

ÜNLÜLER OYNAYACAK

Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı senaryo arayışını sürdürürken,  oynayacak sanatçıları da belirlemeye çalışıyor.

Şener Şen, Uğur Yücel, Kenan İmirzalıoğlu, Müjde Ar gibi isimleri bir araya getirmeyi hedefleyen Başkanlık, kadroyu daha da zenginleştirmek istiyor.

Filmin, 10 Aralık 2010 Dünya İnsan Hakları Günü’ne yetişmesini hedefleyen Başbakanlık, gerek senaryo arayışı, gerek oynatılması planlanan oyuncuların çok önceden başka filmler için anlaşmış olmaları nedeniyle bu düşüncesini 2011’e erteledi. Kürk Mantolu Madonna adlı eserden uyarlanan senaryoya onay verilmesi halinde çekime 2011’de başlanacak.

FESTİVALLERDE YARIŞACAK

Milliyet’in sorusunu yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, İnsan Hakları Başkanlığı’nın böyle bir çalışma planladığını ancak daha başlangıç aşamasında olduğunu kaydetti. Başbakanlık İnsan Hakları Başkanı Küçük de şunları söyledi:

“İnsan odaklı, aile, kadın, çocuk vurgusu olacak. Bir çok senaryoyu inceledik. Bazıları benilmedi, bazıları yetersiz bulundu. Şimdi Sabahattin Ali’nin Kürk Mantolu Madonna adlı kitabından uyarlanan senaryo inceleniyor. Senaryoya ikna olmamız lazım. Eğer beğenilirse telif konusu çözülüp harekete geçilecek. Uzun metrajlı profesyonel bir anlayışla çekilecek filmin, insanların hafızalarında yer etmesini istiyoruz. Uuslararası festivallerde de yarışmasını amaçlıyoruz.”

 SABAHATTİN ALİ KİMDİR?

25 Şubat 1907’de Gümülcine-Eğridere doğumlu olan Sabahattin Ali, yazın yaşamına şiirle başladı. Sisteme karşı muhalif duruşuyla iktidarların şimşeklerini üzerine çekti. Yazıları nedeniyle birçok kez hapis yattı. Baskılar nedeniyle Bulgaristan’a kaçmaya karar verdi. Ancak para karşılığı anlaştığı Ali Ertekin adlı kaçakçı tarafından öldürüldü. Sabahattin Ali’yi öldürdüğünü itiraf eden Ertekin, 4 yıla hüküm giydi fakat birkaç hafta sonra çıkartılan aftan yararlanarak serbest kaldı. Ertekin’in kim tarafından görevlendirildiği ise sır olarak kaldı.

TUTUKLU AŞK VE KÜRK MANTOLU MADONNA

Kürk Mantolu Madonna Sabahattin Ali’nin en çok okunan romanlarının başında geliyor. Eserde, ana karakter olan Raif Efendi’nin kendi halinde keskin sükunetinin ardındaki, Almanya ve Türkiye arasında gizlediği hayatını ve sevdiği yabancı kökenli Maria adlı kadına kendi tabiriyle Kürk Mantolu Madonna’sına ulaşmak için verdiği tutkulu mücadele anlatılıyor.