Türkiyenin imajına yine aynı darbe
Abone olİngiliz Observer gazetesi 2010’da mutlaka İstanbul’un ziyaret edilmesi gerektiğini yazdığı kapak konusunda turistleri de uyarmayı ihmal etmedi.
İngiliz Observer gazetesi 2010’da mutlaka İstanbul’un
ziyaret edilmesi gerektiğini yazdığı kapak konusunda Türk
taksicilerin hileleri konusunda turistleri uyarmayı ihmal
etmedi.
İngiltere’nin saygın gazetelerinden Observer, pazar günkü seyahat
eki Escape’in kapağına İstanbu’u koyarak bu kenti 2010’un mutlaka
ziyaret edilmesi gereken şehirleri arasında en tepede gösterdi.
Gazetenin yazarı Barbara Ellen “İstanbul: Sultanlar ve Boğaz
Kenarında Alışveriş” başlıklı makalede, “Müslüman ve Batı dostu,
iki kıtayı birleştiren ve yüzyıllardır kültürleri barındıran,
camileri, Osmanlı sarayları, hamamları ve pazarlarıyla, İstanbul
modern dünyadaki gururlu yerini alıyor” ifadelerine yer verdi.
Ellen “İnançların ve kıtaların arasında denge olan İstanbul 2010
kültür başkentinin, bu yıl mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri
olduğunu” yazdı. Ancak Ellen ve yanındaki ABD’li arkadaşı Emma’nın
başı Türkiye’ye taksicilerle belaya girdi.
Her şeye rağmen görün
Haberde şu ifadelere yer verildi: Türkiye, Mustafa Kemal Atatürk ve
fanatik Türklerin tuttuğu takımların bayraklarıyla süslediği
sokakları görmek hepsine değer. Otelimiz gezdiğimiz yerlere uzak
düştüğü için taksi masrafları pahalı gelmeye başlamıştı. Bir gece
bindiğimiz taksi otelimizden yüzlerce metre uzakta sağa çekti ve 40
lira tutan ücreti için kendisine verdiğimiz 50 liranın aslında 5
lira olduğunu öne sürdü. Taksicinin giderek daha da tehditkar bir
hal alması üzerine durumu otele bildirdik ancak olayı polise
şikayet etmedik. Keşke etseydik çünkü arkadaşım Emma, tatilimizin
ardından New York Times gazetesinde “tatilde dikkat edilmesi
gereken en büyük 10 dolandırıcılık” arasında “İstanbullu
taksicilerin numarası” na rastladı. Sizin de başınıza gelirse
durumu polise bildirmekten kaçınmayın.
Taksim’i Londra’daki ünlü Oxford Street’e benzeten Ellen, başından
geçen kötü taksici olayına rağmen yazısını “2010 Kültür Başkenti
olan İstanbul Gerçekten bir kültür şehri ama bundan çok daha
fazlası var” diye bitiriyor.