Türkiye'nin güldüren yasakları
Abone olYasaklar, "Parlak eşyayı örtmemek. Tavukları baş aşağı taşımak. Kirli elbiseyle dolaşmak" ile başlıyor.
Yere tükürmenin sigara izmariti atmanın yanı sıra, kirli elbiselerle halkın arasına girmek ve pis çamurlu otoyla şehir trafiğine girmenin cezası da zabıtanın "Ceza el kitabında" var ancak, çoğu maddenin uygulanmaması, halka da nefes aldırıyor. Zabıta memurları "Elimizdeki yasayı tam uygulasak ceza kesmediğimiz insan kalmaz" diyor ve ekliyor. "Mesela kirli elbiselerle halkın arasında dolaşmak 86 Milyon lira ceza gerektirir. Zorla fotoğraf çekmek, altındaki arabayı yıkamamak da cezaya tabii. En düşük cezamız 86 Milyon. Bu ceza 400-500 Milyona kadar uzanıyor". Zabıtanın elinde bulunan "Zabıta Anayasası’na göre, uygulanmayan ve ilginç olan bazı maddeler şöyle; Parlak eşyayı örtmeden taşımak. Tavukları baş aşağı taşımak. Parklarda kanepede uyumak uzanmak. Kirli çamurlu pis araçlarla trafiğe çıkmak. Kirli veya iş elbiseleriyle halkın arasında gezmek. Korna çalmak. Çarşı içinde top oynamak. Cami duvarlarına yazı yazmak. Atların çevreyi kirletmemesi için arkasını bağlamamak. Gişe önlerinde sıraya girmemek. Ağaçlara kalp çizip isim yazmak. Kanalda veya havuzda balık tutmak. Duvara işemek, adaba muayyer hareket yapmak soyunmak. Boş arsaları tahtayla kapatıp boyamamak. Otolarla ve ya motorla halkın üzerine su sıçratmak. Köpekleri bağlamadan gezdirmek. Caddelerde uçurtma uçurmak paten kaymak. Otolardan el kol baş çıkarmak. Balkona saksı koymak. Damdan kar küremek. Mezardan ölü çıkartmak. Mezarlıklara velisiz çocuk getirmek veya köpek getirmek. Güneş batımından sonra mezarlığa girmek. Kasapta domuz eti satmak Zabıta yekilileri yürürlükte olan yasaların içindeki çoğu maddeyi uygulamaya koymuyor. Kalın bir kitapçık olan ceza maddelerinin yer aldığı yönetmelik tam olarak uygulansa, ceza yazılmayan neredeyse vatandaş kalmayacak.