Türkiyenin en şanslı emeklileri
Abone olEmeklilerle ilgili yapılan bir araştırmanın sonucu oldukça ilginç. Sadece bir Bağ-Kur ve 25 işçi emeklisi yoksulluk sınırının üstünde.
Türkiye İşçi Emeklileri Derneğinin (TİED) yaptığı
araştırmaya göre, sadece bir Bağ-Kur ve 25 işçi emeklisi Türk-İş'in
belirlediği ''Yoksulluk sınırı'' üzerinde aylık
alıyor.
TİED, emekli aylıklarının ''Açlık ve yoksulluk sınırıyla''
karşılaştırıldığı bir araştırma gerçekleştirdi.
Araştırmada, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) emekli aylık seviyeleri
ile Türk-İş'in hesapladığı açlık ve yoksulluk sınırına ilişkin
eylül ayı verileri dikkate alındı.
Araştırmaya göre, işçi emeklilerinin 4 milyon 255 bin 352'si eylül
ayında 749,81 lira olarak belirlenen ''Açlık sınırı'' altında aylık
alıyor. Kayıtlı 5 milyon 202 bin 477 işçi emeklisinin yüzde
81,79'unun aylığı ''Açlık sınırı''nın altında kalıyor.
Bağ-Kur emeklilerinin durumu ise işçi emeklilerinden biraz daha
olumsuzluk gösteriyor. Toplam 2 milyon 16 bin 806 Bağ-Kur
emeklisinden ''Açlık sınırının'' altında aylık alanların sayısı 1
milyon 999 bin 64'ü buluyor. Bağ-Kur emeklilerinde ''Açlık sınırı''
altında aylık alanların oranı yüzde 99,12'ye karşılık geliyor.
Memur emeklileri, emekli gruplarındaki en iyi kesimi oluşturuyor.
''Açlık sınırı'' altında emekli aylığı alan memur emeklisi sayısı
538 bin 714 düzeyinde bulunuyor. Bu kişilerin tüm memur emeklileri
arasındaki oranı yüzde 29,20'de kalıyor.
KİMLER ''YOKSULLUK SINIRINI'' GEÇİYOR
Öte yandan, 5 milyon 202 bin 477 işçi emeklisinden, sadece 25'i
''Yoksulluk sınırı'' olarak belirlenen 2 bin 442 liranın üzerinde
emekli aylığı alıyor.
Sayıları 2 milyon 16 bin 807'yi bulan Bağ-Kur emeklilerinden ise
yalnızca birinin aylığı ''Yoksulluk sınırını'' geçiyor.
Memur emeklisinin durumu ''Yoksulluk sınırında'' diğer emekli
gruplarından farklılık gösteriyor. Toplam 1 milyon 844 bin 890
memur emeklisinden ''Yoksulluk sınırı'' üzerinde emekli aylığı
alanların sayısı 29 bin 473'ü buluyor.
25 yıllık hizmetleri için ''Yoksulluk sınırının'' üzerinde emekli
maaşı alanlar arasında milletvekilleri, Anayasa Mahkemesi
başkanları, Başbakanlık ve bakanlık müsteşarları, Diyanet İşleri
Başkanları, Anayasa Mahkemesi üyeleri, Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcıları, Yüksek Öğretim Yürütme ve Denetleme Kurulu üyeleri,
Yargıtay ve Danıştay üyeleri, tümgeneraller, tümamiraller, valiler,
Emniyet Genel Müdürleri, büyükelçiler, tuğgeneral ve tuğamiraller,
genel müdürler, rektörler, Devlet Planlama Teşkilatı Genel
Sekreterleri ile profesörler yer alıyor.
TİED'in yaptığı araştırmaya göre, SGK ve Türk-İş verileri
doğrultusunda emekli aylıklarının ''Açlık ve yoksulluk sınırı''
karşısındaki durumu şöyle:
Kesim Aylığı ''açlık Aylığı ''yoksulluk Aylığı ''yoksulluk
sınırından'' az olan sınırından'' az olan sınırından'' fazla
olan
----------------- -------------------- --------------------
----------------------
İşçi emeklisi 4.255.352 5.202.452 25
Bağ-Kur emeklisi 1.999.064 2.016.806 1
Memur emeklisi 538.714 815.417 29.473
----------------- -------------------- --------------------
---------------------
SGK 6.793.130 9.034.675 29.499
''(EMEKLİ AÇILIMI)NIN ZAMANI GELDİ''
TİED Genel Mali Sekreteri ve Tarsus Şube Başkanı Ömer Kurnaz,
araştırma sonuçlarına ilişkin değerlendirmesinde, işçi ve Bağ-Kur
emeklileri ile ''En şanslı emekli'' olarak bilinen memur
emeklilerinin bile ''Açlık ve sefaletle boğuştuğunu'' belirtti.
''Bu durumda bir mucizeyi gerçekleştirerek hayatta kalmayı başaran
emekli, dul ve yetimlerimiz, 'yılın en başarılı sosyal tabakası'
seçilmeli'' diyen Kurnaz, şu görüşleri dile getirdi:
''Bütün üniversitelere ve bilim kurumlarına, ekonomik ve sosyal
araştırmalar yapan yerli, yabancı kuruluşlara sesleniyoruz: Bu
mucizenin nasıl gerçekleştiğini araştırın. Ekonomi tarihine geçecek
bir olay yaşanmaktadır ve bu alanda sorumluluk sahiplerinin
görevlerinin gereğini yerine getirmedikleri açıkça ortadadır.
Bugün yaşanan bütün göstergeler bırakın yoksulluğu, açlıkla boğuşan
büyük bir emekli topluluğunu işaret etmektedir. Artık bir 'emekli
açılımı' yapmanın da zamanı gelmiş, hatta geçmektedir.
Emekliler olarak biraz olsun saygı görmeyi bekliyoruz. Bizi bu
durumdan kurtaranları ekonomi tarihine 'kahraman' olarak
yazdırırız. Sorunlarımızın çözümü için hiçbir çaba sarf etmeyenleri
de bundan önce olduğu gibi 'siyaset hurdalığına' göndermeyi
biliriz.''