Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Resmi Gazetede yayımlanan kararı kapsamında "Milli Park" ilan edilen Hakkari ve Yüksekova arasındaki Cilo Dağları eteklerindeki "Türkiye'nin en büyük vadi buzulu" mercek altına alınıyor.Son yıllarda yerli ve yabancı doğaseverlerin uğrak noktası haline gelen buzulların yapısı ve özelliklerinin ortaya çıkarılmasına yönelik Hakkari Üniversitesi öncülüğünde, ODTÜ, İTÜ ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinin iş birliğiyle proje hazırlanması için çalışma başlatıldı.5 başlıkta veriler toplanacak: Dört üniversitedeki bilim insanlarınca yürütülecek çalışma kapsamında buzulların oluşumu, yapısı, kaç yıllık olduğu, erime durumu, çevresel ve iklimsel etkileri detaylı bir şekilde incelenecek.Kutup araştırmaları çalışmaları için 2018'de Antarktika'ya giden ekipte yer alan Hakkari Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Nuri Bodur, yaptığı açıklamada, Türkiye'deki önemli buzulların, Kaçkarlar'dan sonra bu bölgede yer aldığını söyledi. "Bu karar memnuniyet verici" Bölgede yaptıkları incelemelerde buzullarda çekilmelerin yaşandığını fark ettiklerini anlatan Bodur, "Buzullara bağlı olarak Cilo ve Sat dağlarında irili ufaklı birçok buzul gölü de mevcut. Cilo Dağları ve Sat Gölleri'nin milli park statüsüne alınmış olması bölgedeki buzulların, doğanın korunması için oldukça önemlidir. Bu karar memnuniyet verici." dedi. Cilo Dağları, Sat Buzul Gölleri, şelaleler, yüksek dağ kuşakları, derin vadiler ve akarsuların bölge için önemli olduğunu dile getiren Bodur, şunları kaydetti: Cilo ve Sat Dağları'nın bazı kesimlerinde varlığı bilinen buzullar, bölgede geçmişte yapılan çalışmalara bakarsak yaklaşık 2 milyon yıl öncesinden günümüze kadar oluşan bir buzullaşmadır""Bölgenin ekosisteminde önemli değişimleri beraberinde getirebilir" "Bu buzullar, 20 bin yıl öncesinden başlayarak günümüze kadar halen erime sürecinde. Bu erime, küresel ve bölgesel ölçekteki iklim değişikliklerinin etkisiyle gelişerek bölgenin ekosisteminde önemli değişimleri beraberinde getirebilir.""Yol gösterici olacak" Dört üniversitedeki bilim adamlarının çalışmasıyla bölgenin incelenmesi için proje hazırlığı içerisinde olduklarını belirten Bodur, "Kovid-19 salgını, bu çalışmalarımızı olumsuz etkiledi. İlerleyen zamanlarda, bölgenin hem mikroklima açısından incelenmesi hem de buzulların oluşması, dereceleri, gerilemesi ve yaşı ile ilgili araştırma yapmayı planlıyoruz. Bu kapsamdaki bilimsel çalışmalar, iklim ve buzulların durumu hakkında yol gösterici olacak." dedi.Bölgenin detaylı olarak incelenmesi için birçok noktadan ve yapıdan numune alacaklarını ifade eden Bodur, şöyle devam etti: Özellikle göllerde alacağımız karot numunesi dediğimiz dip tortulları, dönemsel olarak çökelme ortamları, o dönemdeki iklim koşulları, canlı varlıkları ve bitki örtüsü hakkında bize bilgi vermesi bakımından bir tarihsel doküman olarak karşımıza çıkacak.""Bu verileri topladığımızda hem geçmişteki ekolojik koşullar hakkında bilgi alacağız hem de gelecekle ilgili iklim değişiklikleri hakkında bilgilerin oluşması ve ön değerlendirmenin yapılmasına yönelik verileri ortaya çıkarmış olacağız""Tüm konularda bilimsel veriler ortaya çıkaracağız" Buzulların kaç yıllık olduğunu, buzullardan alacakları örneklerin analizi sonucunda netleştirilebileceklerine vurgu yapan Bodur, "Bölge oldukça dağlık, derin vadiler ve dik yamaçlardan oluşan doğa harikası olan bir bölge. Buraların koruma altına alınması ekosistem açısından oldukça önemlidir. Yapacağımız çalışmalarla buralarla ilgili ihtiyaç duyulan tüm konularda bilimsel veriler ortaya çıkaracağız." ifadelerini kullandı.