Türkiyenin deprem haritası değişti
Abone olBazı illerin depremsellik derecelerinde farklılıklar görüldü. Artık 2. bölge deprem bölgesi olan yerler 1. bölge deprem bölgesi;
Türk Kızılayı Genel Başkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet
Mete Işıkara, bazı illerin depremsellik derecelerinde farklılıklar
gösterdiğini açıkladı.
DASK Gönüllüsü, Türk Kızılayı Genel Başkanı Başdanışmanı Prof. Dr.
Ahmet Mete Işıkara, Türkiye Afet ve Acil Durum Yönetimi
Başkanlığının yeni Deprem Bölgesi Haritası üzerinde çalıştığını, bu
nedenle bazı illerin depremsellik derecelerinde farklılıklar
olabileceğini belirtti.
'Burada deprem olmaz' denilen yerler derece atladı...
Işıkara, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Türkiye Afet
ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının yeni Deprem Bölgesi Haritası
üzerinde çalıştığını anımsatarak, bazı illerin depremsellik
derecelerine göre yerlerinin değişebileceğini, 5. bölgede gözüken
Konya'nın 3, 2. bölgede gözüken Samsun'un 1. bölgede yer
almasının kendisini şaşırtmayacağını söyledi.
Konya ve civarının 5. bölgede gözüktüğünü, toplumda 'bu bölgede
deprem olmaz' gibi yanlış bir düşüncenin hakim olduğunu ifade eden
Işıkara, Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun bulunduğu 1. bölgedeki gibi sık
olmasa da 5. bölgede de seyrek aralıklarla deprem olduğunu dile
getirdi.
Kurulan deprem istasyonlarıyla Türkiye'nin depremselliğinin, deprem
aktivitesinin daha iyi takip edildiğini vurgulayan Işıkara, şöyle
konuştu:
'Bu sayede depremsellik derecesine göre bölgelemeler de değişecek.
Daha önce 4. derece deprem bölgeleri belki 3, belki de 2. derece
olacak. Samsun 2. derecede gözüküyor ama Samsun Kuzey Anadolu Fay
Zonu'na çok yakın. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Türkiye Afet ve
Acil Durum Yönetimi Başkanlığının açıklayacağı yeni Deprem Bölgesi
Haritasında Samsun 1. derece deprem bölgesinde olursa hiç
şaşırmayın. Aynı durum Adana, Mersin, Konya için de geçerli.
Adana'nın bir kısmı ile Mersin 4. derece gözüküyor ama Adana'ya
doğru yaklaştıkça depremsellik 2. derece ve 3. derece olabilir.
Konya 3. derece bir deprem bölgesi olarak belirlenirse benim için
hiç sürpriz olmaz. Artık 1. bölge mi, 2. bölge mi ayrımı yapmaktan
ziyade Türkiye'nin deprem ülkesi olduğunu kabul etmeliyiz ve
depremden korunmayı öğrenmeliyiz.'
YAPILMASI GEREKENLER
Prof. Dr. Işıkara, depremden korunmak için yapılması gerekenleri
şöyle sıraladı: 'Topraklarının yüzde 98'i deprem kuşağı üzerinde
yer alan ülkemizde deprem her zaman olabilir. Öncelikle 'deprem
olacak mı' sorusundan vazgeçmeliyiz. Türkiye bir deprem ülkesidir.
Türkiye'nin her yerinde her zaman zarar verebilecek depremler
olacaktır. Dolayısıyla vatandaşlarımız, depremden korunmanın mümkün
olduğunu bilmeli. Depremden korunmanın en önemli yolu güvenli
yapıdır, deprem öldürmez binalar öldürür. İkinci yol evdeki
eşyaların zarar vermeyecek hale getirilmesi, üçüncü yol ise deprem
sırasında doğru davranmak, merdivenlere koşmamak, asansörü
kullanmamak, balkon ve pencerelerden atlamamak, yapmamız gereken
dördüncü iş ise evimizi doğal afetlere karşı sigortalatmak
olmalıdır.'
Işıkara, zorunlu deprem sigortasının günlüğünün bir
ekmekten daha ucuza, aylık 10 TL'ye geldiğini, otomobillerin
sigortalanması gibi konutların da sigortalanmasının ihmal
edilmemesi gerektiğini sözlerine ekledi.