Türkiye'nin çekinceleri giderildi
Abone olTürkiye'nin Müzakere Çerçeve Belgesine ilişkin çekincelerinin giderildiği, ancak metnin henüz tam resmiyet kazanmadığı bildirildi. İşte detaylar;
Diplomatik kaynaklar Türkiye'nin Çerçeve Belge'nin 1'inci ve
5'inci paragraflarına ilişkin sıkıntılarının giderildiğini
belirtti. Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, AB
ile müzakerelerin başlamasıyla birlikte Türkiye'nin yeni bir döneme
adım attığını söyledi. Gül, AB ile tam üyelik müzakerelerine
başlanacağı hükümetlerarası konferansa katılmak üzere Lüksemburg'a
giderken Esenboğa havaalanında yaptığı açıklamada, Türkiye ile AB
arasındaki ilişkilerin tarihinin çok eskilere dayandığını,
Türkiye'nin 40 yılı aşkın süredir yüzünü Avrupa'ya çevirdiğini
kaydetti. Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin tarihine
bakıldığında çok sayıda iniş ve çıkışlı dönem görüleceğini ifade
eden Gül, "Şu anda çok tarihi bir noktaya gelindi, bu da AB ile
müzakerelerin başlaması noktasıdır" diye konuştu. Müzakerelerin bu
gece yapılacak hükümetlerarası konferans ile başlayacağını kaydeden
Gül, Lüksemburg'daki törende sırasıyla AB dönem başkanı
İngiltere'nin Dışişleri Bakanı Jack Straw, AB Komisyonu'nun
genişlemeden sorumlu üyesi Ollie Rehn ve kendisinin birer konuşma
yapacaklarını kaydetti. Gül, bu konuşmaların kısa olacağını
belirtti. "Türkiye'nin müzakerelere başlaması tarihi bir olay"
diyen Gül, müzakerelere başlayan bir ülkenin "statüsünün ve
algılanmasının" değiştiğine dikkati çekerek, Türkiye'nin bu noktaya
gelmesinde çok sayıda hükümet ve liderin katkısının bulunduğunu
kaydetti. Gül, son dönemde çok yoğun müzakereler yapıldığını,
müzakerelerin bu sabah 04.00'e kadar sürdüğünü, bugün de kaldığı
yerden devam ettiğini hatırlatarak, "Sonunda bir uzlaşma var, bunun
detaylarına şu anda girmek istemiyorum, ama Türkiye yeni bir döneme
adım atmaktadır, halkımız ve milletimiz için hayırlı olmasını
temenni ederim" dedi. Türkiye'nin AB'ye giren diğer ülkelerden
farklı konumu ve niteliği bulunduğunu, Türkiye'nin AB'ye aday tek
Müslüman ülke olduğunu belirten Gül, şöyle devam etti: "Büyük
nüfusu, tarihi ve Türk cumhuriyetlerinden Müslüman ülkelere kadar
yaygın ilişkileriyle Türkiye AB içine girince, bu çevreler de
kendisini bir şekilde AB içinde temsil ediliyor görecektir.
Türkiye'nin AB'ye katkısı büyük olacaktır, stratejik önemi vardır."
Türkiye'nin bu konumu ve stratejik önemi nedeniyle BM yetkilileri,
ABD Dışişleri Bakanı, Arap Birliği ve birçok kişi ve kurumun
açıklamalarda bulunduğunu ifade eden Gül, Arap Birliği'nin AB'ye
Türkiye'ye haksızlık yapılmaması yönündeki çağrısını hatırlattı.
Gül, 17 Aralık zirvesinde alınan kararlarda AB'yi yöneten tüm
liderlerin imzasının bulunduğunu da belirtti ve "Müzakereler
başladıktan sonra da bütün dünya bundan kazançlı çıkacak" diye
konuştu. Gül, bir soru üzerine şunları söyledi: "Tam üyelik
perspektifi çok açık bir şekilde ortadadır, herhangi bir alternatif
yoktur, nitelikli üyelik söz konusu değildir. Türkiye başarılı
olursa müzakere süreci içinde AB'nin kriterlerini Türkiye'de
uygulamaya başlayacaktır ve neticede bunlar da başarılı olunca tam
üyelik gelecektir. Tam üyelik olurken, Türkiye ve AB her iki tarafı
da bağlayıcı metne o zaman imza atacaklardır. Çerçeve belgesi bizim
pozisyonumuz olacaktır, bizi bağlayacaktır, müzakere süreci
neticesinde katılım ortaklığı belgesi ortaya çıkacak ve müşterek
imzalar atılacak, herkesi bağlayan o olacak." Bakan Gül, son
gelişmelere dair Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer'i, kendisinin de CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal'ı arayarak bilgi verdiğini açıkladı. Gül, bazı tenkitler
olabileceğini, ancak bunların demokrasinin doğal gerçekleri
olduğunu kaydetti. Gül, "Lüksemburg'a başı dik gidip gitmediğinin"
sorulması üzerine, "Şüphesiz başımız dik gidiyoruz" dedi. Dışişleri
Bakanı Abdullah Gül ile birlikte Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali
Babacan da Lüksemburg'a gitti.