Türkiye'nin büyük ayıbı!
Abone olPek çoğumuz onun adını ya ilk defa duyacaksınız; ya da ''Aaaa eevvettt yaaa!'' diyeceksiniz.
İşte Türkiye'nin ayıbı... ''Bir pop star yarışmasındaki kişiyi
çok özelliği varmış gibi herkes tanıyor. Dünya şampiyonuyum tanıyan
yok'' bu sözler hepimizin ayıbını yüzümüze vuruyor! Peki bunları ve
daha fazlasını söyleyen kim? Pek çoğumuz, pek çoğumuz onun adını
dahi ilk defa duyacaksınız; ya da ''Aaaa eevvettt yaaa!''
diyeceksiniz... Oysa o bu ülkeyi ve bizleri en iyi şekilde temsil
edip Dünya Şampiyonu olan, altın alınca adınıdan bir-iki gün
bahsedilip sonra unutulan, yolda görseniz bile büyük olasılıkla
tanımayacağınız biri... 2004 Atina Olimpiyat Oyunları'na hazırlanan
grekoromende dünya şampiyonu Mehmet Özal ve onun aslında oturup
üzerinde çok düşünmemiz gereken sözlerinden bahsediyoruz... Peki
Özal ne diyor: ''Bir pop star yarışmasındaki kişiyi çok özelliği
varmış gibi herkes tanıyor. Akademi Türkiye'de 2 hafta eğitim
alıyor, rol yapıyorlar, bütün Türkiye onları tanıyor. Dünya
şampiyonuyum, ama televizyon kanallarının hiçbirinde yokum. Basın
bize değer vermezse ülke insanı hiç vermez. Bir imza günü oluyor,
orada adam robotla resim çektiriyor, seninle resim çektirmiyor.
Korkuyor senden, tanımıyor ki. Bu kadar kötü durumdayız. Ülkemiz
spordan bu kadar kopuk, bu kadar uzak. Basınımız da uzak. Spor
deyince akla futbol geliyor. Beni sırf magazin yönümle tanıyanlar
da var. Bunlar yazılmasın demiyoruz. Bunlar olayın sadece süsü
olması lazım. Oysa bizim şampiyonluğumuz bunların süsü oluyor.
Basında yer almak için olay mı yapmak lazım, boynuz mu kırmak
lazım. Ya da ABD'den bayan hayranınızın maçlarınıza mı gelmesi
lazım. Boynuzun yanında, bak Avrupa şampiyonu da olmuş, ya da
ABD'li hayranı var, dünya şampiyonu da olmuş deyip geçiliyor,
yazık.'' Mehmet Özal, Türkiye'de bilinçsiz bir ortam olduğunu
söyleyerek, ''Sokaklara çıkıp, Olimpiyatlara kimler gidiyor? diye
kamuoyu araştırması yapsanız, herhalde Hakan Şükür, Sergen, Tuncay
diye cevaplar alırsınız. Hala spor diye insanlara sadece futbol
gösterilirse ne diyecekler. Ya da Popstar olimpiyatlara katılıyor
mu? diyecekler. Bu kadar bilinçsiz bir ortam var. Elbette bilinçli
bir kesim de var. Onlar da destek olmalı'' şeklinde konuştu.
Moskova'da dünya şampiyonu olmasının ekonomik olarak kendisine
fazla getirisi olmadığını dile getiren Mehmet Özal, ''Visa
sponsorluğu hariç bana hiçbir getirisi olmadı. Devletin verdiği
ödül o zaman kısıtlıydı. Özel kuruluş olsun, sponsorluk yapmak
isteyen şirketler olsun hiç kimse ilgi göstermedi'' dedi. SÜREYYA
TAMAM AMA YA BEN? Süreyya Ayhan ile aynı dönemde şampiyon olduğunu
ifade eden Mehmet Özal, Süreyya'yı herkesin tanımasına rağmen
kendisini hiç kimsenin tanımamasından yakındı. Özal, şunları
söyledi: ''O Avrupa, ben dünya şampiyonu olmuştum. En fazla 3 gün
haberim çıktı. Süreyya Ayhan'ı bütün Türkiye tanıyor. Dünya
şampiyonu olmuşsun hiç kimse tanımıyor seni. Bunlar sporcuyu motive
eden çok önemli şeylerdir. Grekoromen milli takımı şampiyonluğa
doymuş bir takım. Dünya şampiyonu da var, olimpiyat şampiyonu da
var. Bir Avrupa şampiyonluğu haberini bütün Türkiye her yerde
gördü. Medyatik bir olaydan dolayı belki. Belki spor yaşamında çok
önemli bir başarı ve kariyerdir, ama aynı kariyer sahibi diğer
sporcuları da ihmal etmemek lazım...'' Mali sıkıntılardan da
yankınan şampiyon, acı bir gerçeği de ortaya koydu: ''Sporcu dünya
şampiyonu olmuş, sen para vermiyorsun, gidiyor başka bir ülke adına
yarışıyor. Sinan Şamil Sam benim sınıf arkadaşım. Boksta ilk defa
büyüklerde ağır sıklette dünya şampiyonu oldu. Neden gitti. Çünkü
para verilmedi. Verilebilirdi, imkan yok muydu, Türkiye Cumhuriyeti
o kadar güçsüz bir ülke mi? Şimdi gitti, profesyonel oldu, para
için dövüşmeye başladı. Oysaki şimdi olimpiyatlarda en büyük
madalya ümitlerinden bir tanesiydi. Biz bunları kaybedersek,
sonunda kimseyi bulamayız. Sporcu bulursun, kendi imkanlarıyla
yarışır. İşte yelkenci Ali Enver Adakan, tamamen kendi imkanlarıyla
çalışıyordu. Gideyim ben olimpiyatlarda ülkeme madalya kazandırayım
diyor. Ülke buna bürokrasiden dolayı hiçbir şey vermiyor. Zaten
senin maddi imkanın var diye çocuğa harcırah bile vermeyecek
neredeyse. Yani bir de bunu suiistimal ediyorlar.'' Başarısızlık
olduğu zaman medyanın ve herkesin ilgisini çektiğini ifade eden
Mehmet Özal, ''Yerden yere vurmayı çok iyi biliyorlar.
Çalışmamışsın, formda değilsin, bu ülke senden neler bekliyor, sen
gidiyorsun orda burada eğleniyorsun, kendini yeteri kadar
vermiyorsun diyorlar. Bunun sakatlığı var, motivasyonu var, aile
geçindiriyorsun, özel hayatın var, psikolojin var. 150 kilo
kaldırabilen halterci, konsantre olamadığı zaman 100 kiloyu
kaldıramıyor. Nasıl madalya beklersin. Sen bunun aile ve ekonomik
durumunu güzelleştireceksin ki, sosyal sorunlarını spor yaşamına
taşımasın'' diye konuştu. Kaynak : Star