Türkiye'nin artıları ve eksileri
Abone olAvrupa Birliği Komisyonu'nun 2003 Türkiye İlerleme Raporu ve Genişleme Stratejisi Belgesi açıklandı. Belgeye, Kıbrısla ilgili koşul damgasını vurdu.
Türkiye İlerleme Raporu'nda, Türkiye'nin AB'ye katılım yolunda
kaydettiği ilerlemeler ve gözlemlenen eksiklikler yansıtıldı.
Hükümetin son bir yılda reformlar konusunda attığı adımlar övüldü,
uygulamadaki eksiklikler ise eleştirildi. Türkiye'nin Kopenhag
kriterlerini tam olarak yerine getirmediği belirtilirken,
reformların pratik hayatta uygulanmasının önemine değinildi. Ankara
hükümetinin 'Reform İzleme Komitesi'' kurması ve işkenceye karşı
'sıfır hoşgörü'' politikası açıklamasının önemi üzerinde duruldu.
Siyasi kriterler Sivil, siyasi haklar ve azınlık hakları alanında
BM ve Avrupa Konseyi anlaşmalarının imzalanmasında eksikler; AİHM
hükümlerinin uygulanması ile ilgili gecikmeler, adil yargılama ve
savunma hakkı ile ilgili hükümlere uyumda eksiklikler; Ayrımcılıkla
mücadelede Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve AB müktesebatına
uyumsuzluk; İşkence alanında soruşturma, yargılama ve cezaların
uygulanmasında eksiklikler, tutuklu hakları ihlalleri; Hapishane
koşullarında eksikler, yargı hakimlerinin görevlerinin icrasında
yaşanan zorluklar; Şiddet içermeyen düşüncelerin ifadesi ile ilgili
yasaların uygulanmasında yorum ve uygulama farkları; Yazar,
gazeteci ve yayıncılara karşı ağır cezalar, yayınların yasaklanması
ve internet içeriği alanında kısıtlamalar; Türkçe dışında radyo ve
televizyon yayınlarına karşı kısıtlamalar, RTÜK'ün uygulamaları;
Göstericilere karşı aşırı şiddet kullanması; Parti kapatma
uygulamalarının sürmesi; Kadın-erkek eşitliği alanında eksiklikler
ve kadınlara karşı şiddet uygulamalarının yaygınlığı; Çocukların
eğitim ve güvenlik haklarında eksiklikler; Sendikal haklarda Avrupa
Sosyal Şartı'na uyumsuzluktan doğan sorunlar; Azınlıklar uyarısı
Dernek kurma özgürlüğü alanında ırk, köken din, bölge veya azınlık
statüsüne dayalı kısıtlamalar, yabancı derneklerle işbirliğinde
zorluklar; Gayri müslim azınlıkların tüzel kişilik, mal edinme,
idare ve din adamları yetiştirmesinde süregelen sıkıntılar;
Aleviler'in diyanet işleri ve ulusal eğitim sistemi içinde
tanınmaması; Türkçe dışında dillerde yayın ve etkinliklerin
kısıtlanması ve yargılanması, bu dillerin öğrenimine yönelik
uygulama yasalarında eksiklikler, ailelerin çocuklarının isim, okul
ve dini eğitimine yönelik seçimlerini kısıtlayan düzenlemeler; OHAL
uygulamasının ardından vatandaşların yerlerine dönmesinde yaşanan
sorunlar. Ekonomik kriterler Kopenhag ekonomik kriterleri
çerçevesinde Türk ekonomisinin son durumunun değerlendirildiği
ilerleme raporunda, serbest piyasa ekonomisinin işlerliği ve AB tek
pazarından gelecek rekabete dayanabilme gücü açısından, yapısal
reformlar, enflasyon, mali denetim, kamu işletmeleri, finans
sektöründeki gelişmeler ve eksikler hakkında çeşitli görüşlere yer
veriliyor. Piyasaların işleyişini iyileştirerek ve kurumsal
yapısını güçlendirerek Türkiye, tam işleyen bir pazar ekonomisi
olma yolunda ilerleme göstermiştir. Ancak tam işleyen bir pazar
ekonomisi olmanın gerekleri olan makroekonomik istikrar ve
öngörülebilirlik henüz yeterli derecede gelişmemiştir; Yeni
hükümetin desteklediğini söylemesine rağmen ekonomik program
sürecinde yapılması gereken reformların hızı kesilmiş
görünmektedir; İşgücü artış hızının istihdam artış hızından fazla
olması nedeniyle işsizliğin artmaya devam etmesi beklenmektedir;
Sıkı maliye ve para politikaları, düşük iç talep ve Türk Lirası'nın
güçlenmesi sonucunda enflasyonist baskılar yakın tarihin en düşük
değerlerine ulaşmıştır. Ancak kamu sektöründe mali hedefleri
yakalamak için yapılan fiyat artışlarının enflasyon azalma sürecine
etkisi olumsuz olmuştur; Reel faiz oranları yeni hükümetin
başlangıçtaki belirsiz yaklaşımı ve yerel sermaye piyasalarının
zayıflığı nedeniyle yüksek (%20) seyrine devam etmiştir; Devlet
borçlanma oranında düşüş kaydedilmiş olmasına rağmen borç oranı
halen kamu sektörünün ve ekonominin işleyişinin önünde önemli bir
engel oluşturmaktadır; Mali saydamlığı artırma konusunda
çalışmalara 2001 ve 2002 yıllarında benimsenen yasaların
uygulamasına ağırlık verilerek devam edilmiştir. Bu bağlamda
değişik kamu idareleri arasında görev ve sorumluluk dağıtımını
yapmak amacıyla hazırlanan Mali Yönetim ve Mali Denetim Yasası'nın
önemli bir adımı olmuştur; Piyasa güçlerinin serbest karşılıklı
etkileşiminde iyileşme süreci devam etmiştir. Yeni hükümet
tarafından sektör denetleyici ve gözetleyici kurumların
bağımsızlığı teyit edilmiştir. MGK'ya eleştiri MGK danışma kurulu
haline geldi. Ancak siyasetteki ağırlığı sürüyor. RTÜK ve YÖK
içinde hala MGK temsilcisi mevcut. Savunma harcamaları şeffaf
değil. Bu harcamalar savunma bütçesine dahil edilip, meclis
denetimine sunulmalı. İfade özgürlüğü alanında, TCK'nın
kullanımında tutarsızlıklar; Ara temyiz makamlarının kurulmasında
gecikmeler, DGM'ler, icra ve yargı makamları arasında organik bağ
oluşturarak yargı bağımsızlığına zarar veren Anayasa hükümleri;
Medya, devlet teşkilatı, inşaat ve sağlık alanlarında yolsuzluk
eğilimleri; Kaynak: Akşam