Türkiye'nin arazisini Suriye ekiyor

Türkiye, 1956’dan sonra Suriye ile vardığı anlaşma gereği, sınırda tampon bölge oluşturmak için 300 ila 700 metre içeriden tel örgü çekti. Anlaşmaya göre Suriye tarafı da sınır çizgisinden itibaren aynı miktarda bir mesafe bırakarak tel örgü çekecekti. Ancak Suriye anlaşmaya uymadı. Suriyeli çiftçiler de, tampon olarak ayrılan araziyi anlaşmaya aykırı olarak tarıma açtı. Bununla da yetinmeyen çiftçiler, yaklaşık 250 bin dönümlük Türk toprağını da mayınlardan arındırarak kullanıma açtı. Suriyeliler, şimdi Türk tampon bölgesi topraklarında pamuk ve zeytin yetiştiriyor. 50 yıldır işlenmeyen bu toprakların şimdiye kadar ülke ekonomisine olan kaybı 200 trilyon lira olarak tahmin ediliyor. Suriye’nin, kullandığı topraklarımızdan elde ettiği gelirin ise yaklaşık 20 katrilyon lira olduğu ileri sürülüyor. 1950’li yıllarda güvenlik gerekçesiyle arazileri kamulaştırılan sınır köylerinden Reyhanlı’ya bağlı Kuşaklı Muhtarı Hasan Cemiloğlu, ellerinden alınan ve atıl bırakılan arazilerin yıllardır Suriye’nin Atma kasabası çiftçileri tarafından kullanıldığını söyledi. Muhtar Cemiloğlu, bugüne kadar başvurdukları yetkililerden olumlu bir cevap alamadıklarını kaydetti. Cemiloğlu, “Bunun engellenmesi için 1996 yılında Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Genelkurmay Başkanlığı, Milli Güvenlik Kurulu (MGK), Dışişleri Bakanlığı ve Hatay Valiliği’ne dilekçe verdik. Ancak şimdiye kadar olumlu bir sonuç alamadık.” dedi. Suriye’nin üzerinde hak iddia ettiği Hatay’ın Gaziantep il sınırında başlayıp Akdeniz’de sona eren 110 kilometre uzunluğundaki sınır şeridine kadar olan mesafede 33 kilometrekarelik arazinin büyük bir kısmını Suriyeli köylüler ekiyor. Durumu devlete ihbar eden köylüler, bugüne kadar herhangi bir sonuç alamadılar. Ancak Suriyeli çiftçilerin ilerleyişi sürüyor. Türk köylüler, “Böyle giderse işgal ettikleri alan iki katına çıkacak, tel örgüye kadar dayanacaklar.” diyor. Suriye’nin sadece Hatay’ın 110 kilometrelik sınırı boyunca resmen işgal edilen toprak miktarı 33 bin dönüm. Bu da 33 kilometrekareye denk geliyor. Güney Avrupa sınırları içinde bulunan Monaco Prensliği’nin yüzölçümü 1,49 kilometrekare. Vatikan Devleti’nin yüzölçümü ise sadece 0,44 kilometrekare. San Marino Cumhuriyeti’nin yüzölçümü de 61 kilometrekare. Türkiye’nin sadece Hatay’dan Suriyeli köylülere kaptırdığı toprak parçası Monaco’nun 22, Vatikan’ın 75 katı büyüklüğünde. San Marino Cumhuriyeti’nin de yarısından fazlasına denk geliyor. Hatay’ın topraklarıyla karşılaştırdığımızda ise, Suriyeli çiftçilere kaptırdığımız alan Amik Ovası’nın üçte birine denk geliyor. ZAMAN