Türkiyenin ağlanacak hali

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan 'Orta Vadeli Program'ın (2010-2012) içeriğini açıkladı. Buna göre Türkiye'nin hali içler acısı ama Hükümetin umudu var.  

Buna göre bu yıl yüzde 3.6 olarak öngörülen daralma yüzde 6'ya revize edildi. İşsizlik oranının da yıl sonunda 14.8'e çıkması, 2012'de yüzde 13.3'e gerilemesi bekleniyor.

Babacan programı şöyle anlattı:

EKONOMİNİN YENİ HEDEFLERİ

// Babacan'ın öngördüğü rakamlar şöyle: Büyüme: 2009'da eksi yüzde 6, 2010'da yüzde 3.5, 2011'de yüzde 4, 2012'de yüzde 5 İşsizlik: 2009'da yüzde 14.8, 2010'da yüzde 14.6, 2011'de yüzde 14.2, 2012'de yüzde 13.3 Bütçe açığı/GSYH oranı: 2009'da yüzde 6.6, 2010'da yüzde 4.9, 2011 yüzde 4 (Bu açıklamaya göre bütçede 1 milyar TL olan açık 62,8 milyar olacak) Enflasyon: 2009 yüzde 5,9, 2010 yüzde 5,3, 2011 yüzde 4,9, 2012 yüzde 4,8 Cari Açık: 2009'da 11 milyar dolar, 2010'da 18 milyar dolar, 2011'de 22 milyar dolar, 2012'de 28 milyar dolar

"Orta vadeli program çok geniş bir katılım ve katılımcı bir anlayışla hazırlandı. Sivil toplum örgütlerinin, akademisyenlerin, kamu kurum ve kuruluşlarının görüş ve önerilerini aldık. Defalarca toplantılar yaptık.

Mevcut uluslararası konjektür ülkemizin ihtiyaç duyduğu yapısal reformların hızlandırılması gerekliliğini ortaya çıktı.

Yeni orta vadeli program Türkiye Ekonomisinin 2010'da büyüme süresine girmesini ve sonrasında büyümenin ivme kazanmasını öngörmekteyiz.

Vergi gelirleri tahminlerin altında kaldı. Hazinenin iç borç yükü arttı.  Sosyal güvenlik prim tahsilatı beklentinin altında...

2012 yılı genel devlet açığının GSYH’ya oranının 2009'da gerçekleşmesi beklenen yüzde 6,6 seviyesinden yüzde 2,7 seviyesine düşmesi hedefleniyor.

Borcun milli gelire oranı yüzde 47,3 olacak!

AÇIKLAMALAR NE ANLAMA GELİYOR?

// -Hükümet bütçede yılın ikinci yarısında iyileşme beklemiyor... - Bütçede 1 milyar TL olan açık rakamı revize edildi. Bütçenin 62,8 milyar açık vermesi bekleniyor. İkinci yarıda sıkı mali politika yok. - İşsizlik yüzde 14,8'e artıyor ve 2012'ye kadar da neredeyse düşmüyor.

-Programda yer alan hedefler, dış ekonomik konjonktüre ilişkin öngörüler de dikkate alınarak belirlenmiştir-orta vadeli program gelişmiş ülkeler başta olmak üzere çoğu ülkede işsizlik oranlarındaki artışın 2010 yılında da devam edeceği tahmin ediliyor.

-Yapısal reformlara ağırlık verip ekonomik temel güçlendirilecek.

-Türkiye ekonomisi 2011 yılından itibariyle büyüme sürecine girecek. 2012 yılında büyüme ivme kazanacak.

-Ekonomide rekabet gücünün arttırılmasında çok önemli ilerlemeler sağlanmıştır.

PROGRAMIN TEMEL HEDEFİ

// * Özel sektörü desteklemek, * Rekabeti artıracak yapısal reformları uygulamaya sokmak, * Halkın refah düzeyini yükseltmek, * Enflasyondaki düşüş eğilimini devam ettirmek, * Kamu dengelerini düzeltmek, * Yeniden büyümeyi sağlamak, * İstihdamı artırmak. * Kamunun kaynak kullanımı azaltılacak.

-AB ile somut ilerlemeler sağlandı.

 -Dünya genelinde işsizlik oranları, yavaşlayan ekonomi ile paralel olarak artma eğilimini sürdürmektedir.

-Yükselen kamu açıkları ülkelerin borç stoklarını arttırıyor.

-G-20'deki ülkelerin kamu borç stokları yüzde 10'e ulaşacak.

-Avrupa bölgesinde bankacılık sektörü ve emtia piyasasında kaygılar devam edecek.

-Emtia fiyatları küresel ekonominin toparlanmasına paralel armasını bekliyoruz.

-Kriz Türkiye'yi 3 kanaldan etkiledi.

-İhracattaki düşüş ürün adedi bazında yüzde 10 oranında düştüğünü görüyoruz. Dolar bazında ise yüzde 30 oranında düştüğünü görüyoruz. Tablo aslında kötü değil.

-Yılın üçüncü ve dördüncü çeyreğinde ekonomi toparlanacak.

-2010 yılının ilk çeyreğinden itibaren Türkiye ekonomisi eksiden artıya geçecek.

-Yılsonunda 14.1 oranında işsizlik rakamı bekleniyor.

-Cari işlemler dengesi Temmuz sonu itibariyle inme eğilimi göstermektedir.

-Yılbaşında faiz dışı denge 30 milyar TL fazla vermesi bekleniyor.

-Yıl sonu itibariyle bütçe açığının 62.8 milyar TL olması bekleniyor

IMF DE BU PROGRAMI İNCELEYECEK

Biz IMF'yle belli bir süredir temas halindeyiz. Bugün bizim açıkladığımız programa IMF de bakacaktır. Daha sonra onlarla da bir görüşme yaparız. Ortak bir standby'a ulaşırsak böyle bir değişikliği tercih ederiz. Şartlarında mutabık kalmak kaydıyla...