Türkiye'mi batmış, bitmiş, tükenmiş!..

Hiç tartışmasız Türkiye her açıdan çok kritik bir süreçten geçiyor…
Hem ekonomi hem  terör   hem de bağımsızlık noktasında  Cumhuriyet tarihinin en önemli mücadelesi dersek hiçte abartmayız…
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı darbe ile de yıkamayacaklarını anlayanların son kozu “Ekonomik kriz” üzerinden millet ile  Erdoğan’ı karşı karşıya getirmek olduğu artık net!..
 
Ama Türkiye bunun üstesinden de gelmeye başladı..
 
Battık…
Bittik…
Yandık…
Diyerek algı operasyonu çekenler yeniden bir hayal kırıklığı yaşamaya başladı…
 
Türkiye’nin faiz ve enflasyonla mücadelesindeki başarısı  “Sizi ekonomik olarak mahvederiz”diye tehdit edenlerin yüzüne tokat gibi iniyor…
 
Türkiye’nin krizlere karşı şerbetli olduğunu unuttular!..
Yel kayadan nasıl toz alırsa görüldü ki böylesine saldırılar Türkiye’nin üzerinden toz alıyor!.. 
Türk ekonomisi öyle bir ekonomi ki, 2008-2009’da ABD ve AB kaynaklı dünya ekonomik krizini dahi Türkiye teğet geçmeyi başarmıştı…
Her ülke büyük ekonomik olarak büyük sendromlar yaşarken o günlerde Tayyip Erdoğan “Türkiye’yi krizi teğet geçecek” dediği zaman birileri gülmüştü!
 
Son olarak tamamen Türkiye’yi hedef alan ABD kaynaklı saldırıda  ekonomik olarak biraz daralmamıza rağmen görülüyor ki bu daralmada bertaraf ediliyor…

***
Güzel işler oluyor…

Alınan önlemler karşılığını buluyor..

Uygulanan sıkı para ve maliye politikası sayesinde birilerinin "yüzde 40'ı bulacak" dediği enflasyonda haziran ayı itibarıyla yüzde 15,7 yakalandı…
Gelişmeler, enflasyonun yıl sonuna kadar daha düşük seviyelere gerileyeceğine hatta tek haneli seviyeleri göreceğini işaret ediyor…
 

Peki  “Faiz kararı 250 baz puandan yüksek gelirse borsa çöker, dolar kurunda kriz yaşanır “diye algı yaratanlar nerede?
Merkez Bankası  geçen hafta bu algıların aksine faizleri 450 baz puan indirdi…
 
Peki ne oldu?
Dolar kuru, Para Piyasası Kurulunun faiz kararını açıkladığı gün (25 temmuz 2019) 5.75 TL’yi görürken o tarihten sonra 5,62’ye kadar geriledi…
 
Borsa ise yatay seyrine devam etti.
Diğer yandan Borsadaki yabancı yatırımcı alımları 25 temmuzdan bu yana artmaya devam etti.
Nerede  o felaket tellalları!..
 
Bakın geçen hafta…
Dünyanın en büyük Yatırım Fonlarından biri olan ve yaklaşık 4.3 trilyon USD portföy değeri olan Blackrock’ın Türkiye borsasından hisse senedi topladığını biliyor musunuz?  (Türk Hava Yolları (THYAO), Koza Altın İşletmeleri A.Ş.(KOZAL) )
Hem de % 5’den fazla alış yaptılar…
Bunlar ne anlama geliyor?
 
Türk ekonomisi “Yıkılmadım dimdik ayaktayım” diyor..
Namerde (İMF) muhtaç olmuyor…

***
 
“Battı, bitti tükendi” diye algı yaratılan Türkiye’de  neler oluyor?

Bugün tatil yerlerinde doluluk oranı nerede ise yüzde yüz.Bu oranda yerli turistlerin sayısı azımsanmayacak kadar fazla!..
Bugün Alış veriş merkezlerinde nerede ise yürüyecek yer otoparklarda aracınızı koyacağınız yer yok!..

Peki Türkiye nasıl battı, bitti!..
 
Bakın önemli bir araştırma elimde..
Lüks araç kullanmada dünya sıralamasında ilk 10'dayız..
Son teknik cep telefon kullanmada dünya sıralamasında ilk 10'dayız.
Marka giyiminde dünya sıralamasında ilk 10'dayız.
Sigara, alkol kullanma sıralamasında ilk 10'dayız …
 
Türkiye böyle mi battı bitti!

Bir başka çok önemli bir  örnek..
2019’da dünyanın en büyük 100 Savunma Sanayi Şirketi arasına giren Türk firma sayısı 5 olduğunu biliyor musunuz?
52. Aselsan (2018’de 55.)
69. TAI (2018’de 64.)
85. STM (2018’de 97.)
85. BMC (2018’de yoktu) 89.
Roketsan (2018’de 96.)
 
Bitti, battı, tükendi denilen Türkiye manzarasından bası kesitler bu..

Hiç kuşkusuz aşılması gereken sorunlar var. Mesela İnşaat sektörünün canlanması için  konutlar için banka faizlerinin düşürülmesi gerekiyor..

O da olacaktır...

***
Bütün bunların yanında devletimiz halkını da ihmal etmiyor böylesine bir süreçte bile önlerine fırsatlar sunuyor.
 
İşte son örnek..
Kıdem tazminatı reformu ile birlikte gerçekleşecek tamamlayıcı emeklilik fonu ile tazminat fonu entegre edildiğinde  emeklilik ile iş hayatının sonunda sigortalı için ikinci bir maaşı garanti edecek.
Yani çifte maaş imkanı sunacak.

Böylece bugün olduğu gibi emeklilerin tekrar çalışmaları da büyük oranda gerekmeyecek. Gençlerin istihdamına da yol açılmış olacak…
 
Bitmedi…
Temmuz ayında açıklanan 6 aylık enflasyonla birlikte maaşlar da artışlar yaşandı. Temmuz ile  birlikte emeklilerin ve memurların maaş zamlarına enflasyon farkı da eklendi.
Temmuzdaki maaş artışları birçok hesaplamaları da değiştirdi. Bunlardan biri de çalışanların alacağı yıllık kıdem tazminatı miktarları oldu.
SSK'lı çalışanların yıllık tazminatı 6 bin 379 liraya yükseldi…
 
Bu Türkiye mi battı, bitti!..
Bu  ülkede güzel işler oluyor. Ekonomi  fırtınalı günlerin ardından  rayına oturmaya başlıyor...

***

Peki  bütün bunlar nasıl oluyor?

Hangi bakanlığının, hangi bakanın  çalışmaları ile oluyor..

İşte o bakan birilerinin sürekli üzerinde kasıtlı olarak algı operasyonu çekip milleti aleyhinde yönlendirmeye çalıştığı  Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’tan başkası değil!..

Her olumsuzluğu onun sırtına yükleyenler yaşanan bu önemli gelişmeler karşısında acaba ne düşünüyorlar?

Cumhuriyet tarihinin en kritik ekonomik sürecinde Berat Albayrak'ın bakanlığında  tünelin ucundaki ışığı görmüştür.

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güveniyoruz” diyenlerin Erdoğan’ın güvendiği bakanına güvenmeyip sürekli algı yaratmaya çalışmasının artık  oyun olduğunu görün...

Vicdanlı olun...

Bakın Türkiye’de seçim sonuçlarını bilmekle öne çıkan Optimar’ın yönetim kurulu başkanı Hilmi Daşdemir’in Haber Global’deki bir canlı yayındaki şu sözleri çok dikkat çekiciydi..

Diyor ki;
“Bugünkü  sıkıntının kaynağı Berat Albayrak  değil. Çünkü yaşanan ekonomik sıkıntı bugünden yarına olacak iş değil. Haksızlık yapmayalım. Yaşanan son ekonomik sıkıntının nedeni  ABD destekli ekonomik saldırı ve  Ali Babacan’ında  bakanlık yaptığı geçmiş 3-5 yılki sıkıntıların birikimidir.”

Bu sözler vicdanlı olmanın bir dersidir...

Berat Albayrak'a karşı bugüne kadar yapılan eleştirilerin büyük bir haksızlık olduğunu tamamen algı operasyonu ile yönlendirme olduğunu görelim artık..

Vicdan!..

***

Yazmadan geçemeyeceğim belki ilk kez duyacağınız bir başka ayrıntı..

ABD’de serbest bırakılıp Türkiye’ye dönen  Hakan Atilla’nın dava sürecinin her aşamasında Türk yetkililere  süreci yakından takip ettirip  gizlice heyetler gönderip  titizlikle ve gizlilikle çalışma yürüttüren  davanın kumpas olduğunun ortaya çıkmasında önemli rol oynayan kim?

Berat Albayrak..
Ama söylemez!..

Tanıyan iyi bilir ki Berat Albayrak hayatı boyunca başarılı olduğu hiç bir işte “Ben şunu yaptım” demeyi hiç sevmemiş…

Güzel bir söz vardır…
“Mütevazi olan kişileri enayi yerine koymayın. Sesini çıkartmıyorsa kalitesindendir”

İşte böyle bir adam..

Bugüne kadar üzerine yapılan bunca hakarete varan sözlere rağmen bir gün dahi cevap vermemesi insan kalitesini gösterir. 

Suskunluğunun çaresizliğinden değil sabrından, alçak gönüllüğünden ve  asaletinden geldiğini  birileri çok iyi bilmelidir..

Peygamber efendimiz (SAV) derki;
“Alçakgönüllülük kişiyi yüceltir!.”

Nokta!..

.