Türkiye'de yüksek olan enflasyonu daha da tetikleyebilir uzman isimden Swift uyarısı
Abone olTürk-Alman Üniversitesi İktisat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Elif Nuroğlu, Rusya’nın bazı bankalarının SWIFT sisteminden çıkarılmasının Türkiye'yi etkileyeceği uyarısında bulunarak "Savaş ortamında artan petrol ve tahıl fiyatları bunları ithal eden Türkiye’de mevcut durumda yüksek olan enflasyonu daha da tetikleyebilir." dedi.
Prof. Dr. Elif Nuroğlu, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı nedeniyle
bazı Rus bankalarının uluslararası SWIFT'ten dışlanmasının olası
etkilerini AA Analiz için kaleme aldı.
Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaşa tepki gösteren ABD, Avrupa Birliği (AB), İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya ve Kanada 26 Şubat Cumartesi günü ortak bir açıklama yaparak, bazı Rus bankalarının uluslararası SWIFT uygulamasından dışlanacağını duyurdu. Bununla birlikte Rusya Merkez Bankası’nın 630 milyar dolarlık döviz rezervini kullanabilmesini zorlaştıracak kısıtlamalar da hayata geçirilecek. Bu yaptırımlarla Rusya’nın dünya genelinde işlem yapmasını zorlaştırarak ithalat ve ihracatını bloke etmek planlanıyor.
Rusya 2014 yılında da benzer bir tehdit ile karşı karşıya kalmış ve o dönemde Rusya'nın eski maliye bakanı Alexei Kudrin SWIFT’ten dışlanma kararının Rusya ekonomisini yüzde 5 oranında küçültebileceğini tahmin etmişti. Rusya ekonomisi, 2022 yılında 2014 yılına göre daha iyi durumda olsa da SWIFT'ten dışlanmanın Rusya ekonomisine pek çok açıdan kayıplar verdirmesi bekleniyor.
AB’de herkes kararın arkasında değil
Fransa maliye bakanının ifadesine göre SWIFT kararı “finansal bir
nükleer silah” niteliğinde. Batılı ülkelerin bu yaptırımı Rusya’nın
uluslararası ödemelerinde, ihracat ve ithalatında büyük sıkıntılar
doğurabilir. Ancak SWIFT yasağı dönüp dolaşıp bu kararı alan
ülkeleri de olumsuz etkileyecek. Bu nedenle bu kararın AB’de tek
sesli bir şekilde savunulmadığını görüyoruz. Örneğin Almanya bu
denli etkili olacak bir silahın kendi iş insanlarını ve sanayisini
de vuracağını düşünerek hareket ediyor, SWIFT dışlamasının sadece
hedefe yönelik ve işlevsel şekilde kullanılması gerektiğini
savunuyor. Almanya, bu "finansal nükleer silahın" gerekmediği yerde
kullanılmaması ve kendi ekonomilerine ölçüsüz bir şekilde zarar
verilmesinin önlenmesi gerektiği mesajını veriyor.
Bu yaptırım, herhangi bir üründe Rusya’ya bağımlı olan ülkeleri
de zora sokacak. Rusya’nın ödeme yapması veya alması zorlaştırılmak
istenirken, bu kararı alan ülkelerin iş insanları ve sektörleri
daha karmaşık bir sistem veya ara çözümlerle Rusya ile
alışverişlerine devam etmek zorunda kalacak. Diğer bir çözüm ise
Rusya’ya alternatif aramak olacak. Ancak enerji arzı konusunda
bugünden yarına Rusya’ya alternatif bulunamayacağını başta bu
kararı alan ülkeler olmak üzere herkes biliyor.
SWIFT yaptırımına çekinceli destek veren
ülkeler
Dünya Bankalar Arası Finansal Telekomünikasyon Derneği (SWIFT)
bankalar arası döviz transferi yapmak için 1973 yılında Belçika
merkezli kurulan sistemin adıdır. 200’den fazla ülke ve bölgede 11
bin finans kurumunu birbirine bağlayan bir mesajlaşma sistemi olan
SWIFT sisteminden daha önce İran çıkarılmış ve bu yaptırımın
İran’ın ticaretine büyük oranda zarar verdiği görülmüştür. SWIFT'e
1989 yılından beri üye olan Rusya’nın günlük SWIFT işlemlerinin
yüzde 1,5’luk bir oranını gerçekleştirdiği ve SWIFT sistemi
kullanıcısı banka sayısı bakımından önde gelen ülkelerden olduğu
biliniyor.
Rusya’nın AB’nin petrol ve doğal gazda ana tedarikçisi olması bazı AB ülkelerinin bu yaptırımlara karşı çekinceli davranmasına sebep oluyor. Kovid-19 krizinden sonra yeni yeni toparlanmaya başlayan dünya ekonomisi için yükselen enerji fiyatlarıyla mücadele etmek tekrar kan kaybetmek anlamına gelecek. Hükümetler ne kesinti ne de fiyat yükselmesi ile karşı karşıya kalmak istemiyor. Bir yandan Rusya’ya enerji bağımlılığı diğer yandan da Rusya’dan gelebilecek misillemelerin endişesiyle SWIFT yaptırımlarının altına imzasını çekinceli bir şekilde atan ülkelerden biri de Almanya.
Rusya için SWIFT’e alternatif yollar var
mı?
Daha önce yaşanan Kırım ve Ukrayna krizlerinde Rusya yine SWIFT
sisteminden çıkartılmakla tehdit edilmiş ve 2014’te kendi ödeme
sistemi olan SPFS’yi geliştirmişti. Bu sistem belirli ülkeler ile
ticarette test edilmeye ve kullanılmaya başlandı. 2016 yılında Visa
ve Mastercard tarafından sistem dışına atılan Rusya alternatif
kartlı ödeme sistemi olan MIR’i 2018 yılında kullanmaya başladı.
Bunlar her ne kadar mevcut sisteme alternatif olarak
geliştirilseler de kısıtlı bir alanda kullanıldı. Yetersiz ikame
denilebilecek bu sistemler bir yandan Rusya’nın uluslararası
ödemelerine devam etmesini sağlasa da ortaya çıkacak ara yol bulma
veya yeni bir ödeme sistemine geçmenin bir işlem ve
öğrenme/uygulama maliyeti olacaktır. Diğer yandan kriz durumunda
artacak enerji fiyatlarının enerji arzında alternatifsiz olan
Rusya’nın yaşayacağı kayıpları kısmen telafi etmesi de
beklenebilir.
SWIFT kararının Türkiye’ye etkisi
AB Komisyonu ve ABD’nin SWIFT’ten çıkarmayı planladıkları, ancak
nihai olmayan ve resmen açıklanmayan listede VTB, Bank Otkritie,
Novikombank, Promsvyazbank, Rossiya Bank, Sovcombank ve VEB yer
alıyor. Hazırlanan listenin Rusya ile enerji alışverişi yapan
ülkelere minimum zarar vermeyi planladığı ve bu nedenle Rusya'nın
en büyük bankası Sberbank ile enerji sektörü için çok önemli olan
Gazprombank’ın bu listede yer almadığı görülüyor. Böylece Rusya’dan
petrol ve doğalgaz ithal eden üçüncü ülkelerin bu yaptırımlar
sonucunda yaşayacağı olumsuz etkilerin sınırlı kalması
bekleniyor.
Türkiye’nin Rusya ile Ukrayna arasındaki bu gerilimden özellikle enerji, turizm ve ticaret açısından etkilenmesi bekleniyor. Yaptırımın dışında kalan bankalar aracılığı ile ödemelerin yapılması halen mümkün olacağı için ikili ticaretin tamamen kesilmesi beklenmiyor. 2021 yılında Türkiye’ye gelen turistlerin yüzde 27’si Rusya ve Ukrayna’dan geldi. Yaşanan savaşın 2022 yazında bu ülkelerden gelecek turistleri tamamen engellemesi en kötü ihtimal. Daha iyimser senaryoya göre ise bu ülkelerden turist gelebilir ancak gelen turist sayısı bu iki ülkenin savaştan ne büyüklükte bir ekonomik zarar gördüğüne bağlı olarak değişir.
Savaş ortamında artan petrol ve tahıl fiyatları bunları ithal eden Türkiye’de mevcut durumda yüksek olan enflasyonu daha da tetikleyebilir.
Son durum
Rusya’nın bazı bankalarının SWIFT sisteminden çıkarılması Rusya’nın
ithalat ve ihracatında ödemeler hususunda zorluklar yaşatacak ve
yeni ara çözümler aramak işlem maliyetlerini artıracaktır. Ancak
tüm Rus bankalarının bu yaptırıma dahil olmaması olumsuz etkileri
sınırlı tutacaktır. Diğer yandan ihracatında azalma ve ödemelerde
sıkıntı yaşayan ve Merkez Bankası’nın rezervleri uluslararası
arenada felç edilmeye çalışılan Rusya’nın ekonomisi pek çok
bakımdan zarar görecektir. Rublede değer kaybı ve enflasyonda
yükselme yakın zamanda Rusya’yı içeride zorlamaya başlayabilir.
Bu yaptırımlar sadece Rusya ekonomisine zarar vermekle kalmayacak, Rusya ile ithalat veya ihracat yapan ülkeler de bundan dolaylı yoldan etkilenecektir. Örneğin rublede yaşanan değer kaybı ve Rusya’da yükselen enflasyon sonucunda Türkiye’ye gelen Rus turist sayısı azalabilir. Artan enerji ve buğday fiyatları AB içinde maliyet artışı ve enflasyon artışına sebep olabilir.
Rusya SWIFT yaptırımına ihracatını azaltarak cevap verirse, AB ve Türkiye başta olmak üzere Rusya ile iş yapan tüm ülkelerde üretimde azalma, sanayide duraksama, maliyet artışı ve arz güvenliği sorunları görülecektir.
Rusya’nın ve diğer ülkelerin SWIFT yaptırımlarından ne ölçüde etkileneceği sorusunun cevabı hangi bankaların bu sistemden çıkarılacağı yönünde gelecek resmi açıklamaya bağlı olarak değişecektir. Başta ABD olmak üzere pek çok ülkeden Rusya’ya gelen ek yaptırımlarla birlikte düşünüldüğünde, SWIFT kararı Rusya’yı ve Rusya ile alışverişi olan tüm küresel sistemi etkileyecek. AB bu yaptırımların Rus gaz ve petrol ihracatını doğrudan etkilememesine dikkat etmek zorunda, çünkü sattığı gaz ve petrolün parasını alamayan Rusya’nın vanaları kapatmasını kimse göze alamıyor. Bu nedenle temkinli bir şekilde alınan SWIFT kararının tamamen etkili bir "finansal nükleer silah" olacağını söylemek de güç.
***
[Prof. Dr. Elif Nuroğlu Türk-Alman Üniversitesi İktisat Bölümü Başkanıdır]