Türkiye'de yasaklı Almanya'da vekil
Abone olTürkiye'nin iki kez vatandaşlıktan çıkardığı, çalıştırmamak için her şeyi yaptığı Hakkı Keskin, yerleştiği Almanya'da şimdi federal mecliste milletvekili.
Almanya'da Sol Parti'den milletvekili seçilen Prof. Hakkı
Keskin'in geçmişi Türkiye'nin 'insan hakları sicilini' de ortaya
koyuyor. Türkiye'nin iki kez vatandaşlıktan çıkardığı,
çalıştırmamak için her şeyi yaptığı Keskin, yerleştiği Almanya'da
şimdi federal mecliste milletvekili. Prof. Keskin, 1943 yılında
Maçka'da doğdu. Ailesi Bursa'ya göçerken, Keskin de Erzincan
Lisesi'ni bitirip 1964'te Berlin'deki Hür Üniversite'de siyasal
bilgiler eğitimine başladı. Keskin, 1968'de sol görüşü benimsedi,
Berlin'deki Alman-Türk Öğrenci Federasyonu'nun başkanı oldu.
Süleyman Demirel'in başbakan olduğu 1970'te, 'Türkiye' nin
haysiyetini kırıcı davranışlar içinde olduğu' gerekçesiyle
vatandaşlıktan çıkarıldı. Keskin'in avukatları Uğur Mumcu ve Uğur
Alacakaptan, Danıştay'da kararı iptal ettirdi. Ancak, 12 Mart
1971'den sonra da aynı sebeplerle yine vatandaşlıktan çıkarıldı.
VEDA EDEMEDİ Almanya'da kaçak duruma düşen Keskin'in Türkiye'ye
gönderilmemesi için aralarında Jean Paul-Sartre ve Günter Grass'ın
da bulunduğu yüzlerce kişi ve kuruluş imza kampanyası başlattı,
eylemler yapıldı. Bunun üzerine Almanya, Keskin'e 'yabancı
pasaportu' vererek, ülkede kalmasını sağladı. Keskin, 1972'de
Bursa'da ölen ağabeyi Seyfettin Keskin'in cenazesine gelemedi.
AFFEDİLDİ AMA Kendisini 'Sol Kemalist' olarak tanımlayan Keskin,
Türkiye'nin 'gerçek demokrasiye ve tam bağımsızlığa' kavuşmasını
talep ediyordu. Keskin'e göre, tüm suçu bu duşünceler uğruna
mücadele vermekti. Keskin, CHP lideri Bülent Ecevit'in iktidara
geldiği 1974'te yeniden vatandaşlığa kabul edildi, ancak pasaport
süresi uzatılmadı. Bu tarihte İsmet İnönü'nün kullandığı 'ortanın
solu' kavramından esinlenerek, Almanya'da 'Ortanın Solu Derneği'ni
kurdu. Dernek 1974'ten sonra 'Halkçı Devrimci Dernek' adını aldı.
Dernek Almanya'da o tarihte sayıları 2 milyonu bulan Türkiye
göçmenlerinin taleplerini savunuyordu. MİT DEVREDE 1977'de
Türkiye'ye dönen Keskin, o yılları şöyle anlattı: "Ailem, artık
kalmamı istiyordu. O tarihte Bursa Uludağ Üniversitesi yeni
açılmıştı. Avrupa'dan tanıdığım iki arkadaşım burada akademisyen
olarak görev yapıyordu. Bana da sınava girmemi önerdiler. Girdim,
kazandım. Beklemem gerektiğini söylediler. Altı ay bekledim. Bir
kez daha sınava girmemi söylediler, yeniden girdim. Onu da
kazandım. Bir yıl sonra almayacaklarını öğrendim. Meğer MİT araya
girmiş, benim üniversiteye girmemi engellemiş. O tarihte bunu bir
milletvekilinden duydum. Sonra DPT'de uzman olarak çalışmaya
başladım. 1977'deki Ecevit hükümeti, 1979 sonunda devrilince '3. MC
hükümeti' kuruldu. Sokaklarda kan iyice büyüdü. Sağ gazeteler,
'DPT'de komünistler yuvalandı' diye yazıyordu. Korkuyorduk. 4 Ocak
1980'de izin alıp Almanya'ya gittim. 18 Ocak'ta gazetede, 'DPT'deki
solcular işten atıldı' haberini okudum. Listede adım vardı. Uzun
süre dönemedim. Bu sırada yitirdiğim annem ve babamın da
cenazelerine gidemedim." Keskin, önce Berlin'deki bir yüksekokulda
uzman olarak çalıştı, sonra Berlin Eyaleti İçişleri Bakanlığı'nda
yabancılar konusunda danışmanlık yaptı. Bir grup Türk aydınla
Türkiye'den gelen göçmenlerin isteklerini dillendirmek üzere 'Eşit
Haklar İçin Uyum Politikası' adlı çalışma grubu oluşturdu. Grup,
bir bildiri yayımlayarak, ilk kez, 'çifte vatandaşlık', 'yerleşim',
'seçme ve seçilme' haklarını dile getirdi, okullarda Türkçenin ders
olarak okutulmasını istedi. Keskin, 1982'de Hamburg Üniversitesi
Sosyal Pedagoji Fakültesi'nde profesör unvanıyla öğretim üyeliğine
başladı. Hamburg'da, 1985'te, Ramazan Avcı adlı bir genç, Nazi
taraftarlarınca öldürüldü. Bu, altı ay içinde öldürülen ikinci Türk
genciydi. Keskin'in başını çektiği 10 bin Türk, protesto yürüyüşü
düzenledi. Yürüyüşten sonra Türkiye Göçmenler Birliği kuruldu.
Keskin, 1993'te Hamburg Eyalet Parlamentosu'na seçildi,
parlamentoya giren ilk Türk'tü. KIRGIN DEĞİLİM Keskin, siyasete ilk
kez 1975'te Alman Sosyal Demokrat Partisi (SDP) üyesi olarak girdi,
partinin önderlerinden Oscar La Fontaine, SDP'den ayrılıp Sol
Parti'yi kurunca La Fontaine'le birlikte hareket etti. Keskin, Sol
Parti ve Demokratik Sosyalizm Partisi'nin Hamburg adayı olarak
federal parlamentoya girdi. Türkiye'ye kırgın olmadığını belirten
Keskin, "Yöneticiler yüzünden yapılan hatalardan ben de mağdur
oldum. Özellikle ağabeyim, annem ve babamın cenazelerine
gidemeyişimi unutamıyorum. Artık geçmişte kaldı. Ben, burada
Türkiye göçmenlerinin haklarını ve isteklerini sahipleniyorum.
Ülkemizin AB'ye girebilmesi için de mücadelemi sürdüreceğim" dedi.
Kaynak: Radikal Gazetesi / İsmail Saymaz