Türkiye'de vergi adaletsizliği arttı

Vergide adaletsizlik arttı Vergide adaletsizliğin en önemli göstergesi olan dolaylı vergilerin tüm vergilere oranı Türkiye'de bu yılki bütçede yüzde 73 olarak öngörülürken, Yunanistan ve Polonya'da yüzde 37, Portekiz'de yüzde 41 ve Avrupa Birliği'nde ise yüzde 31 seviyelerinde. Dünyada, dar gelirlilerin alım gücünü artırmak için, mal ve hizmetler üzerinden alınan dolaylı vergilerin genel vergi tahsilatı içerisindeki payının azaltılmak yönünde bir eğilim bulunuyor. Türkiye'de ise KDV, ÖTV gibi vergilerden oluşan ve alışveriş sırasında peşin tahsil edilen dolaylı vergilerin vergi tahsilatı içindeki oranı sürekli artıyor. Buna karşılık, nisbeten varlıklı vatandaşlardan gelir ve kâr üzerinden alınan gelir vergisi, şirketlerden alınan kurumlar vergisi, motorlu taşıt ile emlak vergisinin (dolaysız vergiler) toplam vergi gelirleri içindeki payı da hızla azalıyor. Türkiye'de bu yılki bütçede yüzde 73 olarak öngörülen dolaylı vergiler, Yunanistan ve Polonya'da yüzde 37, Portekiz'de yüzde 41 ve Avrupa Birliği'nde ise yüzde 31 seviyelerinde. Türkiye'de sanayinin yoğun olarak kullandığı fuel-oil ve motorinin de aralarında bulunduğu akaryakıt grubunda ise dolaylı vergilerin oranı yüzde 75-80'i buluyor. Vergi artışında, kayıtdışılık ile KDV ve ÖTV oranlarındaki yüksekliğin önemli payının bulunduğunu ifade eden Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mustafa Boydak, KDV oranlarının yüzde 10'un altına çekilmesi, 'Özel tüketim kavramı'nın günümüz şartlarına göre yeniden tanımlanması gerektiğini söyledi. Boydak, hiçbir ülkede olmayan bu oranların vergi sisteminde adaletsiz bir ortam yarattığını, bu yapının, vergi yükünün mali güce göre dağıtılmasını da mümkün kılmadığını belirtti. Vergi artırarak vergi toplanmaz Dolaylı vergilerin geldiği bu noktanın, vergi sisteminin çarpık yapısını ortaya koyduğunu öne süren Boydak, şöyle devam etti: "Vergileri hem çeşit hem de oran olarak artırarak genel tahsilatını artırmak mümkün değildir. Hem kayıtdışılığı önlemenin yolu da bu değildir. Vergi çeşitlerini azaltmak, oranları ödenebilir bir seviyeye çekmek, tabanını genişletmek, dolayısıyla herkesi ve her kesimi mükellef yapmak kayıtdışılığı önlemede en etkin yöntemdir. Yapılması gereken reform çalışmalarının da amacı bu olmalıdır.'' KDV yüzde 10'un altına indirilsin Boydak, özellikle KDV oranlarının yüzde 10'un altına çekilmesi, 'Özel tüketim kavramı'nın günümüz şartlarına göre yeniden tanımlanması gerektiğini vurgularken, şunları kaydetti: "Dün (özel tüketim) olarak sayılan bazı mal ve hizmet türleri, günümüzde (zaruri tüketim) malı niteliği kazanmıştır. Hükümetimizden, ülkemizin vergi sisteminin yeniden yapılandırılmasına yönelik reformu çalışması başlatmasını ve yeni düzenlemelerin, vergi yükünün önemli bir kısmını karşılayan üyelerimizi temsil eden odalarla paylaşmasını bekliyoruz.''