Türkiye'de uygulanan Sinovac aşısı için uyarı: Artık risk altındasınız
Abone olKoronavirüste yeni varyantların ortaya çıkmasıyla uzman hekimlerden Sinovac aşısı için dikkat çeken açıklamalar geldi. İki doz Sinovac aşısı olanların yüzde 40'ının yoğun bakımlara düştüğünü söyleyen uzmanlar, bu aşıyı olanlara yönelik 'artık risk altındalar' dediler. Belirtilene göre, Türkiye'de Sinovac aşısının koruyuculuğu 4 ay sürmüş.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca son Bilim Kurulu toplantısı
sonrası yaptığı açıklamada, koronavirüsün neden olduğu
Covid-19 hastalığı nedeniyle hastaneye yatan kişilerin yüzde
90'ının "tam aşılı olmayanlar" olduğunu söyledi.
Uzman hekimler tam olarak ne diyor?
BBC Türkçe'ye konuşan uzman hekimler de, şu anda hastanelerin yoğun
bakım birimlerinde Covid-19 tedavisi görenlerin genellikle ya
aşısız kişilerden ya da çift doz Sinovac aşısı üzerinden
4 ay geçmiş ve 3. doz aşısını yaptırmamış kişilerden oluştuğunu
söylüyor.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nden Prof. Dr. Necmettin Ünal, hastanenin yoğun bakımında Covid-19 tedavisi görmekte olan 47 hastanın yarısından çoğunun, artık etkisi geçtiği tahmin edilen çift doz Sinovac aşılı olduğunu söylüyor:
"29 hasta çift doz Sinovac aşılı"
"47 hastanın 15'i aşısız, 29'u çift doz Sinovac aşılı, 3'ü ise tek
doz BioNTech aşı olmuş. Yani, yoğun bakımdaki hastaların yarıdan
biraz fazlası çift doz Sinovac aşılı. Çift doz Sinovac aşısının
koruma süresi geçti.
"Bu bulgu çok önemli"
"Öte yandan yoğun bakımda 2 doz BioNTech, 3 doz Sinovac ya da
2 doz Sinovac'tan sonra tek doz BioNTech olmuş hiçbir hastamız yok.
Bu bulgu çok önemli çünkü aşının ne kadar etkili olduğunu
gösteriyor."
Ankara'da son haftalarda hasta sayısının giderek arttığını söyleyen Ünal, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde de yoğun bakım yataklarının yarısından fazlasının Covid-19 hastaları için ayrıldığını söylüyor: Aşı kesinlikle etkili ama Delta varyantı geldikten sonra 2 doz Sinovac etkisiz olmaya başladı. Ama 3 doz Sinovac olmuş hiçbir hastayı yatırmamış olmamız da gayet anlamlı.
"Koruyuculuğu çok net ortada"
"2 doz BioNTech'in koruyuculuğu da çok net olarak ortada.
Türkiye'deki varyant Delta diyoruz ama her ne varyant ise bu
şekilde aşılama son derece etkili."
Sadece Ankara'da değil tüm Türkiye genelinde vaka sayılarının yükselişte olduğunu söyleyen Ünal'a göre yoğun bakımlardaki aşılı/aşısız hasta oranı, kentlerin genel aşılanma oranıyla da ilgili:
"Ankara aşılamanın nispeten yüksek olduğu bir şehir. Dolayısıyla bu şehirde 3. dozlarını yaptırmamış, çift doz Sinovac aşılı yoğun bakım hastaları daha fazla var. Ama aşılamanın düşük olduğu şehirlere gittiğinizde, yoğun bakımlarda aşısız olanların sayısı daha fazla olabilir."
Yoğun bakım uzmanı Prof. Dr. İsmail Cinel ise 11 Ağustos'ta Türkiye genelinde yaklaşık 1000 Covid-19 yoğun bakım hastası ile yaptığı bir araştırmanın ön sonuçlarına göre, yoğun bakımlardaki hastaların çoğunluğunu ya tamamen aşısızlar ya da 3. doz aşı hakkı olduğu halde olmayanların oluşturduğunu söylüyor.
Sağlık Bakanlığı ve Etik Kurul onayıyla yürütülen araştırmanın nihai sonuçlarının önümüzdeki hafta yayımlanacağını söyleyen Cinel, vatandaşları aşının önemine dair uyarmak için çalışmanın ön sonuçlarını kamuoyu ile paylaştıklarını şöyle anlatıyor:
"Şu anda yoğun bakımlarda her 10 hastanın 5-6'sını hiç aşı olmamışlar, 3-4'ünü ise Ocak-Şubat-Mart ayında iki doz Sinovac aşısını olmuş hastalar oluşturuyor. İki doz Sinovac aşısının üzerinden 4 aydan fazla zaman geçtiği için aşının koruyuculuğu azalmış."
"Sinovac inaktif aşı için koruyuculuk süresi 3-6 ay şeklinde açıklanmıştı. Türkiye'de 4 aydan sonra bu aşı korumamış ve sadece çift doz Sinovac aşı olanlar resmen, neredeyse yüzde 40 oranında yoğun bakımlara düşmüş durumda.
Cinel, özellikle Ocak-Mart arasında çift doz Sinovac aşısı olmuş kişilerin mutlaka 3. doz aşı olmaları gerektiğini ve ikinci dozun üzerinden 4 aydan fazla zaman geçen kişilerin artık "aşısız" konumunda olduğunu belirtiyor.
"Yok denecek kadar"
BioNTech aşısının 8-12 ay koruyuculuk süresinin olduğunu hatırlatan
Cinel, 2 doz Biontech aşı olmasına rağmen yoğun bakıma düşen hasta
oranının "yok denecek kadar" az olduğunu ifade ediyor:
"mRNA aşı Türkiye'ye Nisan ayında geldi. Henüz bunun üzerinden 8 ay geçmediği için, mRNA aşılarının Türkiye'de kaç ay koruduğuyla ilgili şu an net bir şey söyleyemem.
"Ama mevcut durumda, 1000 hasta arasında 2 doz mRNA aşısı olup yoğun bakıma düşen belki 2-3 hasta var. Yani yok denecek kadar az. Entübe olan ise hiç yok. mRNA aşısı olsanız bile yüzde 90 koruduğu için yüzde 10 yakalanabilirsiniz hastalığa ama hafif geçmesine yol açıyor."
"Aşı olmamış 30 yaşında bir hastamı
kaybettim"
İstanbul'da bir özel hastanede görev yapan
Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu da yoğun bakımlardaki hasta profiline
dair benzer bir tablo çiziyor.
Tutluoğlu, şu anda tedavi ettiği Covid-19 yoğun bakım hastalarının ya aşısız ya da çift doz Sinovac aşılı hastalardan oluştuğunu söylüyor.
"Risk altındalar"
Çift doz Sinovac aşılı kişilerin "önemli risk altında" olduğunu söyleyen Tutluoğlu'na göre, çift doz BioNTech olmasına rağmen Covid-19 hastası olan kişilerin genellikle ayakta tedavi edildiğini aktarıyor:
"Çift doz BioNTech ya da 2 doz Sinovac üzerine tek doz BioNTech yaptırmış hastalar yoğun bakımlarda çok az sayıda. Çift doz Sinovac aşısının üzerinden zaman geçtiği için artık koruyuculuğun zayıfladığını görüyoruz."
2 doz BioNTech aşısı olan kişilerin de Delta varyantı ile enfekte olduğunu aktaran Tutluoğlu, maske ve mesafe gibi tedbirlerin elden bırakılmaması gerektiğini vurguluyor.
Aşısız hastalar arasında gençlerin ağırlıkta olduğunu belirten Tutluoğlu, virüsün mutasyon geçirmesi nedeniyle artık gençlerin de risk altında olduğunu ve mutlaka aşı olmaları gerektiğini belirtiyor:
"İleri yaş grubunun önemli bir kesimi aşılı olduğu için onlarda tutunması zorlaşan virüs, bünyesindeki mutasyonlarla gençlerde de tutunabilir hale geldi. Dolayısıyla bu mutasyonların sonucu artık 'Gençler bu hastalığı çok rahat geçiriyor' düşüncemiz tamamen değişti. 10 gün önce aşısız 30 yaşındaki bir hastamı kaybettim, hiçbir ek hastalığı yoktu."
"Aşılar pandemiden çıkış bileti"
BBC Türkçe'ye konuşan hekimler, aşı karşıtlığı yapan uzmanlık dışı
kişilerin toplum sağlığını ciddi ölçüde olumsuz etkilediğini
düşünüyor. Yaklaşık 1,5 yıldır çok sayıda Covid-19
hastasına baktığını söyleyen Tutluoğlu, aşıları "pandemiden
çıkış bileti" olarak değerlendiriyor:
"Hayatında bir tane bile Covid-19 hastası görmeyen kişiler, aşıların etkinliğiyle ilgili bilim dışı iddialarda bulunuyor. Halbuki bizim referansımız bilimsel çalışmalar ve kendi tecrübelerimizdir. Hatta kendi tecrübelerimiz bilimsel araştırmaların da önünde gelir. Benim günlük pratiğim de bilimsel çalışmaların aşıyla ilgili ortaya koyduklarıyla örtüşüyor."
Ölüm sayıları giderek artıyor
Türkiye'de son günlerde tekrar neredeyse salgının en şiddetli olduğu dönemlerdeki gibi günde 200'den fazla kişi koronavirüsün neden olduğu Covid-19 hastalığı sonucu hayatını kaybediyor. BBC Türkçe'ye konuşan hekimlere göre bu veri, yoğun bakımlarda artan doluluk ve vaka sayılarındaki artıştan bağımsız değil. Prof. Tutluoğlu, "Hasta sayısı artınca ölüm sayıları da artıyor. Şu anda özellikle aşısızlarda, risk gruplarında veya 2 dozda kalmış yeterli aşılama olmayan kişilerde ölümler çok daha fazla oluyor" diyor. Prof. Ünal ise özellikle Doğu ve Güney Doğu illerinde yoğun bakımlarda yer bulunamaz durumda olduğunu ifade ederek, bu durumun ölüm sayılarını doğrudan etkilediğini şöyle açıklıyor: Temmuz ayından itibaren vaka sayıları artmaya başladı. O artışlara paralel olarak yoğun bakıma girişler artmaya başladı ve ölüm sayıları da birbirini takip ederek artıyor."