Türkiye'de şiddetin bilançosu
Abone olTürkiye'de son 5 yılda aile içi şiddet ve kötü muamele sonucu bin 230 kadın ve çocuğun hayatını kaybettiği bildirildi. İşte son beş yılın verilerine göre şiddet bilançosu.
Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Başkanı ve Samsun Sosyal
Hizmetler İl Müdürlüğü'ne bağlı Samsun Toplum Merkezi Müdürü Sosyal
Hizmet Uzmanı Süleyman Bal, aile içi şiddet ve kötü muamele sonucu
son 5 yılda ölenlerin sayısında artış olduğunu, buna karşın
yaralama, darp ve öldürme olaylarında azalma eğiliminin dikkat
çektiğini kaydetti. Son 5 yılın verilerine göre şiddet olaylarında
3 bin 657 olayla İstanbul'un ilk sırada olduğunu ifade eden Bal,
"İstanbul'u İzmir, Antalya, Muğla, Balıkesir, Bursa ve Ankara
izliyor. Raporlara göre aile fertlerine kötü muamele artış eğilimi
gösteriyor. Yine son 5 yılın verilerine göre 61 bin 241 kadın ve
çocuğa karşı şiddet kullanıldı. Bu şiddet nedeniyle bin 230 kişi
öldü. 32 bin 267 kişi yaralandı. Mağdurların yüzde 26'sı 0-17 yaş,
yüzde 40 ise 36 ve daha yukarı yaşlarda. Aile içi şiddete maruz
kalanların büyük çoğunluğu ise ev hanımları. Faillerin yüzde 24'ü
çiftçi ve ilkokul mezunu. Doğum yerine göre şiddet mağduru en çok
Karadeniz Bölgesi'nden ancak namus cinayeti mağduru ve faili
Güneydoğu ve Doğu Anadolu'dan" dedi. Ülkede jandarma bölgesinde son
5 yılda 4 bin 665 kasten adam öldürme, 897 öldürmeye teşebbüs
olayının ise 408'inin nedeninin namus olduğuna da işaret eden Bal,
"Bu olaylarda 150 kadın ve çocuktan 112'si öldü, 9'u yaralandı"
diye konuştu. Samsun Toplum Merkezi'nde aile içi şiddete karşı
düzenledikleri programlara kadınların büyük ilgi gösterdiğini
belirten Bal, farklı kültürlerde aile içi şiddetin normal
karşılandığını, şiddetin dışa vurulmasının ailenin ve toplumun
huzurunu bozan davranış olarak görüldüğünü söyledi. Bu bakış
açısının sağlık, emniyet ve hukukçular açısından da benimsenerek
işlemlerin ona göre yapıldığını kaydeden Bal, şunları söyledi:
"Aile içi şiddet milyonlarca kişiyi etkiler. Şiddete uğrayan kadar
tanık olanlar da etkilenir. Ev içindeki şiddet darbeden ibaret
değildir. Eşe zarar verme, hükmetme, kontrol altına alma amacını
taşıyan, psikolojik, cinsel, fiziksel istismarı da içeren zorlama
ve saldırıdır. Eşler arası şiddet her ne kadar eşlerden birisinin
diğerine zor kullanması olarak tanımlansa da; eşler arası şiddete
maruz kalanların yüzde 90'ı kadınlardır. Bütün toplumlarda kadınlar
ve kız çocukları, gelir, sınıf ve kültürle çatışan değişik
biçimlerde fiziksel, cinsel, psikolojik tacize maruz
kalmaktadırlar. Evlilik içi tecavüz, kız çocukların cinsel
istismarı, başlık parasına bağlı ölümler, kız çocuklarının sünneti
bu tür şiddetlerdir. Globalleşme teknolojileri kadın ve kız çocuğu
ticaretini arttırmıştır."