Türkiye'de radyo yok mu?

Seçim kargaşası içinde bizim de unuttuğumuz gerçeği bize YÖN FM, Haber Müdürü Erdal Emre, gönderdiği mektupta hatırlattı. YÖN FM'in şahsında tüm radyolardan ve çalışanlarından özür dileyerek o mektubu yayınlıyoruz: Türkiye bir seçimi daha geride bıraktı. Şimdi bazı partiler zaferlerini kutlarken diğer partiler de hesap vermekle karşı karşıya.. Zaten sırf bugünkü gazetelere baksanız bile medya sert şekilde hesap sormaya başladı. Ancak her zaman ki gibi, medya kendi kendine hesap sormaya , en azından neler yaptık, neler yapamadık gibi derli toplu bir hesaba bile gelemiyor. Seçim kampanları süresince basın yayın kuruluşlarının çoğu angaje oldu ve haberlerini bu şekilde oluşturdular. Hatta daha da vahimi bir çok televizyon ve radyo kuruluşunun para karşılığı haber ve program yaptığını da herkes biliyor. Yasal olarak radyo ve televizyonların hiç bir şekilde parti reklamı yayınlaması mümkün değil.. Dolayısıyla para karşılığı yapılan tüm haberler o kuruluşların basın ahlakına ihanetidir.. Neyse,,şimdi sedece hangi kanal seçim gecesi ne kadar izlendi, sorusu soruluyor.. Bu soruya da her gazetenin yazarı kendi grubunun televizyonunu kayırarak yanıt veriyor. Söylenecek çok şey var ama şuraya gelmek istiyorum: Bu ülkede binlerce radyo var..Bu radyolar arasında azımsanmayacak sayıda kanal "müzik kutusu" anlayışı dışında ciddi yayınlar yapıyor. Yön FM olarak biz, hemen hemen her partiden yaklaşık 40 adayı konuk ederek seçim sürecinde programlar yaptık. Seçimlerle ilgili her türlü sorunun sorulduğu ve yanıtlarının arandığı 30'un üzerinde tematik program sunduk. İstanbul'un tüm ilçelerinde binlerce kişiyle röportajlar yaptık ve seçmeni kampanyanın içine kattık. Seçim haberleri hattı oluşturduk. Çalışanlarımızı seçim dönemlerinde habercilik konusunda iç eğitimden geçirdik. Haber merkezimizde çalışanların büyük bir kısmı iletişim fakültesi mezunu gazeteciler.. Haberlerde hiç bir aday, parti, grup kişi ile herhangi bir pazarlığa girmedik. Dengenin korunması için titiz davrandık. Belki yüzlerce adayın çeşitli yöntemlerle yapmaya çalıştıkları baskılara boyun eğmedik. Kadir Topbaş dışında İstanbul'un tüm büyükşehir belediye başkanlarını konuk ettik. Sayın Topbaş da zaten medyaya çıkmama politikası izledi. Bununla birlikte zamanımız el verdiğince (bağımsız adaylar ve muhtarlar da dahil) ilçe, belde, adaylarını kouşturduk. Seçim gecesi de televizyon başında olmayan ya da çeşitli nedenlerle radyoyu tercih eden dinleyiilerimize aralıksız 6 saat süren yayın yaptık. Her düşünceden yazarlarla soruçları değerlendirdik.. Örneğin: Aydın Engin Hadi Özışık, Vural Savaş, KESK Başkanı Sami Evren Ahmet Tan Ergun Göze bu isimlerden sadece bir kaçı...Yani her yelpazeden isimlerle..Ayrıca Gaziantep, Antalya, İzmir,Mersin, Diyarbakır gibi kritik illerden gelişmeleri ve seçimin yansımalarını önceden yaptığımız hazırlıklarla o gece muhabirlerle ve yerinden aktardık.. Ankara'daki muhabir akradaşlarımızla o gece tüm partilerin genel merkezlerinden siyasi havayı aldık. Anketleri ve seçim sonuçlarını karşılaştırdık..Tek eksiğimiz: Radyo olduğumuz için grafik sunamadık. Peki yüzlerce gazetecinin yayıncının çalıştığı, ürettiği, milyonlarca dinleyicinin takip ettiği radyolar neden bu ülkenin medya köşelerinde gündeme gelmiyor..Hiç mi değeri yok tüm bu yapılanların..O televizyon, medya keşelerini yazanların okuyucu ve seyircileri hiç mi radyo dinlemiyor.. Ama yine koskoca bir alan yokmuş gibi davranılıyor.. Saygılarımla... Erdal EMRE Yön FM Haber Müdürü...