Türkiyede onlar gibi çift var mı?
Abone olTürkiye'de Hollywood’un ünlü film yıldızları Brad Pitt-Angelina Jolia çifti gibi , öz çocukları olduğu halde bir evlatlık almayı düşünenler var mı. İşte cevapları...
İstanbul Sosyal Hizmetler Müdürlüğü Evlat Edinme servisinde 14
yıldır görev yapan Şube Müdürü Nermin F. Özer, yüzlerce çocuğun
kaderini değiştirecek kararlara ekibiyle birlikte imza atıyor. Türk
insanın evlatlık kavramına yabancılardan farklı baktığını
belirten Özer'in konuyla ilgili Habercocuk'a
verdiği cevaplar şöyle:
* Angelina Jolie-Brad Pitt çifti gibi öz çocuğu olduğu
halde evlatlık almak isteyenler var mı bizde de?
Evet
zaman zaman oluyor. Ancak bir müracat patlaması olmadı. Bizde bu iş
sıkı denetleniyor.Evlatlık almak isteyen çiftlerin bekleme
süresi 1-2 yılı bulabiliyor. Bu süreçte hamile kalan, sırası
geldiği halde evlatlık almak isteyenler olabiliyor.
Aralarında film yıldızları olabiliyor?
Onların
konumununda olan duyarlı vatandaşlarımız var. Ancak film yıldızının
müracatını hatırlamıyorum.
*Ancak sayı düşük, denetim sıkı olunca gözleri korkuyor
olabilir mi?
Olabilir, bu çocuklar bize emanet ve doğru tercih yapmak
zorundayız.
* Öz çocuk ile evlatlık arasında ileride sorun
oluşuyor mu?
Anne ve babaya bunların yaşanabileceğini anlatıyoruz. Çocukla da
konuşuyoruz. Ve olaya nasıl tepki verdiğini ölçüyoruz. Ailenin
tavrının olumlu bulursak evlatlık veriyoruz.
*Çok sayıda yetim çocuk varsa,evlat edinmek için yüzlerce
kişi neden sırada bekliyor ?
Yılda 150-200 müracat
olurken, bu rakam depremden sonra 600’e çıktı. O yıllardan başlayan
yığılma yeni bitti. Son bir yıl içinde 140 kişi evlat edinmek için
müracat etti.
* Evlat edinme kolaylaştı mı?
Daha önce
biyolojik anneye evlatlık çocuk verilmiyordu.Yasal değişiklikle
ülkemizde biyolojik çocuğu olan bir anneye de evlatlık alma hakkı
tanındı. Yaş sınırı 35’ten 30’a düştü. Evlilik şartı da
aranmıyor.Bekarlar da evliler çocuk sahibi olabilir.Örneğin 25
yaşındaysanız ve 5 yıllık evliyseniz talep hakkınız olabilir.
*Birçok ülkelede bakıma muhtaç çocukların yüzde 75'i
koruyucu aileler tarafından bakılıyor.Bu oran bizde neden yüzde
4'te kalıyor?
Yalnızca İstanbul’da 70 adet koruyucu aile var. Ancak biz burada
rakamlara takılmıyoruz. Kotam dolsun daha fazla koruyucu ailem
olsun demiyoruz. Niteliğe bakıyoruz.
*Başvurudan sonraki süreci anlatır mısınız?
Biz talep edenleri kırmızı halılarla karşılamıyoruz.Çifin
yaşantıları irdeleniyor, çocukları varsa onlarla görüşülüyor.Kaç
yaşında çocuk istediklerini, cinsiyet tercihlerini öğrenip buna
uygun çocukları belirliyoruz. Aileler görmek istedikleri çocuğu
seçiyor.Bu süreç birkaç aydan az sürmez.
*Koruyucu ailelere para yardımı da
yapılıyormuş?
Koruyucu aileleri gönüllü ve ücretli olarak ikiye
ayırıyoruz. Görüşmelerimzde bu ücretten bahsetmem. Batı'da
koruyucu aileye ciddi rakamlar veriliyor.Ama bu sistem Türkiye'de
mümkün değil.
*Neden mümkün değil?
Batıdakiler bu durumu bir iş olarak görüyor ve çocuğa öyle
bakıyor. Bizde aile daha dilekçe aşamasında çocuklara
bağlanıyor. İşte bu bağlanma olayı, ayrılma riski korkusu koruyucu
ailesinin yaygınlaşmasını engelliyor.Bizim insanımızda çok çabuk
sahiplenme duygusu var. Batı'da aileler biyolojik çocuğuna bile
bizim kadar sahip çıkmıyor.
www.habercocuk.com