Türkiyede kıyamet gibi senaryo
Abone olSağlık Bakanlığı, Domuz gribi için öyle bir tablo ortaya koydu ki kıyamet gibi. Binlerce kişi aşı olmassa ölebilir.
Tüm dünya ile birlikte Türkiye’de de domuz gribiyle
ilgili alarm zilleri çalıyor. Türkiye'deki 'en kötü senaryo' göre,
aşı yapılmazsa 5 bin 300, yapılırsa 400 kişi hayatını
kaybedecek.
Mevsimin salgını kolaylaştıracağı hesabı ile okulların
kapatılmasının da gündeme gelebileceği belirtilirken, korunmanın
tek yolu olan aşı ile ilgili de akıllarda bazı sorular var.
Aşı geldi mi, nerede yapılacak, duyuru yapılacak mı, kuyruklar
nasıl önlenecek, parası olan olmayan?.. Bu ve benzeri soruların
yanıtlarını, Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Turan Buzgan
NTV'de yayınlanan Canlı Gaste'de verdi:
Dünya Sağlık Örgütü ile tüm otoritelerin konuyla ilgili önemli
uyarıları vardı. Farkındalık yaratmamız ve işi ciddiye almamız
gerekiyor. Hastalık hafif seyrediyor ama mevsim itibarıyla
ağırlaşması mümkün.
DSÖ ve beraberindeki iki merkezin önemli çalışmaları, tecrübe
sahibi ülkelerin hazırladığı rakamlar bize ulaşıyor. Biz de bunlara
göre bazı senaryolar hazırladık.
Buna göre, insanların yüzde 30’u 4 aylık süre içerisinde
hastalanıyor. Risk gruplarına yönelik çeşitli tahminler var.
Matematiksel modellemeler yapılıyor. Bu şu andaki seyir itibarıyla
hazırlanmış bir şey; daha kötüsü de olabilir.
"TÜRKİYE'DE VAKA SAYISI AZ"
Bir gerçek daha var ki Türkiye’de hastaneye yatan vaka sayısı diğer
ülkeler göre az. Kaybettiğimiz vaka da olmadı; yani ölüm olmaması
iyi.
Biz tedbirleri erken aldık; sınır girişlerinde örneğin. Tepki de
aldık ama önemli bir yaz dönemi kazandık. Okullar da kapalıydı ve
iyi bir hazırlık dönemi yakaladık. Belirttiğim gibi hasta sayımız
az.
HERKESE YETECEK AŞI
YOK!
PEKİ AŞILAR KİMLERE YAPILACAK?
"HERKESE YETECEK AŞI YOK"
Üretimine bakıldığında dünyada herkese yetecek aşı yok. 2009 yılı
içerisinde ve 2010’un ocak ve Şubat’ını da ekleyerek aşılamalar
yapılacak. Ekim ayı içerisinde ilk aşı gelecek. Risk grupları
belli. 3 ülkeden; Kanada, İtalta, Fransa’dan aşı alındı.
İlk kimlere yapılacak derseniz, ayakta olması gereken sağlık
personeline, ilk 3 ayını geçirmiş gebelere, küçük çocuklara ve
kronik hastalığı olanlara. 24 yaşına kadar olan tüm nüfusu da
aşılayacağız; çünkü genç nüfusta daha hızlı yaylıyor. Asker ve
polis gibi kritik kamu görevlileri de aşılanacak. Amaç tüm ülkeyi
aşılamak değil ama nüfusun aşağı yukarı yarısı aşılanacak.
Amaç, kritik hizmetlerin yürütülmesini sağlamak, hastalığın okul ve
toplu yaşam yerlerinde yayılımını önlemek.
Aşının yan etkisi az ve tölare edilebir boyutta. Normal grip
aşısından farklı olmadığı yönünde bulgular var. Yeni bir şey
beklemiyoruz ama yeni bir aşı olduğu için takip edeceğiz.
"AŞI İÇİN PARA ALINMAYACAK"
Aşı olacak kişiler bunun için para ödemeleyecek; bütçeden
karşılanacak. Yaklaşık olarak 500 milyon TL’nin ayrıldı bu iş
için.
Aşılar hayvanlar üzerinde ve laboratuvar ortamında testlerden
geçiyor. Gönüllü insanlar üzerinde de deneniyor ve ruhsatlar
alınıyor. Önemli kurumlar da aşıyı kontrol ediyor, biz de ülkemizde
kontrol ediyoruz.
Bilim Kurulu, kimlerin önce aşı olacağını belirlenmiş durumda.
Duyurular yapacağız. Okul, sağlık ve kamu personalinin aşı olması
kolay olacak biz gideceğiz onlara. Kronik hastraların kayıtları var
ve onlara da ulaşacağız. Ulaşamazsak evlere giderek aşılama
yapacağız. Aşılama konusunda birçok Avrupa ülkesinden iyi
durumdayız.
"OKULLAR TATİL EDİLEBİLİR"
Salgın nedeniyle okullar kapanma noktasına gelebilir. Çabuk
yayılmaz ise, tatil edilmeden de bitirmek mümkün ama bölgesel
olarak önlemler alınabilir. Ara tatili uzatmak da bir çözümdür.
Salgın kapımızda ve hastalıktan korunma dönemini yaşıyoruz. Elleri
yıkamak çok önemli. Genel hijyen kuralları önemli. Hastalık
belirtisi varsa doktora başvurulmalı. Salgın döneminde bazı
isteklerimiz olacak ve duyurular yapılacak.
Aşıyı temin ediyor ve tedbirleri alıyoruz. İşi ciddiye almak lazım.
Sosyal yaşantıda kısıntılar olabilir; maçlar, tiyatro ve sinema
etkinlikleri iptal edilebilir.