Türkiye'de kaç kişi dinleniyor?
Abone olTürkiye’de kimsenin gizlisi saklısı kalmadı. Her gün yeni bir dinleme kaydı düşüyor gündeme.
Radikal Gazetesi'nden Deniz Zeyrek Telekomünikasyon
İletişim Başkanlığı'nı adım adım gezdi, günde 70 bin telefonun
kaydının alındığı, sadece birkaç kişinin parmak iziyle girebildiği
kayıt odasını görüntüledi.
Türkiye’de sabit telefon, cep telefonu, faks ve bilgisayar gibi,
iki ayrı cihaz arasındaki iletişimin kayda alınması konusunda tek
yetkili kurum olan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB), dün
mahkemelerden gelen 15 bin 870 ayrı kararda tek tek sıralanan 75
bin 538 telefonun tüm işlemlerini kaydetti. Kaydedilen veriler
arasında konuşmalar, kısa mesajlar ve fakslar ile elektronik
mesajlar da var. Bu kararların 6 bin 538’i adli soruşturmalar
kapsamında polis ve jandarma üzerinden gelen ‘adli dinleme’
kararlarıydı. 8 bin 352 karar ise terör ve örgütlü suçlarla
mücadele kapsamında mahkemelerden karar aldıran MİT, Jandarma ve
polisin ‘istihbarat’ çalışmaları kapsamındaydı.
Önce sıradan bir ofis gibi
Ankara Balgat’ta dokuz katlı, yuvarlak hatlı ve cam
dış cepheli Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı binası yıllardır
Türkiye’nin gündeminden düşmeyen dinlemenin merkezi. Konu teknik
takip ve dinleme olunca her zaman gizemli. Şimdiye kadar hiçbir
basın mensubunun girmediği binaya adım atarken Matrix filmini
hatırlatacak yüksek güvenlik ve bir teknoloji bekliyor insan. Ama
ilk manzara şaşırtıcı derecede sıradan. Üstelik ne havada
uçuşan kağıtlar, ne de kulaklarında kulaklıklarla santral başında
oturup birilerini dinleyen insanlar var. Aksine ilk görünüm bir
açık ofisten ibaret. Ancak her çalışanın önünde üç ekran bulunması
dikkat çekiyor.
TİB Başkanı Fethi Şimşek, bu durumu iki önemli bilgi ile açıkladı.
Birincisi, bu binada her işlem dijital ortamda yapılıyor ve kağıt
neredeyse hiç kullanılmıyor. Kulaklıklı görevlilerin olmamasının
ise tek nedeni vardı: TİB binasında hiçbir dinleme işlemi yok. Bu
yüzden Şimşek’e ilk sorumuz, ‘Peki siz ne yapıyorsunuz’ oldu.
Şimşek, “Biz sadece kayıt tutuyoruz ve kayıtları MİT’e, Jandarmaya
ve polise veriyoruz” karşılığını verdi. Yasal dinleme sürecinin
ayrıntıları şöyle: TİB’e iki türlü mahkeme kararı geliyor. Biri
konuşmaların, yazışmaların ‘içeriğinin’ istendiği ‘dinleme
kararları’, diğeri kimin kiminle ne zaman, nereden konuştuğunu
gösteren ‘iletişimin tespiti’ kararları.
Dinlemeler ‘özel hattan’
Mahkemelerin verdiği dinleme kararları TİB’e, sadece
mahkemeler ve istihbarat kuruluşları ile TİB arasındaki özel hattan
geliyor. İletişim tespitine ilişkin mahkeme kararları ise evrak
halinde TİB’e ulaştırılıyor. Bu mahkeme kararlarını kurum
hukukçuları inceliyor. Kararlarda numara yanlışlığı gibi usul
hataları varsa geldiği yere gönderiliyor. Hukuki hata bulunan
kararlara ise itiraz ediliyor. TİB, itirazına rağmen kayıt sürecini
de başlatıyor. İtiraz olumlu sonuçlanırsa başlanan kayıt imha
ediliyor. Binlerce kayıt işlemine karşın sadece 120 kişinin
çalıştığı TİB’deki gezimiz çok gizli ve yüksek teknolojiyle korunan
odalara doğru devam ediyor.
Dinleme için kavramlar
sözlüğü
Adli dinleme:
Kuvvetli suç şüphesi ve başka suretle delil elde edilmesi imkânı
olmaması halinde adli dinleme kararı alınabiliyor. Karar en çok üç
aylık alınıyor ve bir defa uzatılabiliyor. Örgüt soruşturmasında
hâkim bir seferde bir aydan fazla olmamak üzere istediği kadar süre
uzatabiliyor.
İstihbari dinleme: Suçu önlemek amacıyla
istihbarat kuruluşlarınca yapılıyor. Bu yolla yapılan kayıtlar adli
soruşturmalarda kullanılamıyor.
İletişimin tespiti: İki cihaz arasında kurulan
iletişimin trafik bilgilerinin toplanması. Numara, süre, yer gibi
detayları içeriyor.
Ortam dinlemesi: CMK’nın 140. maddesi çerçevesinde
teknik cihazlarla yapılan izleme, görüntü alma ve dinleme
faaliyeti. TİB’le ilgisi yok. Adli soruşturmalarda mahkeme
kararları doğrultusunda polis ve jandarmaca yapılabiliyor.
İki yetkili, parmak izi
okutup girebiliyor
Telekomünikasyon İletişim
Başkanlığı’nın ilk sıradan görüntüsü kurum binasının diğer katları
gezildikçe ve çalışma sisteminin detayları anlatılınca dağılıyor.
Yüksek teknolojili çalışma yöntemi ortaya çıkmaya başlıyor.
Kurumda çalışan her uzman, TÜBİTAK’ın ürettiği özel bir elektronik
imza içeren USB anahtarlar kullanıyor. Her anahtarın bir yüzünde o
mühendisin ismi, diğer yüzünde TÜBİTAK yazıyor. TİB’de bütün
işlemler bu anahtar ile yapılabiliyor. Anahtarlar her işlemin
kaydını tuttuğu için hangi mühendisin hangi işlemi yaptığını takip
etmek mümkün.