Türkiye'de ilk kez yapıldı! Dişleri yamuldu yemek yiyemez hale gelmişti
Abone olİSTANBUL'da 23 yaşındaki üniversite öğrencisi Tuncay Topçu, sağ çenesini kaplayan dev tümör sebebiyle geçirdiği zor günleri Türkiye'de ilk defa uygulanan ameliyatla kurtuldu.
Üniversite öğrencisi Tuncay Topçu (23), Eylül ayında dudağında
uyuşma ile doktora gitti. Yüz felci zannederek nöroloji bölümüne
başvuran Topçu’da nörolojik bir sorun bulunamadı. Ardından diş
doktoruna görünen genç öğrencinin çene bölgesinde yapılan
görüntülemelerde, minik bir lezyon tespit edildi ve biyopsi sonucu
nadir görülen ve iyi huylu bir tümör olan “ossifiye fibrom” teşhisi
kondu. Dudakta minik bir uyuşma ile başlayan hastalık, birkaç ay
içinde hızla ilerleyerek Topçu’nun sağ yüzünün neredeyse tamamını
kapladı. Alt çenesindeki üç dişi dahil tümör, nefes yolunu
tıkayacak kadar genişleyince, acilen ameliyat planlandı. Ancak çene
kemiğinin rekonstrüksiyon ile yeniden yapılandırılması
gerekiyordu.
Türkiye’de ilk kez, operasyon öncesi bilgisayarda hazırlanan “sanal
ameliyat” ile çene kemiğinin birebir üç boyutlu dijital tasarımı
yapıldı, tümörün olduğu bölge önce sanal olarak çıkarıldı ve yerine
yerleştirilecek kemik parçası da bilgisayar ortamında birebir ölçü
ile dizayn edilerek, genç hasta ameliyata alındı. Sanal ameliyat
sorasındaki ölçümlerle fibula kemiğinden alınan ve çenesine
yerleştirilen parça birebir uyum sağladığı için hiçbir sorun
yaşanmadı, normalde 12 saati bulan ameliyat süresi ise önceden
yapılan bu tasarım sayesinde yarı yarıya inerek 6 saatte
tamamlandı.
"Türkiye'de çok fazla yapılan bir operasyon
değil"
Sağlık Bilimleri Üniversitesi İstanbul Sultan Abdülhamid Han Eğitim
ve Araştırma Hastanesi Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Bölümü’nden Prof.
Dr. Celal Çandırlı ve Uzm. Dr. İlker Burgaz’ın yaptığı önce sanal,
daha sonra gerçek ameliyatla yeni yüzüne kavuşacak olan Sakarya
Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümü öğrencisi Tuncay Topçu’nun
yüzündeki ameliyat sonrası şişliklerin de birkaç ay içinde normale
döneceği belirtildi. Operasyon hakkında bilgi veren Prof. Dr.
Çandırlı, süreci “Hastamız bize kısa süre içinde çenesinde hızla
büyüyen bir şişlik ile geldi. Radyolojik incelemeler ve biyopsi
sonucu çenesinde benign (iyi huylu) bir tümör olduğu gözlendi. Ama
tümör o kadar büyümüştü ki nefes almakta dahi zorlanıyordu.
Zaten ağzını açamıyordu. Kısa sürede hızlı bir büyüme vardı.
Agresif bir tümördü. Tabii ki cerrahi olarak almamız gerekiyordu
ama bu kadar büyük bir tümör alındıktan sonra rekonstrüksiyon
gerekecekti. Rekonstrüksiyon için altın standart, kemik
rekonstrüksiyonudur. Bu da Türkiye'de çok fazla yapılan bir
operasyon değil. Ayağından damar yapısı ile beraber fibula
kemiğinden bir parçayı alıp, çenesine monte ettik. Ancak o kadar
büyük kemiğin yeni yerinde canlı kalabilmesi için de boyun
bölgesindeki damarlarla kemiğin damarlarını mikrocerrahi ile
anastomoz (birleştirme) yaptık.” sözleriyle özetledi.
"Genetik altyapısı olan bir tümör"
Topçu’nun kısa zaman içerisinde normal çene görünümüne kavuşacağını
da ekleyen Prof. Dr. Çandırlı, ossifiye fibrom’un aslında çok sık
görülen bir tümör olmadığını söyleyerek “Bu kadar agresif de
değildir. Ama hastamızda çok kısa zamanda çok büyümüş. Genetik
altyapısı olan bir tümör bu. Solunum yolunu dahi tıkaması tabii ki
acil tedavi gerektiriyordu. Alt çenesindeki ön dişlerinden
neredeyse üstteki çene eklemine kadar büyümüştü tümör. Biz bu
ameliyatta ilk kez sanal cerrahi yaptık. Yani ameliyat öncesinde
bilgisayar ortamında cerrahinin kendisini planladık. Kesi hatlarını
belirledik. O kesi hattı ölçümüne göre oluşturduğumuz şablonu ayak
kemiği yani fibulaya transfer ettik. Sonra tamamen orijinal kemik
boyutunda fibula alıp çene eklemini rekonstrükte ettik. Buradaki
amacımız hem operasyon süresini azaltmak hem de orijinal kemik
bütünlüğünün sağlamaktı” dedi.
"İlk defa bilgisayar ortamında sanal cerrahi planlaması
yaparak bu işlemi gerçekleştirdik"
Sanal ortamda hastanın çene kemiğindeki tümörün birebir görüntüsünü
dizayn ettikten sonra tasarımı da ekranda yaptıklarını kaydeden Dr.
İlker Burgaz “Eskiden de çene kemiğini rekonstrükte ediyorduk.
Ancak sanal cerrahi kullanmadığımız için bütün planlamayı ameliyat
içinde tasarlıyorduk. Bu da vakit kaybı ve ameliyatın uzamasına
neden oluyordu. Bu hastamızda ilk defa bilgisayar ortamında sanal
cerrahi planlaması yaparak bu işlemi gerçekleştirdik. Bunun nedeni,
tümörün çok büyük olmasıydı ve hastamızın kendi anatomisine uygun
bir şekilde çene kemiğini rekonstrükte etmemiz gerektiğiydi. Sanal
ortamdaki planlamamızda üç boyutlu model elde ederek klinik olarak
daha detaylı inceleme şansımız da oldu. Tümör, hastamızın çenesinin
neredeyse yarısını kaplıyordu. Sağ tarafının neredeyse tamamına
yayılmıştı. Bu teknolojiyi kullanmanın bizim için en büyük
avantajı, ameliyat süresini kısaltması ve birebir hastanın
anatomisine uygun bir rekonstrüksiyon operasyonu yapabilmemizdi.
Her şey önceden planlandığı için ameliyat sürprizleri de minimuma
indirmiş olduk. Bu da komplikasyon riskini düşürdü.” bilgilerini
verdi.
"Günde 4-5 tane ağrı kesici alıyordum"
Sakarya Üniversitesi Halkla İlişkiler Öğrenci Tuncay Topçu,
hastalığının 4-5 ay önce dudağının bir kısmında uyuşma ile
başladığını söyleyerek yaşadığı süreci “Küçücük bir kısmında uyuşma
başladı. Nörolojiye gittim çünkü dudak uyuşukluğu yüz felcinin
belirtisi olabiliyormuş. Nöroloji yüz felci olmadığını söyledi. Diş
doktoruna gittim, röntgende düz bir lezyon fark etti. Çene
cerrahına yönlendirdi Sakarya Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi’ne.
Tomografi MR ve biyopsisi yapıldı ve o zaman ortaya çıktı iyi huylu
bir tümör olduğu. Ama ameliyata kadar her geçen gün daha çok şişti
tümör. Yemek yiyemeyecek hale geldim. Çenem kaydı, içeride arkadaki
dişlerim yamuldu. Sadece çorba içebiliyordum. Uyuyamıyordum, gece
yarısı uykudan uyandıracak kadar ağrılarım oluyordu. Günde 4-5 tane
ağrı kesici alıyordum. Şimdi rahatladım artık yemek yiyebiliyorum.
Kemiğin alındığı ayağımda da sıkıntı yok şu anda. Çenem de yavaş
yavaş düzeliyor, şişlikler de tam olarak inince eski haline
dönecek yüzüm.” sözleriyle anlattı.