Türkiye'de ilk açlık grevini kim yaptı?
Abone olMahkumların başlattığı ve ardından BDP'li bazı vekillerin de katıldığı açlık grevi gündemdeki yerini korumaya devam ediyor
Terör örgütü üyesi mahkumlarının başlattığı açlık
grevlerinde 64. güne girdi.
Türkiye’de ilk açlık grevini Nazım Hikmet yaptı, ölüm orucu sonucu hayatını kaybeden ilk isim ise 1982 yılında Diyarbakır Cezaevi’nde Kemal Pir oldu.
TÜRKİYE'DE İLK AÇLIK GREVİNİ NAZIM HİKMET
YAPTI
Cezaevlerinde terör suçlularının ana dilde savunma hakkı ve
terörist başı Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmesi
istekleriyle başlattığı ve BDP’li bazı vekillerinde katıldıkları
açlık grevlerine yaklaşık 700 kişi katılırken, Türkiye’de ilk açlık
grevini ise Nazım Hikmet yaptı.
Nazım Hikmet, 1938’da “Harbiye ve Donanma
davalarından” toplam 28 yıl 4 ay hapse mahkum edildi.
“Orduyu isyana teşvik” suçlamasıyla verilen bu
cezanın 12 yılını hapiste çeken Nazım Hikmet için 1950 yılında
yurtiçi ve yurtdışında özgürlük kampanyaları başlatıldı. Nazım
Hikmet de bu kampanyalara destek olabilmek için açlık grevine
başladı. Nazım Hikmet’in eylemine başladıktan kısa bir süre sonra
yapılan seçimler sonucu hükümetin kurulması gecikti. Bu süreçte
eylemine muhatap bulamayan Hikmet, ölüm orucunu sonlandırmak
zorunda kaldı.
3. CUMHURBAŞKANI BAYAR 3 GÜNLÜK AÇLIK GREVİ
YAPTI
Türkiye’nin 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar da, 3 günlük bir açlık
grevi yaptı. 27 Mayıs darbesinde tutuklanıp Yassı Ada’ya
gönderilmesinin ardından adli tıp raporuna göre 22 Mart 1963'de
Kayseri Cezaevi’nden tahliye edilen ancak 6 gün sonra tekrar
gözaltına alınarak aynı cezaevine gönderilen Bayar, bu durumu
protesto etmek için 3 günlük açlık grevi yaptı.
İLK ÖLÜM 1982 YILINDA YAŞANDI
Türkiye’de sonu ölümle biten ilk eylem ise 1980 darbesi sonrası
yaşandı. 1982 yılının Temmuz ayında Diyarbakır Cezaevi’nde yaşanan
baskı ve şiddetten bunalan mahkumlar ölüm orucuna başladı. 55 gün
sonra ölen Kemal Pir, Türkiye’de ölüm orucu sebebiyle hayatını
kaybeden ilk isim olurken, aynı ay 3 mahkum daha ölüm orucu sonucu
hayatını kaybetti.
TEK TİP ELBİSEYE KARŞI ÖLÜM ORUCU
1984 yılında da kendilerini “devrimci” diye tarif
eden PKK’lı mahkumlar, cezaevlerinde tüm mahkumların giymesi
kararlaştırılan tek tip elbiseye karşı eylem başlattı. Birçok
hapishanede 400’den fazla mahkum ölüm orucuna başladı. Eylemin 61.
gününde Abdullah Meral isimli mahkum hayatını kaybetti, sonrasında
3 gün arayla 3 mahkum daha öldü.
Ölüm oruçları mahkumlar tarafından artık silah olarak kullanılmaya
başladı. Şartları beğenmeyen, istediklerini elde etmek isteyen
hükümlü teröristlere devlet istediklerini parça parça vermek
zorunda kalırken, Diyarbakır’da 1988 yılında bir mahkum daha ölüm
orucu sonucu hayatını kaybetti.
132 KİŞİNİN ÖLDÜĞÜ EYLEM "HAYATA DÖNÜŞ" OPERASYONUYLA
SONA ERDİ
Türkiye tarihinde ölüm oruçları sebebiyle en çok ölümün yaşandığı
olay 20 Ekim 2000 yılında başladı. O dönem cezaevlerinde kontrolü
kaybeden devlet, hazırladığı terörle mücadele yasasıyla
hapishanelerde o dönem uygulanan koğuş sisteminden F tipi
cezaevlerine geçmeye karar verdi. Böylece suçluların tek hakim
olduğu kalabalık koğuşların yerini 2 veya 3’er kişilik hücrelerin
alması hedeflenirken, bu durum hapishaneleri adeta militan
yetiştirmek için kullanan DHKPC ve PKK gibi terör örgütlerinin
işine gelmedi. 20 Ekim’de başlayan 816 mahkumun başlattığı eylemde
ölüm orucu yüzünden 51 kişi hayatını kaybetti, 5 kişi kendini
yaktı. Olayların önüne geçmek isteyen devlet, ‘Hayata Dönüş’ isimli
operasyonu başlatma kararı aldı. 19 Aralık 2000’de 20 cezaevine eş
zamanlı yapılan operasyonlar sonucu 39 kişi daha hayatını
kaybetti.