Türkiye'de hangi dili kaç kişi konuşuyor?
Abone olNüfusu 73.5 milyonu bulan bugünün Türkiyesi'nde konuşulmakta olan 28 farklı dilin kullanılma dökümü yayınladın.
Nüfusu 73.5 milyonu bulan bugünün Türkiyesi'nde
konuşulmakta olan 28 farklı dilin kullanılma dökümü
yayınladın.
Radikal'in usta yazarı Hakkı Devrim, listeyi yorumladığı
yazısında Türkçe bilenlerin sayısına dikkat çekiyor...
(...) Oldum olası Türk Dil Akademisi'nin kurulması diye bir
hayalim, bir özlemim var benim. Son günlerde güçlü kültür
mihraklarımızdan biri, «Bu işte biz de varız» diyerek beni çok
heyecanlandırdı. Fazla da gecikmeden, çalışmaları
başlatabileceğimiz ümidindeyim. (Şimdilik bu kadar açıklamayla
yetiniyorum.)
Günlük, haftalık, mevsimlik, yıllık bütün güncelliklerin dışında,
ezelden beri devam edegelen, bu gidişle ebede doğru sonu da
gelmeyeceğe benzer bir dil meselemiz var. Hâlini Cihannümâ
okurlarına anlatmama biliyorum ki hiç ihtiyaç yok. Sebebinde de
fikir birliğimiz var sanıyorum.
Bir kıtadan öbürüne göçü asırlar sürmüş bir soya mensubuz. Ve on
asır var ki, Yeryüzü'nün en hareketli, farklı kültürlerden yana
namütenahi zengin bir kavşağında yaşıyoruz.
Gazete okumaya üç beş yıl önce başlamış gençler, Türkiye'nin bu
konuda tek meselesi iki dil (Türkçe ve Kürtçe) arası bir
anlaşmazlıktır sanabilirler.
Olur mu? Onlara ve hepinize sorsam, desem ki «Türkiye dediğimiz bu
vatanda bugün de konuşulmakta olan dil sayısı kaçtır, biliyor
musunuz?»
Müsaade ederseniz pek çoğumuz adına doğru cevabı ben vereyim:
-Çoktur, ama sayısı tam kaçtır bilemiyoruz.
Kendi adıma diyebileceğim şu:
-Konuşulma oranları da dahil ben Türkiye topraklarında halen 28
ayrı dilin konuşulduğuna dair bir bilgiye sahibim.
«Bilgiye sahibim» lafında bir gıllıgışlık sezdiniz mi, bilemem...
Dosyamda bir liste var. 28 ayrı dile ve bu dilleri konuşanların
Türkiye'deki sayılarına dair. Bu bilginin kaynağını
hatırlayamıyorum. (Hafızamdan şikâyete başlayarak, bir de sizin
içinizi sıkmayayım.) Ama şundan da eminim: Bu Hakkı Efendi
güvenilmez bir kaynaktan alınmış bilgiye dosyasında yer vermez.
Kendimden çok güvendiğim bir araştırmacı dostuma danıştım. Verdiğim
rakamları yadırgamadı. Listeyi aşağıya alıyorum. Hatalı ise peşinen
özür dilemiş oldum, hemen düzeltmeye de âmâdeyim. Hele biri çıkar
da, «Bu bilgiyi benden almışsın» derse ayrıca minnettarı
olurum.
Gelelim bugünün Türkiye'sinde konuşulmakta olan 28 dilin
dökümüne:
(*) Bu listede Türkçe bilenlerin sayısı aslında 46.278.000 kişi
değil. Türkçe konuşanlar Türk kökenlilerden ibaret değil elbette.
15.415.065 kişi var, ki onlar farklı kökenlerden gelse de Türkçe
konuşan ve okuyup yazabilen Türkiye vatandaşlarıdır. Demek ki
Türkiye'de Türkçe bilenlerin sayısı –bu listeye göre-
(46.278.000+15.415.065=) 61.693.065 kişidir.
* * *
Hesabı zayıf bir öğrenci olarak diyebileceğim, Türkçe bilmeyen
Türkiye vatandaşı sayısı 10 milyondan çok. İşte bu «Ne mutlu Türküm
diyene!» başlıklı özümseme siyasetimizin eriştiği noktanın
sayılarla ifadesidir.
Diller meselemizin doğru adını koymak
Türkiye'de konuşulan diller, diye bir meselemiz var. Bunu
görmezden, bilmezden gelme aşamasını hamdolsun aştık. Şimdi
öncelikle adını doğru koymamız gerekiyor.
Mesele Türkçe bilmeyenlerin mahkemelerde ifade verememesi veya
Yargının Kürtçeyi de savunma dili olarak kabul edip etmemesi
meselesi değil bir defa. Özetlemek icap ederse meselemizin adı,
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Türkçe bilmesi, konuşabilmesi
meselesidir. Bu, anadillerini bilmelerini, kullanıp
geliştirmelerini engellemeyi gerektirir bir hal değil. Ama
kesinlikle değil.
-Vatandaş Türkçe konuş! uyarısının sık tekrarlandığı günleri iyi
hatırlayan bir nesle mensubum. Bence slogan artık:
-Vatandaş kaç dil bilir ve konuşursan, konuş! Anadilindir konuş,
gayret edip öğrendiğin bir yabancı dildir, konuş! Ama bu arada
ülkenin resmî ve yaygın dili olan Türkçeyi de doğru dürüst bilip
kullanmaktan sakın uzak durma!
Açıkçası ben bugüne kadar, Türkçe bilmiyor diye bir Kürt'ü asla
kınamadım, suçlamak aklımın köşesinden geçmedi. Benim kusurlu bulup
asıl ayıpladığım, çeşitli kökenden gelen vatandaşlarına Türkçeyi de
doğru dürüst öğretmeyen, öğretmek için hemen hiç gayret sarf
etmemiş olan Türkiye Cumhuriyeti eğitim sistemi ve
zihniyetidir.
Kürtçe insan adı, yer adı, şarkı sözü... Bu dilin de yeri gelince
konuşulması değildir yanlış olan; suç saymakta ısrara yeltenilen.
Temel yanlış, bütün vatandaşlarımıza Türkçenin doğru dürüst
öğretilmemesi, bunun için gerekenin yapılmamasıdır.
Bu açıdan hizmette kusur ettiklerimize, ne düşündüğümü bilirsiniz
ya, aslında Türk kökenliler de dahildir.