Türkiye'de gizli ötenazi uygulanıyor!
Abone olBu dehşet verici iddia, Bakırköy Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli iki hemşireye ait. O hemşireler bir araştırma yaptı ve bakın nasıl sonuçlara ulaştı.
Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp ve
Damar Cerrahisi Yoğun Bakım Ünitesinde çalışan Hemşire Selma
Tepehan ve arkadaşları tarafından yapılan “Yoğun Bakım ve
Diğer Birimlerde Görev Yapan Hemşirelerin Ötanaziye
Yaklaşımı” başlıklı araştırma, Adalet Bakanlığı Adli Tıp
Dergisinin 2011 yılı 25. cildinde yayımlandı.
Medimagazin’den Helin Aygün’ün haberine göre, yoğun bakım koşullarında çalışıyor olmanın, hemşirelerin ötanazi ile ilgili deneyim, beklenti ve yaklaşımlarını ne düzeyde etkilediğini ortaya koymak amacıyla yapılan araştırmaya, İstanbul’daki kamu hastanelerinde görev yapan 206 hemşire katıldı.
Hemşirelerin yüzde 53’ünün yoğun bakım ünitelerinde, yüzde
15’inin dâhili birimlerde, yüzde 14’ünün cerrahi birimlerde, yüzde
19’unun da çocuk birimlerinde görev aldığı saptandı.
Ankete katılan hemşirelerin ötanazi uygulamaları ile ilgili bilgi
düzeylerine bakıldığında, “pasif ötanazi”nin en
fazla yoğun bakım hemşireleri tarafından bilindiği görüldü
(yüzde 72). Dâhili birimlerde görev yapan hemşirelerin
yüzde 58’i pasif ötanazi hakkında bilgi sahibi iken, cerrahi birim
hemşirelerinin yüzde 39’unun, çocuk birimi hemşirelerinin ise yüzde
58’inin bilgi sahibi olduğu tespit edildi.
ÖTENAZİ UYGULANMALI MI?
“İyileşme ümidi olmayan, ölümcül hastalığa sahip ve hukuki
ehliyeti olmayan kişilere ötanazi uygulanmalı mıdır?”
sorusuna “Evet” cevabını veren hemşirelerin
dağılımlarına bakıldığında, en yüksek oranda
“Evet” diyenlerin yoğun bakım (yüzde
36); en az oranda “Evet” diyenlerin
de çocuk birimlerinde çalışan hemşireler (yüzde
11) olduğu görüldü. Bu soruya, dâhiliye
hemşirelerinin yüzde 17’si, cerrahi hemşirelerinin de yüzde 18’i
“Evet” cevabını verdi.
Anketin tartışma bölümünde, bu soruyla esas sorgulanmak
istenenin, “yoğun bakımlarda uygulandığı iddia edilen pasif
ötanazi” olduğu vurgulandı. Araştırmada,
“Katılımcıların verdikleri cevaplara bakıldığında;
hemşirelerin yüzde 43-60 arasında değişen oranlarla ötanazinin
yasak olmasına rağmen gizlice uygulandığına inandığını görmekteyiz.
Ancak gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark mevcut
değildir. Bu soruya katılımcıların yaklaşık yarısının ülkemizde
ötanazinin uygulandığına dair inançlarını belirten şekilde yanıt
vermesi çok önemli ve düşündürücü bir sonuçtur. Ülkemizde yasak
olan ötanazi uygulamasıyla ilgili olarak, konunun araştırılması ve
gereken yasal düzenlemelerin yapılması için girişimlerde
bulunulması gereği açık bir biçimde görülmektedir.”
denildi.
ÇOCUK BİRİMLERİNDEKİLER İSTEMİYOR
Yoğun bakım hemşireleri grubunda “aktif ötanazi”
(yüzde 58) ve “hekim yardımlı İntihar”
(yüzde 18) hakkındaki bilgi düzeyi kontrol grubuna göre
daha fazla çıktı. Ötanazinin yasal olarak kabul edilmesini en fazla
yoğun bakım hemşireleri, en az da çocuk birimlerinde çalışan
hemşireler istedi. Yoğun bakım hemşirelerinin yüzde 62’si; dâhili
birim hemşirelerinin yüzde 52’si; cerrahi hemşirelerinin yüzde
43’ü; çocuk birim hemşirelerinin yüzde 37’si “ötanazinin
yasal olarak kabul edilmesi taraftarı” olduğunu
belirtti.
Ötanazinin yasal olarak kabul edilmesi taraftarı olan hemşirelerin bu konu ile ilgili gerekçeleri sorulduğunda, “devletin ekonomik yükünü azaltmak” seçeneği en fazla oranda yoğun bakım hemşireleri (yüzde 45) tarafından işaretlendi. Dâhili birim hemşirelerinin yüzde 38’i, cerrahi birim hemşirelerinin yüzde 17’si, çocuk birim hemşirelerinin yüzde 7’si de “devletin ekonomik yükünü azaltmak” seçeneğini işaretledi.
“Sizce bireyin kendi yaşamına son verme konusunda karar verme hakkı var mıdır?” sorusuna en fazla “Evet” cevabını yoğun bakım (yüzde 73), en az “Evet” cevabını da çocuk birimleri (yüzde 49) çalışanları verdi.
ÖTANAZİ İSTEĞİ YOĞUN BAKIMDA DAHA FAZLA
Yoğun bakım hemşirelerinin yüzde 27’si, cerrahi hemşirelerinin
yüzde 18’i, dâhiliye hemşirelerinin yüzde 13’ü, çocuk birimlerinde
çalışan hemşirelerin de yüzde 8’i birden çok kez ötanazi isteği ile
karşılaştığını ifade etti.
“Ötanazi uygulaması ülkemizde yasal hale gelirse, bu
uygulamada yer almak ister misiniz?” sorusuna, yoğun bakım
hemşirelerinin yüzde 24’ü, dâhiliye hemşirelerinin yüzde 3’ü,
cerrahi hemşirelerinin yüzde 4’ü, çocuk hemşirelerinin ise yüzde
8’i “Evet” cevabını verdi.
ÖTENAZİ HANGİ ÜLKELERDE YASAL,
HANGİLERİNDE DEĞİL?
HABERİ OKUMAK İÇİN BİR SONRAKİ SAYFAYI
TIKLAYIN
[PAGE]ÖTENAZİ'NİN YASAL OLDUĞU ÜLKELER
Ötenazi, Yunanca’da kolay ölüm demektir. Bunu ANABRİTANNİCA şöyle
tarif etmektedir: İyileşme olasılığı olmayan hastalar ya da
yaşamını kendi başına sürdüremiyecek ölçüde sakat olan bireylerin
yaşamını acı vermeyen bir yöntem kullanarak sona erdirme…
Hukuk sistemlerinin çoğunda bu uygulamaya ilişkin özel bir hüküm
yer almadığından, Ötenazi hastanın kendi tarafından
gerçekleştirilirse intihar, başkası tarafından gerçekleştirilirse
adam öldürme sayılmaktadır. Bununla birlikte hastanın aşırı
derecede acı çekmesi durumunda hekimin yaşamı uzatmama kararı
alması, yaşamın kısalmasına neden olacağını bilerek hastaya ağrıyı
dindirecek ilaçları vermesi meşru sayılır.
Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu bazı ülkelerde Ötenazi kasten
adam öldürme suçuyla eş tutulur ve buna göre cezalandırılır. 20.ci
yüzyılın ikinci yarısında Almanya, Hollanda Norveç, Danimarka,
İsveç gibi pek çok Avrupa ülkesi ceza yasalarına Ötenazi
davalarında daha hoş görülü olunması ve hafifletici nedenlerin
dikkate alınmasına ilişkin özel hükümler koymuştur.
Nitekim bu devletlerden Danimarka, Parlamentosunun Alt Meclisi
(Temsilciler Meclisi) büyük çoğunlukla Ötenazi tatbikatını
meşrulaştırmıştır. Yukarı Meclis tarafından 2001’de onaylanması
gereken yeni yasa uzun süredir hoş karşılanan bir Danimarka
tatbikatını meşrulaştıran kurallar getirmiştir. Yasa çekilmez
acılardan muzdarip bir hastasının tedavi edilemez durumuna son
vermede doktorun yardımcı olmasına izin vermektedir.
Hasta, yardımlı intiharı kendisi isteyecektir yoksa sadece bir
doktorun ölüm tavsiyesine uymakla yetinmiyecektir, ayrıca muayene
eden bir ikinci doktorun da ölüme karar vermesi gereklidir. 16
yaşındaki genç bir hasta yardımlı intihar talep edebilir. 12 ila 16
yaş arasındaki hasta çocuklar ve anne babalarının razı olması
halinde yardımlı intihar edebilirler. Kamuoyu yoklamaları
Danimarkalılar’ın yüzde 92’sinin Ötenaziyi desteklediklerini
göstermiştir. Fakat Ötenaziye karşı olanlar da güçlüdürler.
Danimarka Doktorları Anti Ötenazi Ligi Başkanı Dr. Pieter Hildering
“Yasadaki tahammül edilmez acının ne olduğu tıp dünyasında geniş
bir fark göstermektedir. Bizim büyük endişemiz soracağınız hangi
doktorun yaşayıp yaşamayacağına karar vereceğidir. Hollandalı Dr.
Henk Maarten Hollanda hükümetinin toleransına rağmen Hollanda’da
son 10 yılda Ötenazinin artmadığına işaret etmekte ve ‘tahammül
edilemez acı’yı doktor değil hasta kendisi bildirecektir”
demektedir.
Yardımlı intihar bazı ülkelerde mevcuttur. Bunlardan biri
İsviçre’dir. İsviçre’de Ötenazi yasaktır. Eğer birisi diğerinin
intihar etmesine menfaat karşılığı olmadan yardım etmişse o kişi
mahkemelerde yargılanmaz. İnsani Ölüm Derneği Exit derneğin
şartlarına göre intihar etmek istiyenlere yardım etmektedir.
Tatbikatta ölüme mahkum 100-120 hastanın her yıl Exit üyelerinin
yardımı ile öldükleri bilinmektedir. Güney Amerika’daki Kolombiya
devletinde 1997’de Anayasa Mahkemesi daha önceki bu kararını teyit
ederek ölmek üzere olan bir hastanın doktorundan Ötenazi istemesi
halinde doktor yardımda bulunmuşsa suçlu bulunmıyacaktır”
demiştir.
Anayasa mahkemesinin bu kararı üzerine bir yasa çıkarılmamıştır ve
bu katolik ülkede yardımla ölen hastalar hakkında güvenilir
rakkamlar yoktur. ABD’nin federe devletlerinden Oregon konusunda
ABD Federal Anayasa Mahkemesi 1997’de doktorun yardımı ile yapılan
intiharın Anayasaya aykırı olmadığına karar verdi. ABD’de 43 federe
devlet, yardımlı intiharı meşru saymamaktadırlar. 6 Federe devletin
yasaları ya yoktur ya da muğlaktır.
Sadece Oregon bu konuda 1997’de ‘Ötenazi’yi bir kanunla
meşrulaştırmıştır. Death with Dignity Act, Onurla Ölüm Yasası
hastaların ölümcül hasta olmalarını ve öldüren dozu kendilerinin
kullanmalarını aramaktadır. Geçen yıl kanunu uygulayan 27 kişi
intihar etmiştir. Kuzey Ülke 1996 Temmuz’unda bu Avustralya federe
devleti dünyada ilk kez ihtiyari Ötenazi ve doktor yardımlı
intiharı kabul eden ülke olmuştur. Ölümcül Hastanın Hakları Yasası
aklı başında ölümcül bir hastanın hayatına son vermek için bir
doktorun yardımına izin vermektedir. Yasa 1997 Martı’nda federal
meclise ilga edildi. Dört kişi bu yasa ile ölüme gittiler. 66
yaşındaki Bob Dent prostat kanseri idi, dünyada yasa ile yardım
gören ilk ölümcül hasta oldu.