Türkiye'de değişimin karşısındakiler
Abone olGüzel, değişimin karşısındaki grup içinde CHP'nin bir bölümü, YÖK, bazı basın organları'nı da gösterdi...
`Şimdi sıra artık dördüncü büyük ``değişim``e geldi. Erdoğan ve
arkadaşları bunun için gayret gösteriyor` diyen Hasan Celal Güzel
``değişime`` engel olmaya çalışanları da asıl gericiler olmakla
suçladı. Hasan celal Güzel`in yazısı şöyle: ``Türkiye`de her
bakımdan çok hareketli bir dönem yaşıyoruz. Türkiye,
demokratikleşmeye, çağdaşlaşmaya, her alanda ``değişim``e
hazırlanıyor. Yeni bir doğumun sancılarını çekiyor. Bir tarafta,
Türkiye`yi değişime zorlayanlar, diğer tarafta değişimi engellemeye
çalışanlar var. Her iki taraf arasında kıyasıya bir mücadele
cereyan ediyor. ``Değişim taraftarları`` arasında, AK Parti
Grubu`nun çoğunluğu, Başbakan, Hükûmet, Genelkurmay Başkanı,
medyanın büyük bölümü, iş çevrelerinin önemli kısmı, sivil toplum
kuruluşlarının çoğunluğu ve halkın tamamına yakın bir ekseriyeti
var. ``Değişime karşı olanlar`` arasında, CHP Yönetimi ve Parti
Grubu`nun bir bölümü, medyanın bir kısmı, jakoben bürokratik
çevreler, YÖK, bir kısım yargı mensupları ve bazı sivil toplum
kuruluşları bulunuyor. X X X Bu mücadele Cumhuriyet`in kuruluşundan
bu yana devam ediyor. İlk büyük ``değişim``, Atatürk tarafından
gerçekleştirildi. Ancak şeflik döneminde, Türkiye içine kapandı ve
yeni değişimler engellendi. İkinci büyük ``değişim`` merhum
Menderes tarafından gerçekleştirildi. Türkiye, 1950-60 yılları
arasında ``altın çağ``ını yaşadı. Üçüncü büyük ``değişim``i
rahmetli Özal gerçekleştirdi. Türk ekonomisi dışa açıldı ve O`nun
tâbiriyle ``Türkiye çağ atladı``. X X X Şimdi sıra artık dördüncü
büyük ``değişim``e geldi. Erdoğan ve arkadaşları bunun için gayret
gösteriyor. Önce, ekonomi zaptu rapt altına alındı. Ekonomik
göstergeler süratle iyileştirildi. ``Kamu Yönetimi Reformu``ndan
başlanarak Türkiye`nin ``yeniden yapılanması``na girişildi. Dış
politikada yeni bir dönem başladı. Müzminleşmiş meseleler masaya
getiriliyor ve çözülmeye çalışılıyor. AB`ye girme konusu, ilk
olarak ciddî bir şekilde ele alındı. Yıllardır sözü edilip de
çıkarılamayan demokrasi ve insan haklarıyla ilgili kanunlar hızla
çıkarılarak yürürlüğe konuldu. X X X Türkiye, süratle yenileşiyor
ve değişiyor. Ancak bu değişime karşı olanlar, ``cadı kazanları``nı
kaynatmaya devam ediyorlar. On parmaklarında on kara, önüne gelene,
daha doğrusu ``değişim taraftarları``na ``Atatürk düşmanı``,
``mürteci``, ``İkinci Cumhuriyetçi`` gibi yaftalar asarak
saldırıyorlar. Bir gün bakıyorsunuz, insanlar komik istihbaratlarla
fişlenmeye çalışılıyor; bir başka gün ``AB yanlısı``, ``mandacı``
etiketi altında yazar listeleri yayınlanıyor. Memlekette başka
mesele yokmuş gibi, filânca Bakan`ın feşmekâncanın eşinin başörtüsü
üzerine spekülâsyon yapılıp sun`î krizler oluşturuluyor. Koskoca
Meclis Başkanı`nı çileden çıkararak olmadık lâflar ettirecek
baskılar kuruluyor. X X X Bu, çok eski bir hikâyedir. Bu, ``ak``
ile ``kara``nın asırlardır devam eden mücadelesidir. ``Gericilik``,
``yobazlık``, sadece din istismarı ile ilgili değildir ki... Asıl
gericiler, Türkiye`yi yüzyıl öncesinin şartları içinde tutarak
``değişime`` engel olmaya çalışanlardır. X X X Türkiye, çektiği
rejim sancılarını kısa zamanda atlatacak. Taşlar yerine oturacak.
Bütün bu sancıların sonunda yepyeni, çağdaş bir Türkiye doğacak.
Ve, Türkiye`nin ``Dördüncü Büyük Değişimi`` gerçekleşecektir``