Türkiyede çok az film çekiliyor
Abone olFransız yönetmen Costa Gavras "Türkiye gibi büyük bir ülkeden az film çıkması bizi şaşırtıyor" dedi.
Gavras, Boğaziçi Üniversitesi'nin (BÜ) 140. kuruluş yıldönümü
etkinlikleri çerçevesinde Mithat Alam Film Merkezi'nde
gerçekleştirilen söyleşiye katıldı. Avrupalı bir yönetmen olarak
Hollywood'a gitmenin "rüya gibi" olduğunu dile getiren Gavras, "Ben
bu rüyanın kabusa dönüşebileceğine de inanıyorum. Hollywood'da
ilerleyebilmenin yolları; kurgu, senaryo, aktör ve aktrist seçimine
bağlı" dedi. Gavras, Avrupalı yönetmenlerin Hollywood'da film
çekmesinin artık eskisi kadar kolay olmadığını da belirterek,
Holllywood'da genelde aksiyon filmlerinin çekildiğini, Avrupalı
yönetmenlerin ise böyle filmler çekmek istemediklerini söyledi.
Söyleşide, Yılmaz Güney ile Cannes Film Festivali'nde birlikte ödül
aldıklarını hatırlatan Gavras, Güney'in Türk sinemasının önde gelen
yönetmenlerinden olduğunu ve onunla ödül almaktan gurur duyduğunu
anlattı. Son Dönem Türk Sineması Türk sinemasının son dönemini de
değerlendiren Gavras, "Türkiye'de çok az sayıda film çekiliyor ve
Fransa'ya az film geliyor. Türkiye gibi büyük bir ülkeden az film
çıkması bizi şaşırtıyor. Cannes'da en son 'Uzak' filminin ödül
almasıyla ön plana çıktı Türk sineması..." diye konuştu. Almanya'da
genç kuşak Türklerin filmlerine de işaret eden Gavras, "Türkiye
gibi bir ülkede çok yetenekli ve önemli yönetmenler var ve olmalı.
Bu yetenek, Avrupalının ve Amerikalının genlerinde değil sadece"
dedi. Dünya sinemasına da işaret eden Gavras, dünya üzerinde ABD
dışında devlet desteği olmadan ayakta duran sinema olmadığını
anlattı. Fransız sinemasının da 2. Dünya Savaşı sonrasında ekonomik
ve ideolojik olarak yıkıma uğradığını ifade eden Gavras, Fransız
sinemasının şimdi yılda 140-150 film çektiğini dile getirdi.
Gavras, Brezilyalı bir arkadaşının, "Sinema ayna gibidir. Ulusal
sinemanız yoksa, başka ulusların sinemasında kendinizi
seyredersiniz" sözlerine işaret ederek, ulusal sinemanın önemini
vurguladı. "Geceyarısı Ekspresi" filmine de değinen Gavras,
"Geceyarısı Ekspres'i bir Türk filmi değil. Bu filmin ilgi çekmek
amacıyla dramatik olarak çok fazla abartıldığını düşünüyorum" dedi.
Türk Yunan İlişkilerine Bakış Yunan asıllı yönetmen Gavras,
"Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerginliklere geçmişte karşı
durmuştuk" dedi. Türk-Yunan ilişkileri hakkında o dönemde bir film
çekmek istediğini, ancak bu filmin "Yunan kızın, Türk erkeğine
aşkı" hikayesine dayanmamasını dilediğini de anlatan Gavras, şöyle
dedi: "Derin ve dokunaklı bir konu arıyordum. Öyle bir hikaye
bulamadım. Şu an Türkiye-Yunanistan ilişkileri çok iyi. Eskiden
Türkiye ve Yunanistan 'daimi düşman' olarak gözükürdü. Fakat ben bu
durumdan iki ülkenin de çıkması gerektiğine inandım. Komşu
olduklarını kabullenip, birbirlerini sevmeye başlayabilirler. Bir
şekilde birbirlerini kabul etmeyi öğrenebilirler ve şu an da
öyle..." Sinemanın ders verme aracı değil, duyguları ortaya koyan
bir form olduğunu da ifade eden Gavras, "Sinemayı kimi meslektaşım
gibi geçim kaynağı olarak görmüyorum" diye konuştu.