Türkiye'de birçok meslek mensubu yoksulluk sınırının altında maaşlarla yaşıyor
Abone olÖğretmenden memura, hemşireden mühendise, doktordan özel sektörde örgütsüz çalışana kadar tüm kesimlerin maaşları yoksulluk sınırının altında kaldı.
Resmi işsizliğin yüzde 20'leri geçtiği Türkiye'de gaza basan
enflasyonla birlikte çalışan yoksulluğu da büyüyor. Hükümetin yüzde
25-50 arasında arttırdığı maaşlar şimdiden açlık ve yoksulluk
sınırının altında kaldı. Çalışanların yüzde 69'unun asgari ücret
seviyesi ile açlık sınırında kaldığı Türkiye'de, öğretmenden
memura, hemşireden mühendise birçok meslek mensubu da yoksulluk
sınırı olan 13 bin 843 liranın altında maaşlarla yaşıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye'de toplam çalışan sayısı 30 milyon civarında. Bu sayının içinde kamuda çalışan öğretmen, doktor, memur gibi meslek sahiplerinin sayısı 4 milyonun üzerinde. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun araştırmalarına göre Türkiye'de asgari ücret ve yakın çalışanların oranı yüzde 69. Yani en son 4 bin 250 TL olarak açıklanan asgari ücret artık ortalama ücret haline gelmiş durumda.
Çalışanların yarısı açlık sınırının
altında
Türkiye'de açlık sınırı 4 bin 250 TL, yoksulluk
sınırı ise 13 bin 843 lira. Türk-İş'in hesapladığı açlık sınırının
kapsamına gıda harcaması ile birlikte, giyim, konut (kira,
elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar
için yapılması zorunlu diğer aylık harcamaları giriyor. Açlık
sınırı ise dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli
beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarını
kapsıyor.
Bu rakamlara göre Türkiye'de çalışanların büyük çoğunluğu yapılan son zamlara karşın yoksulluk sınırının altında kaldı. Çalışanların yarısından fazlası ise açlık sınırında yaşıyor.
Ek zam talebi
Cumhuriyet'te yer alan habere
göre çalışan yoksulluğunun giderek artması tepkileri de artırıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıkladığı verilerin gerçeklikten
kopuk olduğunu dile getirerek eylemler yapan Kamu Emekçileri
Sendikası (KESK), ücretlere bir güncelleme yapılması ve yılbaşında
gelen fahiş enerji zamlarının geri çekilmesini talep ediyor.
TÜİK'in açıkladığı rakamlarla bile kamu emekçilerinin maaş zammının
ortadan kalktığını belirten KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik,
yoksulluğu gideren bir ücret artışı yapılmadığını
belirtti.
"Ücret eşitsizliği var"
Kamu emekçilerinin
derin bir yoksulluk içinde olduğunu söyleyen Bozgeyik, "Mart ayında
bu kur korumalı mevduatın ilk sonuçlarını göreceğiz, aynı zamanda
petrol fiyatları da yükseliyor. Ülkemizdeki krizin mart ayında daha
da derinleşeceğini herkes söylüyor. Biz bu nedenle fahiş zamların
geri çekilmesi talebimizi tekrarlarken ek zam talebimizi de
haykırıyoruz" dedi.
Kamu kurumlarında yoksulluk sınırının yanı sıra açlık sınırında çalışanlar dahi olduğunu hatırlatan Bozgeyik, "İktidar, çalışanlar arasında da statüleri derinleştiren politikalar üretiyor ve çalışma barışını bozacak çeşitli yasal düzenlemeler hayata geçiriyor. Şu an aynı kamu kurumunda aynı işi yapan sözleşmeli-taşeron ve kadrolu çalışanlar ayrı ayrı maaşlar alıyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nda 90 bin sözleşmeli öğretmen var ve asgari ücretin yarısına çalışıyorlar" diye konuştu.
Doktor maaşı da yoksulluk sınırının
altında
Yoksulluk sınırının altında kalan maaşlara
tepki gösteren kesimlerden biri sağlıkçılar. Greve hazırlanan
Sağlık Emekçileri Sendikası'nın İstanbul Anadolu Şube Eşbaşkanı
Aytekin Karadoğan yoksulluk sınırının altında çalışmanın bir halk
sağlığı problemine yol açacağını belirtti.
Karadoğan, "Biz yoksulluk sınırın altında maaşlarla ne doğru düzgün beslenebiliriz ne de ruhen dinç olabiliriz. Dolayısıyla kendi sağlığımızı koruyamazken halkın sağlığını nasıl koruyabiliriz ki? Bu sebeple de birçok sağlık çalışanı ya başka ülkeye ya da başka mesleğe geçiyor” dedi. Ayrıca ülkedeki çalışanlarının yarısının da açlık sınırında çalıştığını hatırlatan Karadoğan, “Bu da insanların iyi beslenememesi, hastalanması ve hastanelerde ekstra yoğunluk oluşması demektir. Bu da zaten çarpık işleyen sağlık sisteminin pandemi şartları altında çökmesine sebep olacaktır" diye konuştu.