Türkiye zirveye katılmıyor!
Abone olİletişim artık dünya liderlerinin neredeyse ilk önem verdiği konu. Ancak Türkiye'nin internet iletişimi konusunda yasası yok. Zirveye de katılmıyor!
UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkan Vekili Prof. Dr. Korkmaz Alemdar, iletişim konusunda resmi bir yapılanması olmayan Türkiye’nin Cenevre’de düzenlenecek Dünya İletişim Zirvesi’ne katılmayacağını söyledi.
Alemdar, gelişmiş ülkelerin liderlerinin bir araya gelince
konuştuğu 3 konudan birinin mutlaka ''iletişim'' olduğuna dikkati çekerek, dünyayı
etkileyen büyük gelişmeye kimsenin gözünü kapamasının mümkün
olmadığını söyledi.
Galatasaray Üniversitesi'nde gerçekleştirilen
''Herkes İçin İletişim Türkiye
Uygulamaları Sorunlar ve Çözümler'' konulu
konferansa katılan uzmanlar, günümüz dünyasında bilgisayar ve
internet kullanım oranının kalkınma göstergesi haline
geldiğine de dikkat çektiler.
"Eşitlikçi iletişim"
Konferansta, “UNESCO'nun iletişim
politikaları ve Herkes için İletişim Programı'' hakkında
bilgi veren UNESCO Türkiye Milli
Komisyonu Başkan Vekili Prof. Dr. Korkmaz
Alemdar, UNESCO'nun herkes için eşitlikçi bir iletişim
düzeninin kurulması yönünde çalışmalara başladığını
söyledi. UNESCO'nun,
''Herkes İçin İletişim Programı'' ile
iletişim teknolojilerinin tüm dünyada yaygınlaşması ve ortaya
çıkardığı sorunlarla mücadele etmeyi amaçladığını ifade eden
Alemdar, ''Ama teknolojiyi yaratanlar, ortaya
çıkardığı sorunlarla mücadele edenlerden daha güçlü olduğu için
UNESCO bu sorunları izlemekte aciz kalıyor'' dedi.
Korkmaz Alemdar, BM içinde ABD etkisine dikkati çekerek,
en azından grupların neleri kontrol ettiğine dair bir veritabanı
olması gerektiğini dile getirdi.
UNESCO'nun eşitliği sağlayacak internet içeriğinin
desteklenmesi ve geliştirilmesi için yardım etmesinin doğru
olacağını belirten Prof. Dr. Alemdar, Türkiye'de atılması gereken
adımlar olduğuna vurgu yaptı.
“Zirvede yokuz”
Prof. Dr. Korkmaz Alemdar, uluslararası iletişim
zirvelerinde kabul edilen metinler üzerinde henüz bir tez çalışması
yapılmadığını, Cenevre'de yapılacak Dünya İletişim Zirvesi'nde
Türkiye'nin yer almadığını kaydetti. UNESCO Türkiye olarak kısıtlı
imkanlarıyla programa katılacaklarını belirten Alemdar, Türkiye'nin
konuya devlet düzeyinde ilgi göstermediğini savunarak,
''İletişim konusunda Türkiye'de bir devlet
yapılanması yok'' iddiasında
bulundu.
Alemdar, gelişmiş ülkelerin liderlerinin bir araya gelince
konuştuğu 3 konudan birinin mutlaka ''iletişim'' olduğuna dikkati çekerek, dünyayı
etkileyen büyük gelişmeye kimsenin gözünü kapamasının mümkün
olmadığını söyledi.
“Bilgisayar ve internet kalkınma göstergesi”
Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi
Prof. Dr. İrfan Erdoğan da,
''Herkes İçin
İletişim Programı''nın 2000 yılında enformasyon
toplumu kurmak üzere 26 ülkenin kılavuzluğunda bir
konsorsiyumun oluşturulmasıyla başladığını anlattı. Erdoğan,
programın stratejik planının 2008 yılında tartışmaya açıldığını
ancak metin üzerinde ciddi değişiklikler yaptırılmadığını ifade
etti.
Prof. Dr. İrfan Erdoğan, birkaç kelime değişikliği ile Ekim 2008'de
kabul edilen plan çerçevesinde ''kalkınma için
enformasyon'', ''enformasyonun erişilebilirliği'', ''enformasyon
okur-yazarlığı'', ''enformasyonu koruma ve kaydetme'' ve
''enformasyon etiği'' gibi 5 ana başlığın dikkate
alındığını bildirdi.
Kalkınma göstergesi, 1960'larda sinema koltuk sayısı, televizyon ve
radyoya sahip olma ile ölçülürken bugün bunların yerini bilgisayar
ve internetin aldığına işaret eden Erdoğan, teknolojiyi üretenlerin
aynı zamanda içerikte de söz sahibi olduklarına dikkati çekti.
İrfan Erdoğan, günümüzde en büyük sorunun içerik sorunu olduğunu
vurgulayarak, ''(İnternet, bilgisayar varsa sen
bilgi toplumuna ulaşacaksın) deniyor. Hayır bilgiye
ulaşamazsın. Bilgi pazara sürülmez. Teknoloji transfer edilemez.
Teknolojinin ürünleri transfer edilir. Bilgiyi paylaşırsanız,
ekonomik çıkar ve gücünüzü kaybedersiniz. Ancak kontrol
mekanizmalarını getirdiğimizde bilgiyi pazara
sürebiliriz'' diye konuştu.